Kılıçtaroğlu Bucak'ta oy istedi, işçiye kadro, çiftçiye ucuz mazot vadetti
Burdur'a gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Buacak ilçesinde esnafı ziyaret etti. Yol üzerinde Oğuzhan Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi'ne uğrayan
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-10 14:39:13
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-10 14:39:13
Daha sonra esnafı dolaşan Kılıçdaroğlu, tek tek dükkanlara girerek tokalaştı. Üniversite mezunu bir garsonla konuşan Kılıçdaroğlu, "Bizim iktidarımızda üniversite mezunları garsonluk değil kendi işini yapacak." dedi.
Esnaf ziyareti sırasında bir belediye işçisi ile konuşan Kılıçdaroğlu, işçinin kadrolu olup olmadığını sordu. 'Kadrosuz işçi' cevabını alınca, CHP iktidar olunca kadroya geçeceğini bildirdi. Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap eden Kılıçdaroğlu, neden Bucak'tan oy alamadık, çünkü daha önce Bucak'a gelmedik de ondan." şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bucak'a gelmezsen olmaz, bir bardak çayını içmezsen olmaz. Bucaklılar çalışkan insanlardır. O zaman bizim yapmamız gereken burada elemeği veren insanlara destek olmaktır."
Eskiden Türkiye'nin her tarafında Bucaklı bir kamyoncu gördüğünü, şimdi ise kamyoncuların iflas ettiğini bildiren Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ki 'Türkiye büyüsün, istikrar sürsün' eyvallah. Ama birileri büyürken esnaf, çiftçi, işçi ve esnaf küçülürse olmaz. Madem ki çalışacağız hakça bölüşeceğiz. İki buçuk aylık Kübra açlıktan annesinin kucağında ölüyorsa bunu kabul etmiyorum. Bir kadın, 4 çocuğuna sabah kahvaltısı veremediği için intihar ediyorsa bunu kabul etmiyorum. Okula gitmesi gereken bir çocuk çöpten kağıt toplarken kamyonun altında kalıyorsa bunu kabul etmiyorum. Benim kabul ettiğim herkes çalışacak, herkes üretecek, fabrikaların bacası tütecek, herkese iş, herkese aş olcak." dedi.
Türkiye'deki yoksul sayısının 12 milyon 714 bin olduğunu aktaran CHP Genel Başkanı, "Her 4 çocuktan biri açlık sınırında. Geçmişte bizi ayrıştırdılar, 'bu türbanlı, bu başörtülü, bu mantolu' kim olursa olsun bütün insanlar en değerli varlıktır ve başımın üstünde yeri vardır. Kim diyorsa ben kimliğimden dolayı engel görüyorum, gelecek beni bulacak. Kim diyorsa ben inancım nedeniyle ibadetimi yapamıyorum, gelecek beni bulacak. Onların önüne düşeceğim onların sorununu çözene kadar mücadele edeceğim." şeklinde konuştu.
Çiftçinin ve süt üreticisinin durumunun da çok kötü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Üretici 1 litre süt veriyor, ancak 2 kilo yem alabiliyor. Böyle bir düzen olur mu? Nasıl yaşayacak bu çiftçi. Bakkaldan 1 şişe süt ve bir şişe su alalım hangisi ucuz. Su daha pahalı. Suya yem veriyor muyuz, suyu bekliyormuyuz, suyun aşısını bakımını yapıyor muyuz? Allah'ın suyu doğadan çıkacak şişeleyip satacaksınız, sütten pahalı olacak. Bu düzenin adına 'Recep bey düzeni' diyoruz. Bunu yıkacağız, yerine halkın düzenini kuracağız." iddiasında bulundu.
Her kadının banka hesabına 600 lira yatıracağını ve hiçbir çocuğun aç kalmayacağını belirten Ana Muhalefet Partisi Başkanı, "Her kadın emekli gibi gidip maaşını çekecek. Yoksulluğu teşhir ediyorsun. Sen yoksulsun deyip makarna bulgur dağıtıyorsun. Neden bankaya para yatırmıyorsun. Biz iktidar olunca sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Allah nasip eder Başbakan olursam ilk geleceğim ilçelerden biri burası olacak. Size verdiğim sözleri yerine getirmezsem burada beni protesto edin, yok tutarsam bir çay ısmarlarsınız yeter. Bir hükümet gidip iktidar olmadan önce Amerika'dan icazet alıyorsa size hizmet etmez. 'Efendim terörle mücadelede kimse bize yardım etmedi' diyor, icazet aldığı ülkenin Büyük Elçisi de, 'senin söylediğin yalan arkadaş ben sana yardım ettim." diyor. Bir ülkenin başbakanını bir başka ülkenin büyük elçisi yalanlıyor, o da ses çıkarmıyorsa, yerinde oturuyorsa o bizim başbakanımız değildir. Bu ülkenin Başbakanı yürekli adam olacak, kimsenin önünde diz çökmeyecek. Hangi demokraside var bir Başbakan çiftçiye 'ananı da al git' der mi?" diye sordu.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim köklerimiz kuvayı milliyede. Biz aynı zamanda kuvayı milliyeciyiz. Memleketi biz savunuruz. Milletten başka kimseden emir ve talimat almayız. Hepinize en derin saygılarımı sunarım. Sandığa giderken şunu düşünün 80 kusur yıllık Cumhuriyet tarihinde ithal kurbanlık ne zaman bu ülkeye girdi. Ona göre düşünün ve oyunuzu verin."
Haber Ara