Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun önünden kâğıtları aldığınız zaman dağıtıveriyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, Şeb-i Aruz'da başka, Kutlu Doğum'da başka konuşuyor. Orada bu işi iyi hazırlamışlar. Önüne koymuşlar oradan okuyor. Ama kâğıtları önünden aldığınız zaman dağıtıveriyor." dedi.
    Başbakan Erdoğan, Düzce'nin Yığılca ilçesinde halka hitap etti. Erdoğan, seçimlere 35 gün kaldığını hatırlatarak, "İnşallah 12 Haziran'da ustalık dönemine başlayacağız. Bildiğiniz gibi 2002–2007 çıraklık, 2007–2011 dönemi kalfalık dönemi, 2011 ve arkası ustalık dönemimiz olacak. Biz Sinanların torunuyuz. Sinan, 'Süleymaniye kalfalık, Edirne Selimiye ustalık eserimiz' diyordu. Bize iktidar görevi verdiniz. Kalfalık dönemini de bu şekilde tamamladık. Şimdi ustalık dönemine geçiyoruz. Projelerimizi açıkladık, açıklamaya devam ediyoruz. Çünkü farklı, modern, insanımızın çok daha insanca yaşadığı bir Türkiye'yi hazırlamanın gayreti içinde olacağız. Çünkü biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Çünkü biz halka hizmeti, hakka hizmet olarak gören bir medeniyetin çocuklarıyız." dedi.

CHP'Lİ MİLLETEKİLİNİ ELEŞTİRDİ
Erdoğan, herkesin er ya da geç öleceğine vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Kimsenin kalması hiçbir canlının kalması mümkün mü? Ama CHP'li bir milletvekili, hem de koskoca profesör. İstanbul Zincirlikuyu'nun girişinde orada 'Her nefis ölümü tadacaktır' görünce 'Bu sinir bozucu' diyor. Her halde Allah'ın ayeti olduğunu bilmiyor. Prof. ama... Bunlar prof her şeyi bilen sanıyor. İlim sahibi olmak yetmez irfan sahibi olan yeter. İrfan sahibi olmak nedir? Yunus güzel söylüyor, 'İlim ilim bilmektir ilim kendini bilmektir sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır' Arif, bilmediğini bilen insandır. Ama bunlar bilmediklerini bilmiyorlar. Değil profesör, ordinaryüs olsan ilim deryasından bir kova su alırsın. Zincirlikuyu'nun kapısındaki ayeti bilmiyorsun. Sinir bozucu diyorsun, yoksa ölmeyecek misin? Yüzlerce binlerce insanın her gün öldüğü şu vatanımızda, tabutun üzerinde bir şey yazıyor. Ne yazıyor orada. 'Her nefis ölümü tadacaktır' diyor ama bunların bundan haberi yoktur. Haberi olsa bu yanlışı yapmaz. İşte CHP zihniyeti bu, anlayışı bu. 12 Haziran'da bunları sandığa gömmeye hazır mıyız? Şu 35 günde çok çalışmamız lazım. Yığılca sandıklarda AK Parti ile patlamalıdır."

Başbakan Erdoğan, Yığılca'nın ismini Orhan Gazi'den aldığını belirterek, "Burası ordunun yığınak yaptığı yer. Burada toplandık dedelerimiz burada toplandı. Burada toplandıktan sonra revan olduk. Burada gerçek akıncılar var. Burası onların diyarı. Dolaysıyla zaten burada bu ülkenin aydınlık yarınlarına omuz verecek insanların olduğunu biliyorum. Onun için Yığılca ustalık dönemine en önemli desteğini verecek olan bir ilçemizdir. Buna inanıyorum. Zaten Düzce'nin neresine bakarsan bak onu görüyorsun."diye konuştu.

"BİZ FERHATIZ, SİZ ŞİRİN"
Zonguldak'a kadar tüneller yaptıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Yaklaşık 10 tane tünel. Delik eşik ediyoruz dağları. Bu dağları delerek Zonguldak'a kadar Düzce'den ulaşacağız. Bölünmüş yollarla ulaşacağız. Bunları yapan iktidar Düzce Yığılca yolunu mu yapamayacak? Bu da olacak. Biz Ferhat'ız, siz Şirin. Ferhat biliyorsunuz dağı deliyor. Elinde çekiç vuruyor. 'Sen ne yapıyorsun dağ delinir mi?' diyorlar. 'Su getireceğiz. Çoğu gitti azı kaldı' diyor tekrar sorduklarında. Biz de inşallah Türkiye'mizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarcağız. Hiç endişeniz olmasın inanıyoruz, çalışıyoruz, milletimize güveniyoruz. Siz de bize güveniniz, hiç endişe etmeyiniz."
    Erdoğan, Türkiye'nin 16 noktasında 18 hava ambulansı bulunduğunu, 2 tane olan jet hava ambulansını 5'e çıkaracaklarını aktardı.

"CHP VE MHP ZİHNİYETİNE DİKKAT"
Başbakan Erdoğan, çetelere, mafyalara, teröre ve teröriste ülkeyi kaptırmayacaklarına vurgu yaptı. CHP ve MHP zihniyetine dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti: "İşte biz iktidarı MHP, CHP'nin yavrusu DSP ve Anap'tan aldık.. Onlardan aldık. IMF kapısından ayrılmıyordu MHP. Biz geldik ödedik, ödedik 5 milyar dolar borcumuz var. 23,5 milyar dolardan 5 milyar dolara düştü. Onu da hemen öderiz. Çok düşük faizle olduğu için yavaş yavaş 2012'nin sonuna kadar öderiz. Bakıyorsunuz 'milliyetçiyiz' diyorlar. Milliyetçisiniz Merkez Bankası'da niye bu kadar az para var. Şimdi Merkez Bankası'nın kasasında 93,5 milyar dolar var. Halep orada ise arşın Yığılca'da. Çıkıyor sağda solda yok şu, yok bu diyor. İşte hesap ortada. Her şey döneminizde miras kaldı. Biz kapatıyoruz. Bütün bunlarla beraber, bu attığımız adımlarla Türkiye değişimi yaşıyor dünyada itibar kazanıyor. NATO'da, BM'de ayrı yeri var. Uluslararası kuruluşların içerisinde farklı yeri, konumu var. Gündemi belirlenen değil gündem belirleyen Türkiye var."
    Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Siirt'te yaptığı konuşmayı eleştirerek, şunları söyledi: "Kılıçdaroğlu, kayınpederimizin memleketine gitti. Siirt'te konuşma yapıyor. Konuşmasında, dengeyi kaybetmiş. Maalesef, orada kullandığı ifade çok çirkin. Yani şahsımıza hakareti katlandık da bu saygısızlığa, hakarete, alçaklığa katlanmamız mümkün değil. Ne diyor, 'Statükonun Allah'ı Ankara'da' Şimdi manevra yapmaya başladı. Başbakan da 'Allah'ın kuruşuna ihtiyacımız yok' dedi diyor. Bir defa Allah mekândan münezzehtir. Allah'a mekân tayin edemezsiniz. Bu adamın bu tür anlayışı yoktur ki neyi nasıl niçin kullanacağını bilmiyor. Şeb-i Aruz'da başka, Kutlu Doğum'da başka konuşuyor. Orada bu işi iyi hazırlamışlar önünü koymuşlar oradan okuyor. Ama kâğıtları önünden aldığınız zaman dağıtıveriyor. Geçen Samsun'da 'bu ezan CHP sayesinde okunuyor' diyor. 1941'de bu ülkede bizim dedelerimiz büyüklerimiz iyi bilir, 'Tanrı uludur' diye ezan okuttular. İnönü'nün dönemi. Bunları yaşadık. Menderes geldi, kaldırdı aslına döndürdü. Niçin Allah'u ekber? Dünyanın neresine gidersen git tüm İslam ülkelerinde, uluslararası evrensel bir mesajdır onun için değiştirilemez. İngiltere'de İngilizce, Almanya'da Almanca olmaz. Nereye gidersen git bu evrensel mesajı orada duyacaksın o dili bilmeyen anlayabilir ama evrensel. Ama yavaş yavaş öğrenecek yoksa bu millet öğretecek."