Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Shultz, Kıbrıs'ta temaslarda bulundu

Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Shultz, KKTC ve Güney Kıbrıs'ta dün birtakım temaslarda bulundu. Schultz, KKTC ile AB arasında doğrudan ticaretin başlamasını öngören tüzüğün hukuki zemini konusunda anlaşmazlıkların bulunduğunu, Brüksel'e dönüşünde konuyu yeniden gündeme getireceğini açıkladı.

Fileleftheros ve diğer gazeteler; AP Sosyalist Grup Başkanı Martin Schultz'un dün KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'la ayrı ayrı görüştüğünü ve Hristofyas'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada doğrudan ticaret tüzüğünün yasal zeminine ilişkin anlaşmazlıkların bulunduğuna dikkat çektiğini yazdı.

Fileleftheros, "Doğrudan Ticaret Tüzüğü Konusunda Hukuki Netlik Bekliyorlar" başlığı altında verdiği haberinde, Schultz'un dün Eroğlu ve Hristofyas'la yaptığı görüşmelerin ana konusunu doğrudan ticaret tüzüğünün oluşturduğunu belirtti.

Habere göre Schultz Hristofyas'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Brüksel'de sürekli doğrudan ticaret tüzüğü konusuyla alakadar olduğunu ve AP Hukuk Komitesi'nin konu hakkındaki görüşünün AB Komisyonu ile değil Rum hükümetinin görüşüyle eşleştiğini hatırlattı.

Tüzük konusunun askıda kaldığını ve Brüksel'e dönüşünde konuyu AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefhan Füle'yle yeniden ele alacağını belirten Schultz, tüzüğün hukuki zemini konusunda uzlaşıya varılmasını umut ettiğini söyledi.

Schultz, ziyaretinin nedeninin adadaki durum hakkında bilgi almak ve müzakerelerin durumunu öğrenmek olduğunu, Hristofyas'tan da kendisini müzakereler konusunda bilgilendirmesini istediğini açıkladı.

Kıbrıs sorunu gibi konularla gündelik olarak ilgilenmemesi nedeniyle tarafları dinlemek amacıyla adaya geldiğini ifade eden Schultz, "Bu tür konularla ilgilenmeyenler, taraflara öneriler ya da emirler vermeden önce dinlemelidir" şeklinde konuştu.

Hristofyas'ın "güven gösterilmesi ve destek verilmesi gereken bir dost olduğunu" söyleyen Schultz, Cumhurbaşkanı Eroğlu için ise "Kıbrıs sorununun yanı sıra Kıbrıs Türk toplumu ile Türk hükümeti arasındaki ihtilaflarla da uğraşması gerektiğini, bu ilişkinin en iyi düzeyinde de bulunmadığını" ileri sürdü.

Schultz, Güney Kıbrıs için de işlerin kolay olmadığını, AB ülkelerini meşgul eden tüm diğer sorunların yanı sıra Güney Kıbrıs'ın bir de adada hüküm suren durumla meşgul olması gerektiğini sözlerine ekledi.