Erdal Uslu / TİMETURK / Halep
İsrail’in kuruluşunun 63. yıldönümünde hem Gazze ve Batı Şeria’da hem de Suriye ve Lübnan’ın İsrail sınırlarında intifadayı andıran gösteriler ve protesto eylemleri yaşandı. Bilhassa Suriye’nin Golan sınırında ve Lübnan’ın Maron el-Ras kasabasında göstericiler tel örgüleri aşarak işgal bölgelerine girmeye kalkınca çıkan olaylarda on beş kişi İsrail askerleri tarafından öldürüldü.
Siyonist Başbakan Netanyahu verdiği demeçte Golan ve Maron el-Ras’ta yaşananların Suriye tarafından tertip edildiğini, Suriye’nin bu olaylarla dikkatleri kendi yaptığı katliamlardan başka taraflara çekmeye çalıştığını dile getirdi. Bu yorum birçok Arap gözlemci ve aydın tarafından verilen demeçlerle de teyid edildi.
Sıkı bir denetim altında tutulan ve yabancı devlet heyetlerinin bile ancak resmi müsaadeyle girebildiği Golan sınırına bu kadar çok sayıda göstercinin rahatlıkla girebilmiş olması vuku bulan bu olaylarda Suriye’nin bir dahli olduğunu göstermektedir. Ayrıca Lübnan’daki Maron el-Ras ‘Hizbullah’ kontrolü altındadır. Bu örgütün müsaadesi olmaksızın kitlelerin sınırdaki tel örgülere kadar ulaşabilmesi mümkün değildir. Ayrıca ‘Hizbullah’a’ bağlı al-Manar ve Suriye yanlısı Emel Örgütünün yayın organı olan NBN televizyonlarında olayların naklen ve büyük bir hararetle yayınlanması da bu yorumu teyid etmektedir.
Suriye bu olaylarla sadece kamuoyunun dikkatlerini başka yere çakmeye ve içerideki muhalefet saflarını zayıflatmaya çalışmamakta, aynı zamanda Filistin örgütlerini kendisinin kontrol altında tuttuğunu ve rejimin yıkılmaya çalışılması halinde bu olayların yaşanacağı mesajını vermektedir. Olaylar bir bakıma Rami Mahluf’un Newyork Times’a verdiği (İsrail’in istikrarı Suriye’nin istikrarına bağlıdır mealindeki) demecin küçük ölçekli fiili tercümesidir ve gözdağı vermek amacını taşımaktadır.
Lakin rejimi yakinen tanıyanlar bu tehdit ve provokasyonun bir blöften ibaret olduğunu, rejimin kendi sonunu getirecek böyle bir girişimde bulunamayacağını iyi bilmektedir. Rejimin ciddi bir dış müdahale halinde direnmek yerine ortakları İran ve Hizbullah’ı bırakıp anlaşma yolunu araması daha kuvvetle muhtemeldir.