Adnan Polat: Yöneticilik yaptığım dönemde tabiki hatalarımız oldu (1)
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, yöneticilik ve başkanlık yaptığı süre içinde yaptıkları, yapamadıkları konusunda açıklamalarda bulundu.
Türk Telekom Arena'da Galatasaray TV'nin düzenlediği programda açıklamalarda bulunan Başkan Polat, "B
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-11 12:47:43
Türk Telekom Arena'da Galatasaray TV'nin düzenlediği programda açıklamalarda bulunan Başkan Polat, "Ben Galatasaray'da toplam 9 sene yaşadım. Bu 9 senenin 4 senesini Alp Yalman zamanında başkan yardımcısı olarak yaşadım. O zaman tam yetkiliydim. Rahmetli Özhan Canaydın döneminde 2 sene görev aldım. Mali ve idari başkan yardımcısıydım. Daha sonra da 3 sene başkanlık dönemim oldu. 14 Mayıs'ta yeni gelecek yönetime devredeceğiz. Galatasaray için bu 9 sene boyunca ben tam zamanlı çalıştım. Çocuklarımın nasıl büyüdüğünü bile anlayamadım. Bu yaptıklarımın hepsinden büyük mutluluk duydum. 9 sene boyunca binlerce işe karar verirken tabi ki hatalar da yapılabilir." diye konuştu.
Başkanlığı döneminde birçok projeler ortaya koyduklarını dile getiren Başkan Polat, "Tüzük değişikliği gerekiyordu. 30 senedir tartışılan bir konu bu. Dernekler yasasıyla beraber tüzük ortaya çıktı. Neredeyse 70 sene aynı tüzükle gitmişiz ve 30 senedir de tüzüğün dokunulmazlığı vardı. Mali konular çok sıkıntılıydı. Kulübün her tarafında hacizler vardı. Tesis konusunda rakiplerimizin gerisinde kalmıştık. Tesis anlamında Florya'ya hiç el atılmamıştı. Basketbol salonuna girince üstünüze yağmur yağıyıordu veya içeriden güneşi görüyordunuz. Ali Sami Yen'in de artık miyadını doldurduğu bir dönemdi. Hem kapasite hem de fonksiyon olarak çok demode kalmıştı. İnsan hayatını da riske atan bir stadyumdu. Stadı yıkan firma da 3 ayda yıkmayı planlarken 15 günde yıktılar. Stadın betonarmesinde zaten hem demir hem de çimento eksikliği varmış. Böylelikle stat projesi devreye girdi." dedi.
"TARAFTARLARIMIZ BİZİ ELEŞTİRMEKTE HAKSIZ DEĞİLLER"
Galatasaray'da özellikle futbolda alınana başarısız sonuçların ardından taraftarların kendilerini eleştirmelerinde haksız olmadığını kaydeden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Futbolun kötü gitmesi hem camianın hem de taraftarın moralini bozdu. Taraftara ben teşekkür ediyorum. Başkanlık sürecimde sadece bir kez pankart açıp beni protesto ettiler. Taraftarla benim 90'ların başından beri çok önemli bir ilişkim var. Ancak takımın o kadar kötü gitmesi onların da sabrını taşırdı zaman zaman. Haksız da değiller. "
"DÖNEMİMİ SIFIR BORÇLA KAPATMAK İSTİYORDUM"
Başkan Polat, şirket birleşmesinin önemine vurgu yaparak, "Stadyumumuz bitti ve şu anda da içindeyiz. Avrupa'nın en güzel stadyumlarından biri oldu. Galatasaray artık gelir üretebilecek düzeye geldi. Tesislerimizi yaptık. Tüzük istediğimiz gibi olmadı ama en azından tadilatı yapıldı. 5-10 şampiyonluğa bedel bir operasyon olarak şirketler birleşti. Galatasaray'ın arazilerinin 40 senedir Galatasaray'a katkısı yoktu. Riva'nın ruhsatı alındı, Mecidiyeköy arazisinin imar durumu düzeltildi. İkisinde de yarın inşaata başlama imkanı var. Kulübe araziler kazandırdık. Bundan sonraki konular Riva'yı satıp, o parayla kredi borçlarını kapatıp, kalan para ile yeni araziler alıp, onları da kenara koymaktı. Dönemimi sıfır borç ve yeni tesisle sorunsuz bitirmeyi hedefliyordum. Ancak olmadı. Camianın bir kısmı bizim kalmamızı istemedi. Bizde camianın dediğini yaptık ve seçime gittik. " diye konuştu.
Futbolda başarının birçok unsura bağlı olduğuna dikkat çeken Polat, "Başkan olduktan sonra bana en yakın adamlardan biri olan Feldkamp istifa etti. Daha sonra son 6 maçta teknik direktörsüz şampiyon olduk. Türk Telekom'a dünya çapında bir teknik adam ve futbolcularla gelelim diye planlama yaptık. Son Kasımpaşa maçında dahi kendi ülkesinin milli takımlarında oynayan 12 oyuncu vardı. Toplamda bu sayı 20'yi bile geçiyor. Futbolda başarı bir unsura değil, birçok unsura bağlı olarak geliyor. Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazandığı zamana bakın, 10'dan fazla maçta bir tane bile aleyhimize önemli hakem hatası olmamıştır. Yani birden fazla unsurun da birleşmesi lazım. Önümüze muhalefet, Federasyon ve medya da içinde olmak üzere birçok engel çıktı."
"FLORYA'DA İSTEDİĞİM DÜZENİ SAĞLAYAMADIM"
Adnan Polat, futbolda alınan başarısız sonuçlarda Florya'da istediği düzeni sağlayamamasına bağladı. Başkan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz maçları taraf olarak izlediğimiz için objektif olamıyoruz bazen. Ben bu yüzden yurtdışından insanlara izlettiriyorum maçlarımızı. 14 tane maçımız hakem hatasıyla katledilmiş durumda. Florya'da istediğim otorite ve düzeni de sağlayamadım. Adnan Sezgin'in her zaman arkasında oldum. Oradaki yönetim ondaydı ve teknik adamların direktifleriyle transfer yapan insandı. Her kötü neticede ona fatura kesildi. Dünya çapında transferler yaparken biz 'şampiyon belli, ikinci kim?' diye manşetler atılıyordu. Rijkaard Türkiye'deki şartları tam kavrayamadı. Fazla medeni teknik adamlardı. Ben bir sürü sorunla uğraşırken takıma yeterince zaman ayıramadım. O sırada Florya'da olan arkadaşlar da tam diyalog içinde olamadılar ve hocalar da tam etki edemeyince kimya uyuşmadı. Bence bu bir idari başarısızlıktır. İdarenin başında da ben olduğumdan bu benim başarısızlığımdır."
"YA HAGİ'Yİ YA DA MİSİMOVİÇ'İ GÖNDERECEKTİM"
Galatasaray'da Gheorghe Hagi'nin gelmesiyle birlikte kadro dışı kalan Misimoviç konusunda da açıklamalarda bulunan Polat, o günkü durumu şöyle özetledi:
"Keita'nın gönderilmesini tamamen Rijkaard istedi. Keita izne gittiği zaman mutlaka geç geliyordu. İdari cezalar verdik zaman zaman. En son bir Gençlerbirliği maçına giderken Keita kayboldu, ortada yok! Aradık, taradık Keita'yı Paris'te bulduk. Son derece sorumsuz bir oyuncuydu. Rijkaard da 'ben böyle disiplinsiz bir oyuncuyla çalışamam' dedi ve yolların ayrılmasını istedi. Biz de sattık. Misimovic konusu da tamamen Hagi'nin inisiyatifi. Hagi, 'Buraya tatile gelmiş' dedi. Disiplinsiz olduğunu söyledi. Kendisiyle uzun uzun konuştuk ve geri adım atmadı bu konuda. Ya Hagi'yi gönderecektik ya da Misimovic'i. Bizde Misimoviç'i gönderdik"
Galatasaray futbol takımının almış olduğu başarısız sonuçlarda teknik direktörleerin 4-3-3 oyun sistemi ile oynamasına bağlayan Polat, "Bizim başımızı derde sokan en büyük unsur, Skibbe'yi de, Rijkaard'ı da, Hagi'yi de sıkıntıya sokan şey 4-3-3'tü. Ben hepsine bizim kadromuzun buna uygun olmadığını belirttim. Geçen sezon Rijkaard'a santrfor alalım diye neredeyse yalvardım, istemedi. Bu Barcelona'da uygulanabilir ama bizim için çok zor bir sistem. Hocalar, müdahale de etmiyorum. Şampiyon olduğumuz sene takımı 6 hafta üst üste Adnan Sezgin ve ben yaptık. 6 maçı da kazandık, yenemediğimiz Fenerbahçe'yi de yendik. Birçok unsur istediğimiz gibi gitmeyince yapılan işlerin de üzerine bir perde indi. Belki futbol bu kadar kötü gitmeseydi ne stat açılışında ne de kongrede olan olaylar olmayabilirdi. Bence futbol bu işleri ateşledi."
Polat, Türk Telekom Arena Stadı'nın açılışından kulübün kasasından bir kuruş çıkmadığını açıkladı.
Öte yandan Türk Telekom Arena Stadı'nın açılışında yaşananlar konusunda da konuşan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu stadın devri ile alakalı Ankara'da bulunduğum sırada bir gazetede İnan Bey'in yaylım ateşini gördüm. Buraya Başbakanımızın yanı sıra Sayın Kılıçdaroğlu da gelecekti. Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti. Güvenlik şefleri, "İçeride 300-500 kişilik provakatör bir grup var" dediler. Benim ve başbakanın ismi geçtiğinde ıslıklamalar oluyordu. Sayın Kılıçdaroğlu da, "Protesto olacaksa ben gitmeyeyim" demiş. Sayın Başbakan geldiğinde de bu istihbaratı almıştı zaten. Sıra konuşmalara gelince anonsu yapan arkadaş önce TOKİ başkanımızı konuşturdu. Sayın Başbakan da, "Tabi ki, olur" dedi. Ben özellikle kısa konuştum ki taraftarlar sıkılmasın. Ben konuşurken de bir bölüm ıslıkladı beni zaten. TOKİ Başkanımız benden sonra çıktı, amacını aşan sözler söyledi ve o zaman stadyumda zaten kıyamet koptu. Kendisi de zaten sonra bana hem heyecanından hem de seçtiği kelimelerden dolayı özür diledi. Benden de, camiadan da, kamuoyundan da özür diledi. Başbakan da üzüldü, ben de üzüldüm. "Bu kadar emek verdiğimiz bir yerde protesto ediliyorsak burada kalmayalım" dedi ve ayrıldı. Ben de bunun üzerinde kalmak istemedim ve ayrıldım. Sonra da kameralar karşısında özür diledim. Mali kongrede konuşan herhalde 30 kişi beni bu konuda eleştirdi. Ben evime gelen misafire bir saygısızlık yapılırsa özür dilerim. Ben böyle yetiştirildim."
FATİH TERİM OLAYI
Devre arasında takımın başına tek yetkili olarak getirmek istedikleri Fatih Terim'le ilgili açıklamalarda bulunan Polat, "Ben Fatih Terim'le de konuştum ama Türkiye'de çalışmayı prensip olarak ailece uygun görmediklerini söyledi. Teklif için teşekkür etti. Ailesiyle beraber Türkiye'de çalışmama kararı almışlar. Ben de ne yapabilirdim onun üzerine? Kendisi gelseydi zaten amacım Florya'yı ona emanet etmekti. Kendisiyle görüştükten sonra Hagi'ye gittik." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara