BM zirvesinden önemli tespitler
Birleşmiş Milletler'in (BM) genel kuruldan sonra en büyük ikinci toplantısı olan 'En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı' dün İstanbul'da başladı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-10 07:32:32
Zirveye başkanlık eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, zengin ülkelere, fakirlerle dayanışma çağrısı yaptı. Açlık ve hastalık gibi yapısal problemlerle ciddi şekilde mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çeken Gül, 10 yıl içinde fakir ülkelerin sayısı azaltılmaz ve buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse dünyanın büyük bir güvenlik tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu. Çözüm için şu öneriyi dile getirdi: "Silah ve savunmaya yapılan yatırımların yüzde 1'i bile büyük rakamlara tekabül ediyor." BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da, krizlerin gelişmiş ülkelerde ortaya çıktığını, ancak onlar ekonomilerini tekrar canlandırabilirken, az gelişmiş ülkelerin bu kapasiteye sahip olmadığını anlattı. Başbakan Tayyip Erdoğan ise çevre, terör ve yoksulluk gibi sorunların sadece belli bölgeleri değil tüm dünyayı tehdit ettiğine dikkat çekti. Sınırsız kazanma ve hırsla tüketme çılgınlığının durdurulmasını istedi.
Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında köprü olma fonksiyonunu kuzeyde fakir ülkelerin sözcüsü olarak genişletmeyi amaçladığı konferansa 197 ülke, 41 devlet ve hükümet başkanı, 47 uluslararası örgüt başkanı ve 10 bine yakın delege katılıyor. On yılda bir düzenlenen konferansta bugün nüfusu 1 milyara ulaşan 48 yoksul ülkenin kalkınmasına yardımcı olacak kalkınma haritası tartışılıyor. Konferansa başkanlık eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açılış oturumunda zengin ülkelere, fakirlerle dayanışma çağrısı yaptı. Az gelişmiş ve fakir ülke sayısının 1971'de 25'ken şimdi 48'e yükseldiğini kaydeden Gül, bu ülkelerde yaşayan insanların günlük 1 doların altında geliri olduğuna dikkat çekti. Bu miktarın normal standartların çok altında olduğunu dile getirirken küreleşmenin, en az gelişmiş ülkelerin sayısını artırdığını kaydetti. Cumhurbaşkanı, gelişmiş ülkelere şu uyarıyı yaptı: Bu, şunu göstermektedir; dünyada büyük bir tehlike vardır. Bu yapısal bir meseledir. Siyasi problemler gelip geçicidir, halledilebilir ama böyle yapısal bir problem, açlık, hastalık, bu yapısal problemdir ve bunlarla ciddi şekilde mücadele edilmezse ve önümüzdeki 10 yıl içinde bu ülkelerin sayısı azaltılmazsa, buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse dünya siyasi ve güvenlik açılarından ve başka alanlarda çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalacak demektir.
Cumhurbaşkanı mevcut durumun hem ahlaki açıdan çok büyük bir yanlış olduğunu hem de siyasi ve güvenlik açısından da devam ettirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, bu konuda somut adımlar atılmasını istedi. Gül konuşmasında yoksullukla küresel mücadelede Türkiye'nin son yıllarda yaptığı faaliyetleri de anlattı.
100 MİLYONLARIN GÖZÜ İSTANBUL'DA
Türk sivil toplum örgütleriyle Türkiye'nin insanî yardımı, yıllık 2 milyar dolara ulaştığını anlatırken, "Asya ve Afrika'nın bazı ülkelerindeki açılımlarımızın bir boyutu da budur. En az gelişmiş ülkelerin kalkınması sadece onlara yardım yapmakla, donör ülkelerin yapacağı sadece kalkınma yardımları ile olmaz, onlarla ticaret yapmak, yatırım yapmak, teknoloji transfer etmek ve o ülkelerde meslek eğitimi ile ilgili okullar açmak da önemlidir. Türkiye olarak bunlara da önem veriyoruz. Onun için bu ülkelere balık yemekten ziyade balık tutmayı öğretmek zorundayız.'' dedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da 100 milyonlarca insanın kulağının bu konferansta olduğuna dikkat çekti. Az gelişmiş ülkelerin, gelecekteki kalkınma ve başarının "en önemli'' dalgasını oluşturacağını kaydederek, "Biz İstanbul'dan bir köprü kurup, dünyanın fakir ülkerine yardım eli uzatmak istiyoruz." diye konuştu. Konferans kapsamında hem Abdullah Gül hem de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, konferansın Türkiye'de yapılıyor olmasından ve Türkiye'nin bölge siyasetindeki olumlu katkılarından dolayı memnuniyetini iletti. Ankara'nın Türkiye'nin Libya konusundaki yol haritasını "uygulanabilir tek proje" olarak gördüklerini aktardı.
Konferansın özel sektör ayağını organize eden kuruluşlardan biri olan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral de toplantıda yaptığı konuşmada, en az gelişmiş 48 ülkenin 42'si için özel temsilci atadıklarını bildirdi. Kalan 6 ülke için de çevre ülkelerin temsilcilerini görevlendirdiklerini ifade etti. Konferansa bu ülkelerden 605 işadamı getirdikleri bilgisini veren Meral, "TUSKON, en az gelişmiş ülkelerin refaha ve zenginliğe giden yolculuklarında güçlü bir ortağı olmaya devam edecektir." diye konuştu.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara