"İşsizlikte psikolojik eşik yüzde 10"

İşsizlikle mücadeleyi 'bisikletle bayır yukarı' çıkmaya benzeten Türkiye İş Kurumu (İşkur) Genel Müdürü Kemal Biçerli, pedala basma hızı yavaşlarsa bisikletin geriye doğru kaymaya başlayacağını söyledi. Yüzde 10 işsizlik oranının psikolojik sınır olduğunu belirten Biçerli, politikalarda sapma olmaması halinde birkaç yıl içinde bu oranın biraz daha alta inilebileceğini savundu.
        İşkur ile işveren diyaloğunun güçlendirilmesi toplantılarının ikinci durağı Antalya oldu. Talya Otel'deki toplantıya katılan İşkur Genel Müdürü Kemal Biçerli, Antalya'daki işveren temsilcileriyle bir araya geldi. Biçerli, yoğun katılımın sağlandığı toplantıda katılımcılara İşkur'u, yapılanları ve hedefleri anlattı. Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Biçerli, kriz döneminde yüzde 15'le kadar yükselen işsizlik oranının yüzde 11'e gerilemesinin başarı olduğunu ifade etti. Biçerli, "İşsizliğin aşağıya çekilmesinde hükümetin 2008'den bu yana aldığı önlemlerin etkili olduğunu, İşkur'un 2009'da yaptığı ve geçen yıl devam eden mesleki eğitimlerin etkili olduğunu düşünüyorum." dedi.
            Biçerli, şöyle devam etti: "İşsizliği düşürmek boyacı küpü değildir. Çubuğu alıp, küpe daldırır çıkarırsın boyandı. Bu kadar basit bir şey değil. İşsizlikle mücadele çok zor ve süreklilik istiyor. Bayır yukarı bisikletle çıkmak gibi. Belli süratle pedala basarsanız yol alabilirsiniz. Pedala basma hızınız yavaşlarsa bisiklet geriye kayar. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yüzde 10 seviyesine ve onun altına indirebilirsek başarı diye düşünüyorum. Bunu da yapabiliriz."

            İŞSİZLER İŞ Mİ BEĞENMİYOR?
            İşsizliğin dünyanın hiçbir ülkesinde sıfıra inmesinin beklenmemesi gerektiğini kaydeden Genel Müdür, bir gazetecini sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı: "Dualistik bir yapı var Türkiye'de. Bir grup işsiz var, hakikaten çok muhtaç. Ne iş olsa yapar. Bazısı da iş beğenmiyor. Bunların sayısını tespit etmek çok zor. Kurs açıyoruz, yeterince kursiyer talebi gelmiyor. İşe yönlendiriyorsunuz ücret ve çalışma koşullarında işverenle anlaşamıyor. Bu da bir ölçüye kadar doğal karşılanabilir. Herkes kendisine sunulan her işi beğenmek zorunda değil. Bunu tespit etmemiz lazım. Bu işler karşılıklı, işçi cephesinden de empati yapılarak bakmak lazım ama Türkiye'de iş beğenmeme hadisesi kısmen de olsa var."