Fischer: 'Yabancı düşmanlığını reddediyoruz'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün Avusturya'ya gidiyor. Türkiye'nin 13 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ziyaret öncesi Zaman'a röportaj veren Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, önemli açıklamalar yaptı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-02 07:20:32
Avrupa'da İslam düşmanlığının endişe verici boyutlara ulaştığı bir dönemde, din özgürlüğünün önemine dikkat çeken Fischer, "Yabancı düşmanlığını ve her türlü önyargıyı reddediyoruz. Avusturya'da anayasa ile koruma altına alınmış din özgürlüğü tüm kiliseler için olduğu gibi İslam için de geçerlidir." dedi. Fischer, başka bir dinden, dilden ya da bölgeden bir insana karşı saygı ortamının oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
1998 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Avusturya'yı ziyaretinden tam 13 yıl sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bugün Avusturya'ya gidiyor. Gül'ü ülkesine davet eden Avusturya Cumhurbaşkanı ziyaret öncesinde Zaman'a röportaj vererek önemli açıklamalarda bulundu. Avusturya'da yabancı düşmanlığı ve İslamofobia ile ilgili değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Heinz Fischer "Yabancı düşmanlığını ve her türlü önyargıyı reddettiğimizi, Avusturya'da anayasa ile koruma altına alınmış din özgürlüğünün tüm kiliseler için olduğu gibi İslam için de geçerli olduğunu ifade edeceğim. Başka bir dinden, dilden ya bölgeden bir insana karşı saygı ortamının oluşturulması gerekiyor. Hepimizin görevi farklı halk ve insan topluluklarıyla barış içerisinde bir ortak yaşamı sağlamaktır." şeklinde konuştu. Zaman aracılığıyla ülkedeki çeyrek milyon nüfusa sahip Türk toplumuna seslenen Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Türklerin ülke ekonomisine yaptığı katkıdan memnuniyetini ifade ederek, Almanca öğrenmelerinin işlerini kolaylaştıracağına dikkat çekti.
TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİ UZUN VE ZOR
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı kampanya yürüten önemli ülkelerden biri olan Avusturya'nın son dönemde bu politikayı terk etmeye başladığına işaret eden Fischer, "Avusturya tam üyelik müzakerelerinin başlamasına onay verdi. Türkiye ile bitirilen tek fasıl bizim dönem başkanlığımızda oldu." diyerek değişimin göstergelerini anlattı. Ankara'nın AB yolculuğunun "uzun ve zor olacağının inkar edilemez" olduğunu belirten Avusturya Cumhurbaşkanı, zor günler geçiren Birliğin Türkiye'nin üyeliğine kuşkuyla yaklaştığının da sinyallerini verdi: "70 milyonluk bir ülke olan Türkiye'nin her anlamda AB için olgunluğa erişip erişemeyeceği tartışma konusu. Ayrıca AB'nin de bu kadar büyük bir ülkeyi alacak kadar hazır olduğu da bir soru işareti. Bunun dışında Kıbrıs konusu gibi özel sorunlar da mevcut." Türkiye'nin ne zaman üye olacağına dair tahminde bulunmaktan çekinen Avusturya Cumhurbaşkanı müzakerelerin devam etmesinin önemini vurguladı. Fischer, "Benim görüşüm ve talebim müzakerelerin içeriğe dayalı ve açık kartlarla devam ettirilmesi. Bu aynı zamanda Avusturya hükümetinin de pozisyonudur." dedi.
EN FAZLA YATIRIM AVUSTURYA'DAN
İkili ilişkileri değerlendiren Cumhurbaşkanı Fischer, son dönemde ilişkilerde birçok olumlu gelişmenin meydana geldiğini belirterek, artan ekonomik ilişkilerin yanı sıra Türkiye ve Avusturya'nın aynı dönemde BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinde bulunmasının diplomatik anlamda yakınlaşmanın da önünü açtığını kaydetti. Avusturya'nın 2010 yılında Türkiye'de 1 milyar Euro ile en büyük doğrudan yatırım yapan ülke olduğunun hatırlatılması üzerine Fischer bu bilgiyi öğrendiğinde kendisinin de şaşırdığını ifade etti. Avusturya'da faaliyet gösteren yüzlerce Türk firması olduğunu vurgulayan Avusturya Cumhurbaşkanı, "Sanırım ekonomik ilişkilerin genel ilişkileri iyileştirilmesi adına gelecekte önemli bir rol oynayacağı doğru bir tespit." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyareti ile ilgili de bilgi veren Fischer, programın oldukça dikkatli hazırlandığını söyledi. Gül ile birçok konuyu baş başa görüşeceklerini aktaran Avusturya Cumhurbaşkanı, programda Türk toplumu ile görüşmeler ve ekonomik toplantıların önemli yer tuttuğunu söyledi. Avusturya'nın Nabucco enerji hattı projesinde yer alması ve Avusturya'da binlerce Türk firmasının bulunması gezinin ekonomik açıdan önemini gösteriyor.
Olay röportajı yapan gazeteci: Avusturya, Türklerin yaşadığı sorunların farkına vardı
2010 yılında Avusturya-Türkiye ilişkilerinde en çok konuşulan konulardan biri şüphesiz Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Ecvet Tezcan'ın Die Presse gazetesinde yayımlanan Avusturya halkının yabancılara yönelik olumsuz tutumlarını eleştirdiği röportajdı. Tezcan'ın "ülkede yabancılara virüs gibi muamele edildiğini ve Türklerin gettolaştırıldığını" söylediği röportaj sonrasında iki ülke diplomatik krizin eşiğine gelmesine rağmen, hükümetlerin soğukkanlı duruşu herhangi bir sorun çıkmasının önüne geçti. Büyükelçi Tezcan'la röportajı gerçekleştiren Die Presse Gazetesi Dış Politika Şefi Christian Ultsch, Zaman'a verdiği demeçte, röportajın Avusturya kamuoyunda, ülkedeki Türklerin sorunları ile ilgili önemli bir farkındalık oluşturduğunu söyledi. Tecrübeli gazeteci "O röportajdan sonra Avusturya kamuoyu ilk kez Türklerin bu konu hakkında söylemek istediklerinin geniş bir şekilde farkına vardı. Daha önce bu tartışmalar tek taraflıydı ve ev sahibi Avusturyalılar tarafından yürütülüyordu. Fakat sonra iyi yetişmiş ve başarılı Türkler de sesini yükseltti. Bu daha önce olmayan bir şeydi." şeklinde konuştu.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara