Dolar

34,8723

Euro

36,7491

Altın

3.044,49

Bist

10.058,47

Suriye devrimi kampüse sıçradı

Şam Üniversitesi’ndeki rejim ve Beşşar Esad aleyhtarı gösteriler, muhaberat ve hükümet-yanlısı öğrencilerce şiddet kullanılarak dağıtıldı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-22 14:06:04

Suriye devrimi kampüse sıçradı

Hugh Macleod * / TIMETURK

Ellerinde zeytin dalları ve çiçekler, öğlen güneşinin vurduğu beyaz önlükleriyle 150 tıp öğrencisi Şam Üniversitesi’ndeki fakültelerinin önünde toplandı.

Humus’ta iki günde onlarca insanın ölümü haberlerine öfkeli öğrenciler, daha önce düşünülemeyecek bir şeye cüret etti. Siyaset fısıldamanın hapse götürdüğü kampüste rejime karşı yürüdüler. “Allah, Suriye, Tek Yol Özgürlük” sesleri, tüm üniversite binalarında yankılandı.

Kampüsün karşısından Baas Partisi’inin idaresindeki Öğrenci Birliği’nden onlarca öğrenci de rejimin baskısıyla göstericilere yaklaştı. Özgürlük çağrıları bastırılmaya çalışıldı. Rejim destekçilerinin aşina nakaratı “Allah, Suriye, Tek Yol Beşşar” tek ses haline geldi.

Öğrencilerde 22 yaşındaki Muhammed, “önce onları yok saymaya çalıştık ancak yaklaşmaya devam ettiler. Sonra bize tahta sopalar ve kemerlerle saldırdılar” diye anlatıyor.

Beyaz önlükler yırtıldı, zeytin dalları ve çiçekler ayaklar altında çiğnendi. Muhammed sözlerini şöyle sürdürüyor: “O kadar çoktular ki kavga etmek istemedik. Onlar için üzülüyorum zira güvenlik kuvvetlerinin kirli işlerini yapıyorlar. Muhaberattan korkuyorduk. Artık yanımızda oturan ya da aynı yatakhanede kalan arkadaşlarımızdan da korkuyoruz. Bu utanç verici.” 

Büyük Birader izliyor

Şam Üniversitesi’nin ana girişinde öğrenciler ve hocalar, elinde kitaplar ve cübbeli Hafız El-Esad’ın heykeli altından geçiyor.
Suriye’nin sosyalist Baas Partisi, fakir ailelerin yüzlerce binlerce çocuklarına ücretsiz yüksek öğretim kapılarını açarken, parti aynı zamanda üniversitedeki 220 bine yakın öğrenciyi izleyen istihbarat ağıyla kampüsteki olası herhangi bir ayaklanmayı da izale etmeye çalışıyor.

Partiye sadık olanlar ödüllendiriliyor ve siyasi hayata erken atılma fırsatı yakalıyorlar. İlköğretim öğrencileri Baas Öncüleri’ne katılabilirken lise de Devrim Gençlik Birliği’ne kaydolabiliyorlar.

Üniversiteye kabullerinde, öğrenciler hocaları tarafından Baas Partisi’ne katılıma teşvik ediliyor. Üyelik anında puanlarına yansıyarak, en iyi fakültelere girmek için de önemli bir katkı sağlıyor.

Parti üyesi olmayan Muhammed, “Baasçı öğrencilere 10 puan fazla veriliyor böylece daha iyi fakültelere girebiliyor” diye açıklıyor.
Zorunlu olmasa da Öğrenci Birliği Üyeliği de birçok ayrıcalık sağlıyor. Muhammed şöyle anlatıyor: “Eğer birliğe dahilseniz kampusta bir oda bulmak çok kolay. Aksi takdirde şehirde pahalı bir ev bulmak durumundasınız”.

Öğrenci Birliği, Başkanın kardeşi Mahir Esad’ın yakın dostu Baas Partisi Milletvekili Ammar Saati tarafından yönetiliyor. Öğrenci Birliği’nden izinsiz kampusta bir etkinlik düzenlenmesi mümkün değil.

Genç muhbirler

Tek-partili polis devleti kampuslarında uzun zamandır, eğitim verilirken öğrenciler hakkında istihbarat da toplanıyor.
Şam Üniversitesi’nden 25 yaşındaki Fadi, “Tüm yeni fikirler gençlerden gelir. Bu nedenle üniversite hayatı, tüm Suriye’den daha fazla kontrol edilir” diyor.

İnsan hakları eylemcileri, akıllarındakini konuştuğu için tutuklanan birçok öğrenciyi belgeledi. Bu öğrenciler, arkadaşlarınca ihbar edildi.

Şam Üniversitesi kampusunda Başkan’ın yeteneklerini sorgulayan kız kardeşinin tutuklanması ve kaybolması, Suriye’nin siber aktivisti Rami Nahle’nin muhalefete tarafına geçmesinin temel nedeni olmuş.

Üniversitenin eski öğrencilerinden Halit, “Öğrenciler, danışmanlarına ihbar ediyor. Karşılığında da, daha iyi yurtlar ya da gece dışarıda kalma gibi ayrıcalıklar kazanıyor” diyor.

Şu an eğitim gören bir öğrenci, Öğrenci Birliği’nin kampusta gösterileri kaydedenleri yakalayanları ödüllendirdiğini söylüyor. Yakaladığı öğrencinin cep telefonu ve paraya ödüllendiriliyor.

Bugün Öğrenci Birliği üyeleri arasında sivil kıyafetli muhaberata rastlamak da mümkün. Öğrencilere göre, gizli polis kampüste sürekli devriye geziyor.

Endişeli aileler oğullarını ve kızlarını evde tutmaya çalışıyor. Bazı öğrenciler dersleri boykot ederken, bazılar ortaya çıkmaya bile korkuyor.

Şam Üniversitesi’nden Ahmet, “Öğrenci Birliği üyeleri yanında 300 muhaberat üniversitede dolaşıyor. İnsanlara küfrediyorlar ve karşılık veren olursa da dövüyorlar” diyor.

Tek tek alıyorlar

Suriye ayaklanmasının başladığı Dara’ya geldiğinde Ahmet, o ve iki erkek kardeşinin üniversitede tacize uğradığını söylüyor: “Bize, ‘hainsin’, ‘selefisin’ ya da “yabancıların uşağısın” diye bağırıyorlar”.

Ahmet, derslerin “Çok yaşa Beşşar. Aramızda hainler var sizleri öldüreceğiz” diyerek bağıran çetelerce bölündüğünü anlatıyor.
İran’da Başkan Mahmut Ahmedinecat’ın yeniden seçilmesine karşı Yeşil Hareket’te olduğu gibi, Suriye muhaberatı da Şam Üniversitesi’nde yatakhaneleri bastı.

Ahmet olayı şöyle anlatıyor: “Geçen Perşembe Hafız Esad heykeli altında sivil muhaberat dolu iki otobüs gördük. BT öğrencilerinin yatakhanelerine girdiler ve odalarını aradılar. Bazı öğrenciler tutuklandı”.

Bu hafta Çarşamba günü, Ahmet’in kardeşi Abdulrahim’den kapıda kimlik sorulmuş. Daha sonra bir arabaya bindirilmiş. Ahmet, kardeşini yarım saatte geleceğini söylemesine rağmen hala kayıp.

Öğrenci Birliği’ne giden Ahmet, kardeşinin akıbetini sormuş. Birlik’ten, kardeşinin gösterileri kaydettiği rapor edildiği için tutuklandığı söylenmiş. Ancak Ahmet, kardeşinin telefonunun eski olduğunu ve gösterilere hiç bulaşmadığını söylüyor.

Kardeşinin cebini aradığında ise karşıdaki ses, ona, ailesine ve Dara’ya küfretmiş. Ahmet öfkesini şu sözlerle anlatıyor: “Artık sessiz kalmayacağım. Korkmuyorum. Kardeşimi seviyorum. Bazı arkadaşlarımız o kadar kötü dövüldü ki tanınmayacak haldeler. Biliyorum ben de tutuklanacağım çünkü hakkımda gösterilere katıldığıma dair jurnal var. Ancak ben o gün Dara’da ailemleydim”.

Öğrenci Birliği temsilcisi, Birlik üyelerince dövülen öğrencilerin ifadelerini soran muhabiri yorum yapmayı reddetti.

Birliğin üyelerinden ve rejim destekçisi 21 yaşındaki Haldun, göstericilere saldırılara katılmadığını ancak nedeni anlamadığını söylüyor: “Üniversiteler eğitim yeridir gösteri yeri değil. Baas Partisi ve Esad olmasaydı, hiçbir fakir üniversiteye giremezdi. Gösteri yapanlar hükümetin binalarında eğitim görüyor. Kimse yemek yediği tabağa pislemez. Ülkeye ve Esad’a karşı olanlar cezalandırılmalı”.

Fakat bir çok öğrenci için, siyaseti uzun zamandır kampus dışında tutan korku bariyeri çoktan yıkıldı.

Geçen Pazar, “Suriye’nin Üniversite Öğrencileri” adındaki grup, “güvenlik güçlerince üniversite öğrencilerine uygulanan aşağılama ve güç kullanımını” kınayan 8 maddelik bir bildiri yayınladı.

Bildiriyi hazırlayan öğrencilerden İbrahim şunları kaydediyor: “Suriye’de özgürlük ve demokrasi istiyoruz. Dara, Lateyka, Humus ve Duma’da cinayetlerin son bulmasını istiyoruz. İfade özgürlüğü, siyasi tutukluların salıverilmesi, partilere izin verilmesini ve özgür basın talep ediyoruz. Bizler üniversiteli öğrencileriz fakat biz Suriyeliyiz de. Ülkede olan biteni görüyor ve hissediyoruz.”

*El-Cezire’de yayınlanan Hugh Macleod ve yerel muhabir imzalı bu haber Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir. 
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara