Yıdırım Türker / Radikal Gazetesi
Artık gurur duyabileceğimiz bir vicdani ret tarihimiz var. Türkiye, ilk vicdani retçileriyle 1990 yılında tanıştı. Tayfun Gönül ve Vedat Zencir, dönemin Sokak dergisindeki (editörü Tuğrul Eryılmaz’dı) kampanyayla askerliği reddettiklerini duyurdular.
Kanımca Türkiye sivil tarihinin yakıcı bir dönüm noktasıdır bu.
90’lı yılların en kanlı, en alçaklık anılarıyla yüklü günlerinin gelişini görmüşlerdi onlar.
1992’nin aralık ayında İzmir’de Savaş Karşıtları Derneği kuruldu. 16 Ocak 1993’te 6 kişi askerlik yapmayı reddettiğini açıkladı. Yine 93’te İstanbul Savaş Karşıtları Derneği kuruldu. 8 Aralık 1993’te HBB’de yayımlanan Anten programı, ilk olarak kamuoyunun ilgisinin vicdani retçilere yönelmesini sağladı. Programın yapımcısı ve muhabiri, Savaş Karşıtları Derneği Başkanı Aytek Özel ve vicdani retçi Menderes Meletli ile yaptıkları röportaj nedeniyle Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in emriyle tutuklanıp askeri mahkemece yargılandılar. Özel ve Meletli içinse tutuklama emri çıkarıldı.
O ilklerin adları, bu toprakların tarihinde en büyük cesareti göstermişler arasında hayranlıkla anılacaktır.
1993’te Ören-Milas’ta, 40 ülkeden 90 katılımcıyla gerçekleştirilen ‘8. Uluslararası Vicdani Retçiler Toplantısı’nı da unutmayacağız elbet. 15 Mayıs’ın ‘Dünya Vicdani Retçiler Günü’ olması o toplantıda kararlaştırıldı. Özel bir gün olduğu için değil. Takvimde boş durduğu için.
1996’da tutuklanan ve gösterdiği direnç ve mücadele inadıyla Türkiye vicdani ret hareketinin simgesi olmuş Osman Murat Ülke; yine adlarına açılan kampanyalarla hareketin daha geniş kitlelere duyurulabilmesine neden olmuş, “Gerek kendi yaşamımda bizzat yaşayarak edindiğim acı deneyimler gerekse 9.5 ay doğrudan içinde bulunarak edindiğim izlenimler doğrultusunda vicdanımın sesini daha fazla inkâr edemeyeceğimi anladım. Bundan sonrası için gerekçesi ne olursa olsun vicdanım ve iradem dışında bana askeri veya sivil, yerel veya evrensel, hiçbir kişi, kurum veya yapının dayatacağı hiçbir edimi yerine getirmeyeceğimi belirterek vicdani reddimi kamuoyuna deklare ediyorum” diyen Mehmet Bal; “Eşcinsel olmam nedeniyle ‘hak’ olarak sunulan çürük raporunu ise militer düzenin kendi çürüklüğü olarak algılıyorum” diyen Mehmet Tarhan ve “Savaşta da, barışta da askerlik yapmam” diye haykıran Halil Savda’nın vicdani ret açıklamaları da ileride çocuklara okutulacak değerde metinlerdir.
Onların açtığı yol yirmi yıl boyunca genişledi, vicdani ret hareketi güçlendi.
Günümüze dek vicdani reddini açıklayanların sayısı arttıkça arttı. Hapishanelerde dayak yediler, asker devletimizin binbir işkencesinden geçtiler.
Yılmadılar.
“Ve hiç bitmeyecek reddedenler” diye haykırıyorlar hâlâ, anti-militarist oluşumlar.
Birçoğunun yargılanmasına devam ediliyor. Vicdani retçi Halil Savda’nın 5 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.
Öncelikle bir avuç anarşist gencin başlattığı vicdani ret hakkı mücadelesi artık farklı nefeslerle de zenginleşiyor.
İnancından dolayı askerlik yapmayacağını açıklayan Enver Aydemir’e savaş karşıtı Müslümanlar kulak veriyor sözgelimi.
Yüzlerce Kürt genci, vicdani ret örgütlenmeleri yaratarak retlerini açıkladılar.
Kadın vicdani retçilerin sayısı her geçen gün artmakta. Anti-militarist mücadelede kadının reddi de yükseliyor.
Ben de bir kez daha hatırlatıyorum:
Gün gelecek, insanlık tarihinin yeniden yazımında kahramanlıklarıyla göğsümüzü kabartanlar; arkalarına adsız şehitlerin dev gölgesini almış, savaşlarda kazandıkları madalyalarla göğüsleri süslü, omuzları apoletlerle ağırlaşmış muzafferler olmayacak. Tarihin şu insana dar gelen loş döneminde her şeyi göze alarak vicdani ret hakkını savunan; direnişleriyle insana ve vicdana selam yollayanlar olacak.
Bugün, Dünya Vicdani Ret Günü
Öncelikle bir avuç anarşist gencin başlattığı vicdani ret hakkı mücadelesi artık farklı nefeslerle de zenginleşiyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-15 14:52:55
SON VİDEO HABER
Haber Ara