ŞİRKETLERDE KURUMSALLAŞMA... -BM UZMANI VEDAT KUNT: 'DÜNYADA AİLE ŞİRKETLERİ
Birleşmiş Milletler (BM) Sanayi Kalkınma Teşkilatı Kümelenme Programı Başuzmanı Vedat Kunt, dünyada aile şirketlerinin büyük bir bölümünün
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-20 17:25:00
Kunt, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nda (KMTSO) 'Şirketlerde Kurumsallaşma ve Sosyal Sorumluluğun Önemi' konulu seminerde yaptığı konuşmada, aile şirketlerinin uzun soluklu olmadığını belirterek, müşteriye karşı sorumluluk sahibi bu tür firmaların ayakta kalabileceğini ifade etti.
Dünya ölçeğinde Türkiye'nin sanayi ve ticaret tarihinin çok yeni olduğuna dikkati çeken Kunt, bu yüzden Türkiye'de 4. nesle geçen firma sayısının parmakla gösterilecek kadar az olduğunu kaydetti.
Şirketlerde hayatta kalabilmenin en önemli noktalarından bir tanesinin kurumsal olmaktan geçtiğini belirten Kunt, şöyle konuştu:
'Hayatta kalabilmek için en önemli konulardan birisi kurumsal olabilmektir. Dünyada aile firmalarının yüzde 80'i, 3. nesle geçmeden yok oluyor. Geriye kalan yüzde 20'lik orandaki şirketlerin yüzde 2'si aynı ailede kalıyor. 13'ü ise yabancı şirketlere satılıyor, yüzde 5'i de kamuya devrediliyor. Bu dilimde sadece yüzde 2'lik bir dilimde aile şirketi olarak devam ediyor ve 4. nesle geçiyor. Türkiye'de bu istatistik bu oranların daha da altındadır. Çünkü bizim sanayi ve ticaret tarihimiz gelişmiş ülkelere baktığımızda çok daha yenidir.'
Dünyada şirketlerin çok hızlı bir şekilde müşteri odaklı hizmet vermeye başladığını hatırlatan Kunt, şirketler hangi sektörde faaliyet gösterirse göstersin mutlaka hedefinin müşteri olması gerektiğini hatırlattı.
Şirketlerin sorumlu olduğu iki nokta bulunduğuna dikkati çeken Kunt, 'Biri tanesi rakipleri diğeri ise müşteridir. Dünya çok hızlı bir şekilde müşteri odaklı olmaya başladı. Pazarlama odaklı bir dünyadan pazarlamanın özü olan müşteriye geçmiş vaziyette. Hangi sektörde çalışırsanız çalışın mutlaka hedef müşteridir. Kurumların müşteriye karşı çok büyük sorumlulukları vardır' şeklinde konuştu.
Bir sosyal sorumluluk projesinin herşeyden önce sürdürülebilir olması gerektiğine vurgu yapan Kunt, 'Türkiye'deki projeler genellikle çevre, eğitim, sağlık, sokak çocukları, gençler, spor, kültürel değerlerin korunması, sanat gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Çünkü bu alanlar toplumun gelişmesine paralel olarak insanların talep ettiği ihtiyaçları kapsıyor. Projelerin başarısı en başta sürdürülebilirlik, sorunu topluma mal etme ve farkındalık oluşturmada yatıyor' dedi.
Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin şirkete kar, itibar ve marka bilinirliği olarak geri döndüğünü kaydeden Kunt, şöyle devam etti:
'Kurumsal sosyal sorumluluk konusunu ciddiye alan şirketlerin önemli kazanımlar sağlamaya başladıkları bir gerçek. Bu sayede kurumların marka değerleri, piyasa değerleri artmaya başlıyor. Tüketiciler artık bir ürünü satın alırken firmanın toplum için yaptıklarına da bakıyorlar. Sosyal sorumluluk bilincinde olan firmalar yeni pazarlar ve müşteri sadakati sağlamada önemli avantajlar elde ediyorlar. Gerçek anlamda sosyal sorumluluk projesi yapan şirketlerin sayısı çok çok az. Hayırseverlikle sıklıkla karıştırılan, çoğu zaman pazarlama amaçlı yapılan projeler firmaya kar değil zarar getiriyor.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara