CHP'nin 27 yıllık iktidarı ve muhalefet anlayışı bilimsel araştırma konusu oldu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarih Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahri Sakal, 'Halkın İktidarı' sloganıyla 12 Haziran seçimine hazırlanan CHP'nin, 27 yıllık iktidar dönemi ve çok partili hayata geçişteki muhalefet anlayışını araştırdı. Bu dönem
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-03 11:10:27
'Çok Partili Döneme Geçişte Tek Partinin Muhalefet Anlayışı' ismini verdiği kitabıyla ilgili Cihan'a konuşan Tarih Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahri Sakal, 5 yılda hazırladığı kitabında 27 yıllık CHP iktidarı, 1946-1950 arasında çok partili hayata geçişi ve partinin muhalefet anlayışını değerlendirdiğini belirtti. Doç. Dr. Sakal, 'Ankara ve İstanbul'daki kütüphanelerdeki Cumhuriyet arşivlerinin CHP belgelerini taradım. Tek partili döneme ait belgelerde partililer, çok ilginç olaylar yer alıyor. Örneği partililerini 'Bu ermeni dönmesi', 'Maruf Arap uşakları', Kürt ve Alevi diye fişlemişler. Hatta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü için 'Kadın ağzıyla devlet yönetiyor' deniliyor. Halktan Haso-Memo, kasketliler, baldırı çıplak, aylaklar, basit kılıklı insanlar, kalaycı, bakırcı, demirci, hamal takımı diye bahsedilerek küçümseniyor." dedi.
İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasıyla başlayan CHP iktidarı dönemiyle ilgili kitapta entrikalar, baskı, tehdit, halka hakaret ve işkence halkın büyük mağduriyetler yaşandığından söz ediliyor. Camilerin mühimmat deposuna dönüştürüldüğü, ırk milliyetçiliği üzerinden Alevi, Ermeni, Kürt, Çingene ve Arap kökenli vatandaşların dışlandığı, fişlendiği ve bazı şehirlere girişlerinin yasaklanması gibi birçok olay da detaylarıyla anlatılıyor. Zaman zaman yaptığı araştırmalar sebebiyle tehditler aldığını vurgulayan Doç. Dr. Sakal, CHP'nin iktidar ve demokrasi geçmişinin söylendiği gibi parlak olmadığını gördüğünü ifade etti. Kitapta yer alan bazı olaylar ise şöyle aktarılıyor:
'CHP'YE OY VERMEYENLERİN SAKAL VE BIYIKLARI CIMBIZLA SÖKÜLMÜŞ'
1946 yılındaki milletvekili seçiminde en büyük dram Çubuk ilçesinde yaşanmış. Tarihe geçen hadise ise şöyle; Seçimden önce belediye başkanı ve jandarma komutanı ile köyleri dolaşan Kaymakam Turgut Göle, demokratlara oy vermesi muhtemel olan vatandaşları tehdit etmiş. Köylerde demokrat kalmamasını, aksi halde hepsini toplayacağını ve muhtarlara gerekeni yapmaları talimatı vermiş. Seçimden sonra muhtarlardan seçim listelerini alan kaymakam, jandarma komutanına demokratlara oy veren vatandaşların sakallarını ve bıyıkları cımbız ve penseyle ve bıyıklarını yoldurmuş.
'SANDIĞA SAHİP ÇIKAN KADINLAR HAPSE ATILMIŞ'
Mersin'in Aslanköy beldesinde 16 Şubat 1947'de yapılan muhtar seçiminde DP adayı 566, CHP adayı ise 154 oy alır. CHP'nin kaybetmesi üzerine valinin emri ile jandarma komutanı Bucak köyüne giderek seçim sandığını almak ister. Bunu duyan köylü kadınlar, oyların değiştirileceğini anlayınca eski muhtarın ırzlarına tasallut ettiğini söyleyerek sandığı vermezler. Seçimin tekrar yapılmasına da karşı çıkarlar. Sözde asayişi sağlayan teğmen, merkeze çektiği telgrafta bunu devlete isyan olduğu şeklinde bildirir. Yüzbaşı komutasında bir bölük asker, Aslanköy'e gelerek isyanı araştırır. İşin doğrusunu öğrenen yüzbaşı, sadık halktan başkasını göremediğini söylemesine rağmen kadınları tehdit eder, süngü taktırarak ateş emri verir. Köylüler de bu saldırıya taş ve sopalarla karşılık verir. Taraflar arsında çıkan çatışmada 5'i çocuklu 20 kadın ve 71 erkek tutuklanarak Konya cezaevine konur. 11 ay cezaevinde kalırlar. Konya Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu halkı 50 avukat savunur. Dava savcısı, 'Halkın gösterdiği siyasi olgunluk nasıl olur da suç sayılır. Seçim sandığına böyle sahip çıkan kadınlar varsa bu ülkede demokrasi yerleşir. ' diyerek tamamının berAatini ister. Vatandaşlar serbest kalırken, olaya neden olan kamu görevlilerinin yargılanmasına karar verilir.
'JANDARMA KÖYLÜLERE ATEŞ AÇMIŞ'
79 köydeki muhtarlık seçiminde olaylar çıkmış, 7 kişi ölmüş, 167 kişi yaralanmış. Bir çok olay da köylülerce ilgili makamlara ulaştırılamamış. Konya Ereğli, Boğazlayan, Gümüşhane, İzmir ve Dinarda DP'ye kayıtlı muhtarlar seçimi kazansalar da mazbataları iptal edilmiş. Jandarma düğün için toplanan vatandaşları bile 'yasak toplantı' düzenlendiği iddiasıyla nezarete tıkıp oy kullanılmasını engellemeye çalışmış. Dinar'da 350 demokrat zincirlere bağlı olarak nezaretten salıverilmiş, köye varıncaya kadar da çözülmemiş. Dazkırı'nın Kayalar köyünde 2 köylü vatandaş, jandarma kurşunuyla vurulmuş, biri hayatını kaybetmiş. Boğazlayan'da şikayetçileri nezarete alan asker, 24 saat işkence yapmış.
SON VİDEO HABER
Haber Ara