Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 49. yıldönümü dolayısıyla Anayasa Mahkemesi binasında tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte bazı bakanlar da törende hazır bulundu. Kılıç, törende yaptığı konuşmada, 12 Eylül 2010’da yapılan referandum sonucu kabul edilen anayasa değişiklikleriyle Anayasa Mahkemesinde de yapısal ve fonksiyonel anlamda çok önemli değişiklikler yapıldığını söyledi. Yargıda yaşanan olumsuzluklara çözüm bulunması için yapılan değişikliklerin yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmamasını dileyen Kılıç,”Türk hukuk dünyasında ortaya çıkan yasa enflasyonunun temelinde yasama organı ile yargı organları arasındaki güvensizliğe dayalı bir mücadelenin etkileri vardır. Bu organların egemenlik anlayışında ortaya çıkan farklı yaklaşımlar güvensizliğin ana kaynağını oluşturmaktadır. Hukuksal metinlerle uygulama arasındaki kopukluklar, bilinçli veya bilinçsiz yapılan yorumlar sonunda ortaya çıkan sapmalar sorunları yasayla çözme anlayışını tetikleyen diğer bir faktördür”dedi.
‘İthamları şiddetle reddediyoruz’
Anayasa değişikliğinden sonra uygulamada ciddi sorunlar yaşayan Anayasa Mahkemesine çözüm getirenlere yasa hakkında olumlu veya olumsuz değerlendirme yapmadan önce teşekkür eden Kılıç, “Ancak bu yasanın komisyonlarda ve TBMM’de görüşülmesi aşamasında bazı milletvekillerinin mahkememiz ve üyeleri hakkında yaptığı değerlendirmeler şaşkınlık ve büyük üzüntüyle karşılanmıştır. Mahkememizle ilgili değişiklikler veya öngörülen imkanlar tamamen parlamentonun takdiriyle şekillenmiştir. Söz konusu takdirin bazı milletvekillerinin burada tekrarlamaktan utanç duyduğum sözcüklerle yaptıkları değerlendirmeleri şiddetle reddediyoruz. Kürsü dokunulmazlığının imkanlarından faydalanarak ahlaki ve hukuki temelden yoksun ithamlarla mahkemeyi kirletmeye kimsenin hakkı yoktur” dedi.
Bedeli ağır olan düzenlemeler var
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, son günlerde siyasi hayatta meydana gelen olayların Anayasa ile siyasi hayatı düzenleyen yasaların içeriğinin ne zaman patlayacağı belli olmayan mayınlarla dolu olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardığını belirterek, “Son günlerde siyasi hayatta meydana gelen olaylar, anayasa ile siyasi hayatı düzenleyen yasaların içeriğinin ne zaman patlayacağı belli olmayan mayınlarla dolu olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Sorunlar daha ortaya çıkmadan anayasa ve yasalardaki siyasi hakları etkileyen antidemokratik kuralların acilen ortadan kaldırılması, yasama organının ülke barışına yapacağı en hayırlı hizmet olacaktır. Zira uyuşmazlıkların doğması ile ortaya çıkan çözüm gayretlerinin bedeli ağır olmaktadır”diye konuştu.
Meclis dışı partiler de katılmalı
Haşim Kılıç, “Yüzde 10 seçim barajı nedeniyle temsil oranı sorunlu olan bir Meclis’in tüm kesimleri yeni anayasa yapım sürecine dahil edebilmesinin yolu, parlamento dışında bulunan siyasi partilerle sıcak bir diyaloğun kurulmasına bağlı” dedi.
“Yargı sistemimizde birikmiş sorunları çözecek yasal düzenlemeler yapılmadığı takdirde bireysel başvurunun başarı şansının çok düşük olduğunu bir kez daha yineliyorum” diyen Kılıç, bunun yapılmaması halinde bireysel başvuru yolunun adil yargılanma konusundaki sorunları daha da büyüteceğini ifade etti. Kılıç, “Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruyu etkin bir denetim yolu olarak uygulayamadığı sürece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular azalmayacaktır. Kuruluş yasasıyla düzenlenen bireysel başvuruya ilişkin sistemin etkin bir denetim sağlayıp sağlayamayacağı 2012 yılının Eylül ayında başlayacak çalışma süreci içerisinde görülecektir” dedi.
Anayasada kurumlar vesayeti var
Türkiye’nin anayasacılık tarihinin 1876 tarihli Kanuni Esasi’den başlayarak, 1924, 1961 ve 1982 anayasaları ile oluşturulduğunu anımsatan Kılıç, “Bu tarihi gelişimde de görüldüğü gibi milletin iradesinin egemen olduğu bir anlayışa dayalı anayasal süreçlerini devlet kurumlarınca hazırlanan ve bu kurumların vesayetini tahkim eden bir anlayışın uygulandığı açıktır. Bu sorun ancak bireyin onurunu,temel hak ve özgürlüklerini koruyan, katılımcı, çoğulcu yeni bir anayasa oluşturulması ile çözülebilir” diye konuştu.
Danıştay ve Yargıtay başkanları katılmadı
TÖRENİN ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a, Danıştay ve Yargıtay başkanlarının törene katılmaması soruldu. Kılıç, “Gerekli davetleri yaptık ama takdir kendilerinindir ama şunu söylüyorum, devlette hiçbir zaman küslük olmaz, dargınlık olmaz. Tabii ki eleştireceğiz, tabii ki konuşacağız ama sonuçta doğruyu bulacağız. Bu ülkenin hukuk devleti olması için ne gerekiyorsa hiçbir şeye kapılmadan bütün gerçekleri ortaya koyacağız. Onun için bunlardan alınmak, gücenmek bence devlet gelenekleriyle çok da uyuşmuyor ama tabii ki Danıştay ve diğer yargı organlarımızın üyelerinin bu tercihlerini de saygıyla karşılıyorum” diye konuştu. Yeni Anayasa için toplumsal mutabakat çağrısının hatırlatılması üzerine ise Kılıç, demokrasinin uzlaşma ve diyalog kurma niteliklerini ve özelliklerinin hayata geçirebilmesi gerektiğini ifade etti.
17 partiye dava açıldı iki tanesi kapatıldı
Anayasa Mahkemesinin son yıllardaki parti kapatma davalarında siyasi özgürlükler lehine uygulamalar ortaya koyduğunu ifade eden Haşim Kılıç, 1990-2000 yılları arasında 19 siyasi parti hakkında kapatma davası açıldığını, 17 partinin kapatılmasına 2’si hakkında da kapatma isteminin reddine karar verildiğini anlattı. Kılıç, 2001-2010 yılları arasında ise 15 siyasal parti hakkında kapatma davası açıldığını bunlardan biri hakkında kapatma kararı, 10’ü hakkında ret kararı, 4’ü hakkında ise davanın düşürülmesine karar verildiğini ifade etti. Haşim Kılıç, yüzde 10 seçim barajı nedeniyle temsil oranının sorunlu olduğunu belirterek, tüm kesimlerin yeni Anayasa yapım sürecine dahil edebilmesinin yolunun, parlamento dışında bulunan siyasi partilerle sıcak bir diyalog kurulmasından geçtiğini kaydetti.
Başbakan, Obama ile ‘bölgeyi’ konuştu
BAŞBAKAN Recep Tayyyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesi yaptığı açıklandı. Görüşmede başta Suriye ve Libya’da yaşanan olaylar olmak üzere bölgesel konuların ele alındığı açıklandı. İki liderin bölgesel konular hakkında görüş alışverişinde bulunduğu kaydedildi. İki liderin görüşmesinin Başbakan Erdoğan’ın araması üzerine gerçekleştiği kaydedildi. Öte yandan Başbakan Erdoğan ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmeden önce, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de bir görüşme yaptı. Görüşmede son günlerde Suriye’de yaşanan gelişmelerin ele alındığı belirtildi.