Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

Bahçeli'den kaset yorumu: Son hadisenin derin muhasebesini yapıyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk aile yapısına ters düşen, milletin hassasiyetleriyle ve kabulleriyle taban tabana zıtlıklar içeren son hadisenin derin muhasebesini yaptıklarını ve gerekli tedbirlerin lazım geldiği biçimde alındığını söyledi. <

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-29 08:50:23

Bahçeli'den kaset yorumu: Son hadisenin derin muhasebesini yapıyoruz
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk aile yapısına ters düşen, milletin hassasiyetleriyle ve kabulleriyle taban tabana zıtlıklar içeren son hadisenin derin muhasebesini yaptıklarını ve gerekli tedbirlerin lazım geldiği biçimde alındığını söyledi.
Özel hayatlarına ait gizli video görüntüleri ve bunların internet vasıtasıyla servis edilmesi, Türkiye'nin karşılaştığı ve muhatap olduğu en ciddi siyasi travmalardan biri olduğunu ifade eden Bahçeli, "Herkes bilmedir ki partimiz yolundan ve inandığı değerlerden, sonu ne olursa dönmeyecek, yanlışı sahiplenmeyecek ve hiçbir iftiranın altında kalmayacaktır. MHP, Türkiye'yi karanlık noktalara sürüklemeye çalışanların bir an önce açığa çıkarılmasını beklemekte ve bunun da AKP'nin iktidar namusu olduğuna inanmaktadır." dedi.

Bahçeli, bazı parti yöneticilerine ait olan ve internette yayınlanan video görüntüleriyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Söz konusu video kayıtlarındaki çirkin sözlerin, değerlendirmelerin ve yorumların asla partiyi bağlamadığı, ülkücülüğün hiçbir değeriyle örtüşmediği ve milletvekilliği gibi önemli bir görevle bağdaşmadığının gün gibi ortada olduğunu vurgulayan Bahçeli, yayımlanmış olan görüntüleri izah etmek ve yalnızca parti aidiyetliğine dayanarak savunmak, geçiştirmek ve görmezden gelmenin mümkün olmadığı gibi erdemli bir tavır da olmadığını ifade etti. Her ne sebeple olursa olsun, bu son olayla birlikte özel hayatın dokunulmazlığı ve mahremiyetinin de açıkça ihlal edildiğini ve kirli niyetlerin bir kez daha faaliyete geçtiğini savunan Bahçeli, "Değişik zamanlarda, siyasi temsil noktasında bulunan kişilerle ilgili ses ya da görüntü kayıtlarının internet aracılığıyla sızdırılması ve AKP hükümetinin de buna bigâne kalması bu zamana kadar işlenen suçlara iştirak ettiğine dair bir karine teşkil etmiştir. Şüphesiz, Milliyetçi Hareket Partisi; mevcut haliyle montaj olup olmadığı tartışmasına hiç girmeden, söz konusu video görüntülerini ve karşılıklı diyalogları şiddetle reddetmektedir. Nitekim bu hadise ortaya çıkar çıkmaz gelişmeler soğukkanlılıkla değerlendirilmiş ve ilgili kişilerin partideki tüm görevlerinden ve 24. dönem milletvekilliği adaylığından istifa etmeleri gecikmeksizin sağlanmıştır. Ancak ahlaken ve vicdanen çok sorunlu olan video görüntülerindeki konuşmaların ve manzaraların başkaca tahlil ve değerlendirmelere muhtaç olduğunu bilmek gerekmektedir." dedi.

"TEZGAHIN BİR AYAĞI"
Olay mahalli eve kamera yerleştirilmek suretiyle bir hazırlık yapıldığı ve arkasında da görüntülerdeki kadınların ideolojik soru ve yaklaşımlarıyla kurulan tezgâhın bir ayağı olduklarının anlaşıldığını ileri süren Bahçeli, oluşturulan iklim neticesinde; ülkücülüğün ve Milliyetçi Hareket'in hiçbir inanç ve kabulüne sığmayan konuşmaların ortaya çıktığını ifade etti.
Video kayıtlarının internete düştüğü andan itibaren, özellikle Beyaz TV isimli televizyon kanalının hemen yayına başlaması ve malum bazı gazetelerin de abartarak kamuoyuna aktarmasının üzerinde de ayrıca durulması ve fitne merkezinin taraftarlarının iyi anlaşılması gerektiğini iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'de uzun bir süredir emelleri malum olan çevreler Milliyetçi Hareket Partisi'ni karambolun, kaosun ve karanlığın içine çekmek için ellerini ovuşturmaktadırlar. Ülkemiz, bir tarafta bozuk ve kaygan bir zeminde ayakta kalma mücadelesi verirken; diğer tarafta yüzleri nefret saçan, niyetleri kirli ve hedefleri karışıklık olanların hücumlarıyla sarsılmaktadır. Bu mihrakların arkasında duran, destek ve omuz veren AKP iktidarı tahrip ve tarumar etmedik değer bırakmamıştır. Türk milletine, azar azar verdiği bölünme zehrini zem zem diye yutturacak kadar hayâsını ve haysiyetini yitiren iktidar zihniyeti, belirlediği alçak hedeflerin ilerleyebilmesi için kimi engel görüyorsa en aşağılık yöntemlerle saldırıya geçmiştir. Özellikle, AKP'yle birlikte Türk siyasetinin ayar ve ölçüleri tümüyle kaçmış, güven ve iyimserlik duyguları ölümcül bir yara almıştır. Bu gelişmeler, Türk siyasetini de bir karar aşamasına getirmiştir. Türkiye'nin yeniden tanzimi ve bölünmüş bir millet yapısının ortaya çıkabilmesi amacıyla, siyasi dizaynın kalleş eller tarafından süratli bir şekilde icra edilmesi gerekmektedir."

"TEHDİDİN BAŞI AKP İKTİDARIDIR"
Son bir yıldan beri süregelen ve merkezinde yerli ve yabancı odakların bulunduğu, mihmandarlığını ise AK Parti'nin yürüttüğü Türk siyasetini değersizleştirme ve itibardan düşürme stratejisinin yeni bir aşamaya geldiğini iddia eden Bahçeli, hedefte ise doğal olarak PKK açılımına karşı çıkan, ayrışmaya dik duruş gösteren, federasyona itiraz eden ve yeni anayasada etnik kimliklerin kurucu unsur olarak bulunmasına asla tahammülü olmayan partilerinin yer aldığını savundu.

Bununla birlikte, AK Parti hükümetinin yıkımın, dağılmanın ve bölünmenin karşısında Milliyetçi Hareket Partisi'ni bir engel olarak gördüğünden dolayı her türlü iftirayı silah olarak kullanmaktan utanmayacağını savunan Bahçeli, "Büyük Türk milletine ve partimize dönük tehdidin, iftiraların, mikrobun ve melanetin başı AKP iktidarından başkası değildir. Belirli aralıklarla, parti teşkilatlarımız ve mensuplarımız AKP'nin kışkırtma ve tahriklerine karşı uyarılmış ve kara çalmak için puslu ortam kolladığı her fırsatta hatırlatılmıştır. Bu çerçevede, 16 Eylül 2010 ve 13 Ekim 2010 tarihli teşkilatlara gönderilen genelgelerde bu durum açıkça ifade edilmiştir. Yine aynı şekilde, 15 Mart 2011 tarihli parti genelgesinde; Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda kalabilmek ve millet iradesinin seyrini etkileyebilmek için her türlü çirkin ve bayağı yola başvurabilecektir." tespit ve görüşüyle kamuoyunun ve teşkilatlarımızın dikkati çekilmiştir. En son olarak, 26 Nisan 2011 tarihli yazılı basın açıklamasıyla, AKP'nin partimize yönelik tahrik ve provokasyonlarında artış olabileceği vurgulanmış." diye konuştu.
Uyarılar yaptığı günün akşamında sanal âlemden parti yöneticileriyle ilgili video görüntülerinin yayınlanmasının manidar olduğu kadar, partilerinin önceden tehlikeyi işaret eden ve komplolara gönderme yapan yorumlarının da ne kadar haklı olduğunun ortaya çıktığını ileri süren Bahçeli, bundan böyle mezkûr konuyla ilgili görev sırasının AK Parti hükümetinde olduğunu belirtti.

"REZİL TUZAK AYDINLATILMALI"
Kurulan rezil tuzağın aydınlanması, gerçeklerin ve hazırlayıcıların ortaya çıkarılması için iktidarın mutlaka kamu gücünü harekete geçirmesi ve suçluları yakalaması gerektiğini anlatan Bahçeli, aksi takdirde, son hadiselerin sorumluluğu, teşvik edicisi ve tezgâhtarının AK Parti olacağı ve siyasi kundakçılığı bir kez daha teyit edileceğini savundu.
MHP'nin Türkiye'yi karanlık noktalara sürüklemeye çalışanların bir an önce açığa çıkarılmasını beklemekte ve bunun da AK Parti'nin iktidar namusu olduğuna inandığını kaydeden Bahçeli, "İlave olarak, konunun adli makamlara intikal etmesi nedeniyle, Cumhuriyet savcıları tahkikatı çok yönlü olacak şekilde derinleştirmeli ve ne gerekiyorsa süratle yapmalıdırlar. Milliyetçi Hareket Partisi, malum video görüntülerindeki kadınlarla ilgili gerekli kovuşturmaların yapılmasını da ısrarla istemekte ve talep etmektedir. Ayrıca, AKP'li bazı siyasetçilerin ve yandaş basının mal bulmuş mağribi gibi hemen video görüntülerine sarılmalarını ve siyasete alçakça malzeme yapmalarını ise Milliyetçi Hareket Partisi asla unutmayacak ve affetmeyecektir. Bu seviyesizliğe düşenler, önce kendilerine bakmalı ve AKP içinde şirazesinden çıkan tartışmalara, pis kokulara, ahlaksızlıklara, dedikodulara ve skandallara odaklanmalıdırlar. Milliyetçi Hareket Partisi, kimden gelirse gelsin her türlü tertibin, tezgâhın ve tahrikin üstesinden gelecek güce sahiptir. Son gelişmeleri kullanarak, partimizi psikolojik operasyonlarla yıpratmaya çalışan, oy ve gönül veren milyonların kafalarını çelmeye yeltenen, kutlu değerlerimizi istismar ederek camiamız üzerinden ahlaksızca politika üretmeye cüret eden kim varsa alçaktır, şerefsizdir. Herkes bilmelidir ki partimiz yolundan ve inandığı değerlerden sonu ne olursa dönmeyecek, yanlışı sahiplenmeyecek ve hiçbir iftiranın altında kalmayacaktır. Ve bundan sonra olabilecek yeni tezgâh ve komplolarla da ziyadesiyle mücadeleye edecek, AKP'nin peşini ve yakasını asla bırakmayacaktır." şeklinde konuştu.

"KAMUOYUNA MAL OLMUŞ KİŞİLER, ÖZEL HAYATIN SINIRLARI DA OLSA TOPLUMSAL NORMLARLA ÇELİŞMEMELİ"
Özel hayatın sınırları içinde olsa da kamuoyuna mal olmuş kişilerin, Türk-İslam değerleriyle ve toplumsal normlarla çelişmeyecek bir duruş ve yaşayış örneği göstermelerinin zorunlu olduğu kadar ahlaken de tutarlılık gereği olacağını vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Milliyetçi Hareket Partisi, dün olduğu gibi bugün de ahlaktan, milli ve manevi değerlerden asla taviz vermeyecek, bu uğurda gerekirse her türlü fedakârlığı seve seve yapacaktır. Milletimizi aldatan, kopyacılara el uzatan, katillere kucak açan, önüne gelene çamur atan, oyunlarla, senaryolarla herkesi birbirine düşüren AKP zihniyeti; tüm yönetici kadrolarıyla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidarında hesaba çekilecektir. 12 Haziran 2011 seçimleri ise bunun için tarihi bir fırsat olacaktır."

Haber Ara