El Cezire Katar'ı niye görmüyor?

Arap Baharı'nın ilk döneminde rejim karşıtı bir politika izleyen Katar merkezli televizyon, Basra Körfezi'ndeki olayları görmezden gelmekle itham ediliyor.

Afganistan (2001) ve İkinci Körfez Savaşı'yla (2003) yıldızı parlayan, Mısır'daki gösterileri de 24 saat yayınlayarak bir anda dünyada adından en çok söz ettiren medya kuruluşu olan Katar merkezli El Cezire Televizyonu, bugünlerde taraflı yayın yaptığı gerekçesiyle sert eleştirilere maruz kalıyor. Eleştirinin temelini 'Mısır, Tunus ve Libya'da rejimi devirmek için seferber olan El Cezire, aynı yayın politikasını sıra Bahreyn ya da diğer Körfez ülkelerine gelince neden sürdüremiyor?' sorusu oluşturuyor. Hatta El Cezire'nin İngilizce ve Arapça yayınları arasında bile büyük farklar olduğu öne sürülüyor.

Konuyla ilgili ilk ciddi tepki, kanalın Lübnan Büro Şefi Tunus asıllı Ghassan Ben Jeddo'nun izlenen çifte standardı protesto ederek istifasını sunmasıyla geldi. Jeddo'ya göre kanal, Bahreyn'deki olayları görmezden geldi. Arapça kanalına göre daha tarafsız bir politika izlediği öne sürülen İngilizce versiyonunda 'Suriye'de kargaşa', 'Libya için savaş', 'Yemen'in ayaklanması', 'Mısır: Devrim' logo başlıklarını kullanırken, Bahreyn için 'Bahreyn gösterileri' ifadesi yer alıyor.

Arapça internet sitesine 'Arap Devrim Baharı' başlığıyla gösterilerin devam ettiği bir harita koyan El Cezire, haberlerinde ise daha dikkatli bir dil kullanıyor. Daha çok Katar hükümetinin dış politikası doğrultusunda yayınlar dikkat çekerken, İngilizce haberlerde ise daha evrensel kurallar uygulanıyor. Katar için dış ilişkilerde özellikle Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi diğer 5 ülke hayati bir önem arz ediyor. Arap Yarımadası'nın ağabeyi konumunda bulunan Suudi Arabistan'ın tepkisini çekmemek için büyük bir gayret gösteren El Cezire, Riyad'ın kontrolündeki Bahreyn'deki gelişmeleri de çoğu kez görmezden geliyor.

1996 yılında Katar Emiri'nin direktifleri doğrultusunda kapanan BBC Arapçanın çalışanlarının transfer edilmesiyle kurulan El Cezire, son yıllarda Arap dünyasının tartışmasız en popüler televizyon kanalı. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin yasaklamalarına rağmen Facebook üzerinden 1 milyonun üzerinde fana ulaşan Arapça El Cezire'nin İngilizce kardeşinin de 500 binden fazla Facebook fanatiği bulunuyor. Günlük 45 milyondan fazla izleyicisi olduğu belirtilen El Cezire'nin internet sitesini de her gün milyonlarca kişi ziyaret ediyor.

Geçtiğimiz yıl Mısır ve Suudi Arabistan'ın girişimleriyle Arap ülkeleri arasında basına sansür anlamına gelen bir denetim kurumu oluşturulmaya çalışılmış, ancak buna Katar itiraz etmişti. 2010'da yayınlanan Wikileaks belgelerinde El Cezire'nin dış politikada bir pazarlık unsuru olarak kullanıldığı öne sürülmüştü. Katar yönetiminin bölgede zaman zaman Türkiye ile hareket ederek pek çok bölgesel sorunun çözümü için hareket etmesi El Cezire'nin Türkiye'ye bakışına da yansıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını son dakika gelişmesi olarak veren kanal, Türkiye'deki gelişmeleri de hükümeti zora sokmayacak şekilde vermesiyle dikkat çekiyor.

Bölgeyi içeriden bir gözle yansıtıyor

Katar Medya Şirketi'ne ait El Cezire BBC Arapça'nın kapanmasının ardından 1996'da yayına başladı. Arapça 'körfez' anlamına gelen El Cezire, yayın hayatının ilk 5 yılında devlet desteğiyle ayakta kalabildi. Katar'ın ortak olduğu kanalın başında Vaddah Hanfar bulunuyor. El Cezire, bölgede yaşananları içeriden bir gözle aktarması nedeniyle olaylara farklı bakış açısı geliştirilmesinde önemli rol oynuyor.

ZAMAN

El Cezire Katar'ı niye görmüyor?

Mısır ve Tunus devrimlerinde sokağın nabzını dünyaya naklen aktararak önemli rol oynayan El Cezire, halk isyanlarının Körfez'e sıçramasıyla 'çifte standart' eleştirilerinin hedefi haline geldi.