CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU: (2) -'BİR BAŞBAKAN, 'BEN ÇATIŞMA ORTAMINI HAZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bir başbakan, 'Ben çatışma ortamını hazırlayacağım ama size acıdığım için şimdilik hazırlamıyorum,
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-21 00:22:00
Kılıçdaroğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında, yüzde 10'luk seçim barajını eleştirerek, seçime bağımsız giren eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından davet edildiğini söyledi.
'Demirtaş'ın eski genel başkan olduğu için mi, fiili genel başkan olduğu için mi davet edildiğini' soran Kılıçdaroğlu, 'Niye bu komediye izin veriyoruz. Abdüllatif Şener de partisinden istifa ederek bağımsız aday oldu. Anlamak mümkün değil' dedi.
Barajın düşürülmesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın direndiğini savunan Kılıçdaroğlu, 'Şunun için direniyor, başkasına verilen oylarla kendisi milletvekili çıkarıyor. Bunun adına da 'milli irade' diyor. Bu komediye bizim son vermemiz lazım. Baraj koymuşsunuz. Hem 12 Eylül'e karşısınız, hem 12 Eylül'ün getirdiği bir yasanın arkasına sığınıp, başkasının oyunu kullanarak milletvekili getiriyorsunuz. Hani siz 12 Eylül'e karşıydınız, hani siz demokrasiden yanaydınız? Söyledik, bunlar yapay çözümler' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, seçim barajına ilişkin, 'Seçim barajını makul bir düzeye indirelim. Bu 4, 5, 2'mi olur. Bakalım batıdaki ülkelere, bakalım dünyadaki uygulamalara, yapalım. Bu tür yapay yollara başvurmayı, siyasi partileri bundan kurtaralım' dedi.
CHP'nin BDP'ye yönelik bakışına ilişkin de Kılıçdaroğlu, 'BDP'ye de diğer siyasal partilere baktığımız gibi bakıyoruz. Kurulmuş, çalışan bir siyasi parti. Baraj sorunu sadece BDP için geçerli olan bir sorun değil' diye konuştu.
Barajdan diğer siyasal partilerin de şikayetçi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Eğer biz bunu kaldırırsak demokrasinin yolunu da açmış olacağız' dedi.
Sosyal demokrat bir parti olduklarını, etnik kimlikleri ve inançları siyasette kullanmayı doğru bulmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ancak o bölgede yaşanan kültürel, siyasal, ekonomik, psikolojik sorunlar bulunduğunu, o sorunları aşmak için çaba harcamak gerektiğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, bölgenin sorununun etnik sorun olmadığını, bölgede bir sorunlar yumağı bulunduğunu ifade ederek, çözüme yönelik her türlü desteği vereceklerini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki suç duyurusuna yönelik de Kılıçdaroğlu, 'ÖSYM bütün hükümetler döneminde en güvenilir kurumlardan biri. Çocuklarımız üniversite sınavına girdiklerinde hiçbirimiz çıkıp, 'Burada torpil oldu, benim çocuğum şu üniversiteyi kazanacaktı da torpil olduğu için orayı değil, burayı kazandı' diye kimsenin aklının ucundan böyle bir kuşku geçmezdi. İlk kez bu sınavlarda böyle bir tablo çıktı ortaya. Bu tablo, çok acımasız bir süreç içinde gelişti' şeklinde konuştu.
ÖSYM Başkanı'nın artık o koltukta oturmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Hala duruyor orada. Hala durması, bu sorunun çözümsüzlüğünü getiriyor. Gençler tabii eylem yapıyor. 1 milyon 700 bin genç katıldı bu sınava. O gençler gelecek kaygısı taşıyan gençler. Böyle bir sınav nedeniyle haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar ve bunu protesto ediyorlar' dedi.
-'HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA SEVK EDİYOR'-
Baştan beri bu olaya mesafeli yaklaştıklarını, kamuoyunun vicdanını rahatlatacak şekilde çözümlenmesini beklediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, 'Başbakan çıktı, 'Onlar yürüyorlar, biz de gerekirse onların karşısına 5-10 bin kişi çıkarırız' dedi. Ne demek çıkarırız? Söylemekle yapmak aynı şeyler çünkü, kafasının arkasındaki düşünceleri dile getirmiş oldu. 'Biraz daha yürürseniz ben karşınıza çıkarırım' diyor' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, 'Burada halkı kin ve düşmanlığa sevk iddiasıyla galiba suç duyurusunda bulundunuz?' sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
'Evet. Halkı kin ve düşmanlığa sevk ediyor. Bir başbakan bunu yapabilir mi? Lise öğrencilerinin karşısına 5-10 bin tane militan çıkaracak. Bari ellerine bir de sopayı versin. Peki bu öğrencilerle karşı karşıya gelseler ne olacak? Çatışma çıkmayacak mı? Çatışma ortamını bir başbakan hazırlar mı? Bir başbakan, 'Ben çatışma ortamını hazırlayacağım, ama size acıdığım için şimdilik hazırlamıyorum ama yeri ve zamanı gelirse ben bunu hazırlamasını bilirim' diyorsa bu aynı zamanda tehdit, şantaj değil midir? Kime karşı yapıyorsunuz bunu? Lise öğrencilerine karşı. Böyle bir anlayış hiçbir demokraside olmaz. Bu anlayışa sahip olan kafa, demokrasiyi içine sindirmiş bir kafa değildir. Bu anlayışa sahip bir kafa zaten bomba ile kitabı eşdeğer tutan kafadır ve Türkiye açısından, demokrasimiz açısından ciddi bir tehlikedir. O öğrencilerin hiçbiri otobüs yakmadı, molotof atmadı, ellerinde pankartlarla sadece ÖSYM'yi protesto ettiler. Bunlar gencecik taze fidanlar. Bunlara biraz sevgi, hoşgörüyle yaklaşmak, dertlerini dinlemek, en azından 'Sizin derdinizi Başbakan olarak yakından izliyorum. Meraklanmayın, çözmek için uğraşıyoruz. Olay yargıya intikal etti' gibi daha sevecen bir ifade kullanabilir.'
'Peki eğer çözülmezse ne olacak, istifa olmazsa, sınav iptal edilmezse bu şekilde devam mı edecek?' sorusuna karşılık da Kılıçdaroğlu, tablonun böyle göründüğüne işaret ederek, üniversiteyi kazanamayan her öğrencinin 'orada torpil yapıldığı, şifrelerle belli kişilere soruların servis edildiği' düşüncesini taşıyacağını, kazananlar üzerinde de bir şaibe olacağını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, 'Ergenekon davasından yargılanan milletvekili adayları konusunda zorlandınız mı? Bazı adayları alıp bazılarını almamak nasıl oldu? Bu konuda bir ön soruşturma yaptırdığınızı öğrendik' sözleri üzerine, soruşturma değil, kamuoyu anketleri yapıldığını, o anketlere dayanarak bazı kararları verdiklerini söyledi.
Kimseye haksızlık yapmak istemediğini, çünkü partiye adaylık için başvuranların tümünün saygıdeğer kişiler olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu kişilerin milletvekili adayı olmak için Cumhuriyet savcılığından, 'Bu kişinin milletvekili seçilmesinde sakınca yoktur' diye kağıt getirdiğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, 'Lise öğrencilerinin karşısına kendi militanlarını çıkaracak kadar acımasız davranan bir insan ile milletvekili adayı olmak için başvuran bir kişiye 'Vay sen niye başvurdun? Sen zaten mahkum olacaksın' diyen kafanın ne farkı var? Zaten davanın savcısı biliyorsunuz, başsavcı zaten orada oturuyor' şeklinde konuştu.
-'GELSİN SAYIN BAŞBAKAN, DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRALIM'-
Başvuran tüm adaylardan, dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda taahhütname aldıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman hiçbir CHP milletvekilinin ve kurumsal olarak CHP'nin bugünkü dokunulmazlıkları savunmadığını vurguladı. Kılıçdaroğlu, 'Gelsin Sayın Başbakan, hemen parlamentoyu olağanüstü toplayalım, dokunulmazlıkları kaldıralım' dedi.
'Kim saklanıyor dokunulmazlık zırhının arkasında?' sorusuna da Kılıçdaroğlu, 'Kim saklanabilir? En başta birinci sırada zaten Sayın Başbakan geliyor' yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan'ın, 2002'de televizyon ekranlarından, dokunulmazlığı kaldıracağına dair söz verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Yıl 2011,niye kaldırmıyor? Artık yargı da kendi emrinde, buyursun kaldırsın. Yargıyı kendi emrine almasına rağmen biz kaldırılmasından en ufak bir endişe duymuyoruz. Bizim verilemeyecek hesabımız yok ama onlar korkuyorlar' diye konuştu.
'Siz Türkiye'de 'Ergenekon' diye, üzerine gidilip temizlenmesi gereken gizli bir örgüt olduğuna inanıyor musunuz?' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, bu konuda pek çok kitap ve yayın bulunduğunu, 'Ergenekon' diye gizli bir örgütün varlığının ifade edildiğini ve eylemlerinin anlatıldığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, 'Benim itiraz ettiğim olay şu, her olayda, Ergenekon üyesi olarak içeri alınanlar var. Baştan beri şunu söyledim, eğer bir yerde darbe yapmak için yola çıkanlar varsa silahları toprağa gömüp onları ileride kullanmayı düşünenler varsa herhangi bir suça bulaşmış olanlar varsa yargılanmalarından hiçbir şekilde rahatsızlık duymayız' diye konuştu.
Ancak herkesin hukuk içerisinde yargılanması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, 'Ama siz gizlilik kararı alıyorsunuz. Avukatına neyle suçlandığını bildirmiyorsunuz. Neyle tutuklandığı da belli değil ve siz bu davada o kadar büyük hukuksuzluklar yapıyorsunuz ki geriye dönüp baktığımızda hepimizin kafasında soru işaretleri oluyor. Yoksa o davada belki suçlu olanlar, olmayanlar vardır' dedi.
Kılıçdaroğlu, 'Ergenekon' davalarının televizyonlardan canlı yayımlanması ve herkesin bunu görmesi gerektiğini kaydetti.
İktidara geldiklerinde özel yetkili mahkemeleri kaldıracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, ifade vermenin, yargılanmanın ayıp olmadığını, zaten suçu olmayanların yargılama sonunda beraat edeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, 'Eğer bir yazarı kitap yazdı diye alıp içeri atarsanız, aylarca, yıllarca içeride tutarsanız, daha baskı aşamasındaki kitabı yazanı da alıp içeriye götürürseniz, Türkan Saylan gibi bir sivil toplum örgütünün başındaki kişinin sabaha karşı evini basarsanız, bu gibi şeyler doğru değil' şeklinde konuştu.
-CHP'NİN ASKERLİK PROJESİ-
'CHP'nin kısa dönem ve bedelli askerlik konularını içeren askerlik projesine Genelkurmay'ın karşı olduğunu biliyoruz. Bu engeli nasıl aşacaksınız?' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları halinde bunu aşacaklarını söyledi.
Ordunun daha profesyonel çizgiye çekileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, hedeflerinin askerlik süresini önce dokuz, sonra da aşamalı altı aya indirmek olduğunu, bu projede üniversite öğrencilerinin de yaz aylarında askerlik yapmalarının öngörüldüğünü belirtti.
Kılıçdaroğlu, bugünkü yapının kaynak israfına yol açtığını, askerliğin onbeş aydan dokuz aya indirilmesiyle olağanüstü tasarruf elde edileceğini söyledi.
'Eski kadroyu devre dışı bıraktınız. Adaylık seçim süreci kolay oldu mu?' sorusuna karşılık da Kılıçdaroğlu, her kararın zorluğu olduğunu ancak kurultaylarda söz verdiği gibi partide değişimi yaptıklarını ifade etti.
'Eskilerin tasfiye edildiği' şeklindeki anlayışı kabul etmediğini, eskilerin bu partiye büyük katkıları olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, her değişimin kendi içinde bir burukluk yaratacağını bilmek gerektiğini kaydetti.
'Bir koalisyon ihtimaline hazır mısınız? MHP ile bir koalisyon ihtimali olabilir mi?' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, böyle bir ihtimali hiç düşünmek istemediklerini, hedeflerine kilitlendiklerini söyledi.
-'AVRUPA'NIN CHP'YE BAKIŞI ÇOK DEĞİŞTİ'-
Kılıçdaroğlu, Avrupa'nın CHP'ye bakışının çok değiştiğini ifade ederek, 'CHP, artık demokrasiden, özgürlüklerden ve çözümlerden yana. Dolayısıyla bizim Brüksel, Paris, Londra ziyaretlerimiz çok farklı bir pencerenin açılmasına yol açtı. CHP'nin üreten, sorunlara kilitlenen bir parti olduğunu onlar da kabul etti. Son Sosyalist Enternasyonel'de yaptığım konuşma da buna katkı sağladı' diye konuştu.
'Başbakan Erdoğan'ın Strasbourg'daki konuşmasının iç politikaya dönük olduğunu ancak tutmadığını' ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Türkiye Başbakanı'nın bu tür sorulara maruz kalmaması gerekir. Dönüp kendisine, 'Ben neden bu sorulara maruz kalıyorum?' diye sormalı' dedi.
Kılıçdaroğlu, 'ABD'de, iktidara ve size bakışta bir değişiklik var mı?' sorusuna karşılık da 'Büyük bir kırılma var. CHP'ye oldukça mesafeli bakan bir tutum vardı. Orası da çok değişti' ifadesini kullandı.
Genel seçimlerle ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, 11 Haziran'a kadar 81 ile gideceklerini, bazı illere birden fazla ziyaret gerçekleştireceklerini, seçimi kazanmak için Türkiye'nin her yerine gitmek zorunda olduklarını dile getirdi.
Bunu bireysel çıkarları için yapmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, 'Ülkemizi, insanımızı sevdiğimiz için yapıyoruz. Türkiye tam bir sorunlar yumağına dönüştü. Ekonomiyi çok iyi yönettiklerini söylüyorlar. Ekonominin çok iyi yönetildiği bir ülkede neden dokuz yılda dört kez mali af çıkar? Çünkü ekonomiyi yönetemiyorsunuz. İnsanlar vergilerini, sigorta primlerini ödeyemez duruma geldiler. Çözüm af çıkarmakta değil, herkesin üretmesinde, vergisini vermesindedir' dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara