Dolar

34,8700

Euro

36,6756

Altın

3.021,04

Bist

10.053,97

Bahreyn güçleri “hastalara işkence etti”

Bir insan hakları örgütü, Bahreyn’in güvenlik güçleri, monarşide reform çağrısı yapan silahsız göstericilere uyguladığı vahşice bastırmada ambülânsları çalarak sağlık görevlileri kılığında yaralı göstericileri topladığını ortaya çıkardı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-22 22:04:08

Bahreyn güçleri “hastalara işkence etti”

Patrick Cockburn* / TIMETURK

Bir insan hakları örgütü, Bahreyn’in güvenlik güçleri, monarşide reform çağrısı yapan silahsız göstericilere uyguladığı vahşice bastırmada ambülânsları çalarak sağlık görevlileri kılığında yaralı göstericileri topladığını ortaya çıkardı.

Ülkedeki kriz sırasında doktorluk mesleğinin uğradığı baskı, ameliyattan doktorların göz altına alınması ve hastanede yaralılara tehdit ve tecavüz uygulamalarıyla gün ışığına çıktı.

Yaralı göstericilerle ilgilenen doktorların maruz kaldığı uygulamalara dair The Independent’ta dün yayınlanan haberin ardından İnsan Hakları İçin Doktorlar Örgütü rapor yayınladı. 30’dan fazla sağlık görevlisi güvenlik güçlerince götürüldüğü ve aileleriyle dahi görüştürülmediği bildirildi.

Raporda, güvenlik güçlerinin Şii doktorları özellikle seçtikleri kaydedildi. Bastırmanın neden olduğu korku ortamı yaralı insanların tedavi için hastaneye gitmekten bile alıkoyar hala geldi.

Bahreyn monarşisi, 14 Şubat’ta başlayan reform çağrısı yapan ayaklanmaları, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinden gelen 2 bin askerle bastırdı. Son iki gündür, Suudi desteğindeki Bahreyn güvenlik güçleri, göstericileri caddelerden uzaklaştırdı, en az 500 kişi gelişigüzel tutukladı, tutuklananlara işkence etti ve gösterilere sempati gösterenleri işlerinden çıkardı.

Grup araştırmacıları, güvenlik güçlerinin en az 6 ambülâns çaldığına dair görgü şahitleri olduğunu söyledi. Raporda, “Polis, zor kullanarak sağlık görevlilerini ambülânslardan indirdi ve silah zoruyla üniformalarına el koydu. Personelin yerine geçen güvenlik güçleri, yaralı göstericilere yaklaşarak onları tutukladı”. Aynı zamanda raporda, Salmaniye Hastanesi’nde 1”7 Mart’ta ameliyat yapan Dr. Ali El-Ekri’nin ameliyattan nasıl çıkarılıp gözaltına alındığı” bilgisine yer verildi.

Rapora göre, hastalara ve yaralılar özellikle hedef alındı. Uygulamalar arasında, “işkence, dayak, sözlü taciz, aşağılama ve ölüm-tecavüzle tehdit” bulunuyor.

Bir olayda yüzünden saçmayla vurulan Ali adındaki Bahreynli, baygın halde 5 gün kalacağı başkent Manama’daki Salmaniye Hastanesi’ne götürüldü. İkinci gününde “üç silahlı güvenlik unsuru gelerek Ali’yi ve bir düzine yaralı göstericiyi arkalarından kelepçeledi ve dövmeye başladı”.

Ali ve diğer yaralılar, yataklarından yere yüzüstü atılarak hastane koridorlarında yerde süründürüldü. Hindistanlı bir hemşire güvenlik güçlerine “Zarar vermeyin. Onlar hastalarımız” diye bağırdı.

İnsan Hakları Grubu’nun raporuna göre, Bahreyn güvenlik güçlerinden biri, “Onlar hasta değil, suçlular” diye cevap verdi.

Raporda Suudi aksanlı silahlı bir kişinin yerdeki yaralılara “Mezar tapıcıları! O… çocukları! Muta Çocukları” (Şia Müslümanlarına yönelik küçültücü ifadeler)” şeklinde hakaretler ve küfürler savurduğu ifade edildi. Başka bir silahlı askerin, “Sizi asacağız. Sizi öldüreceğiz” dediği belirtildi.

Ali ve diğer yaralılar, başka bir bölüme alınıncaya kadar dört saat yerde kaldılar. O gece geç vakit, mavi üniformalı polisler ve siyah maskeli siviller bölüme girerek, Ali ve diğer yaralıları dipçiklerle dövdü. Ürdün aksanlı bir polis Ali’ye tecavüz etmekle tehdit etti.

Silahlı küçük gruplar, hakaret ederken sırayla yaralıları dövdü. Yaralılar sürekli bir dayağa maruz kaldı.

Sorgunun amacı insanları, gösteriler sırasında silah taşıdıklarını ve İran’a askeri eğitim için gittiklerini itiraf ettirmek amacıyla yapıldı. Rapora göre, dayağa dayanamayan Ali itiraf etmek zorunda kaldı.

Ordu ve polis saldırısından önce demokrasi-yanlısı gösterilerin temel şikâyetlerinden biri, iktidardaki el-Halife’lerin Bahreyn’deki demografik dengeyi Pakistan, Ürdün ve Yemen’den getirilen ve vatandaşlığa geçirilen Sünnilerle bozmasıydı. 

Otuz bin kişilik ordu ve bir o kadar da güvenlik güçleri içinde, Sünni ülkelerden askerler bulunuyor. Neredeyse hiç Şii yok.

İnsan Hakları Doktorları’nın görüştüğü 20 yaşındaki görgü tanığı, polisin 13 Mart’ta bir Şii düğününe saldırdığını anlattı. Görgü şahidi, “mavi üniformalı ve beyaz şapkalı polisin Ma’tam’daki bir düğünü bastığını” söyledi. Polisin attığı göz yaşartıcı bombalar ve kullandığı 40 mm plastik mermiler, düğündekilerin dışarı kaçmasına neden oldu. Dışarıda da onları polis bekliyordu.

Yaşlılar ve kadınlar yere kapaklandı. Damadın babası, polisle konuşmaya çalışıp toplanmanın sadece düğün olduğunu söyledi. Ancak polisin bozuk bir Arapçayla geri çekilmesini söylemesi, damadın babasının bu kişilerin Bahreynli olmadığını anlamasına yetti.

*The Independent’ta yayınlanan bu haber Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.

Haber Ara