SELÇUK ÜNİVERSİTESİ KURUCU REKTÖRÜ GÜNGÖR ANILDI -YAZAR MEHMED NİYAZİ: 'EROL

Selçuk Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Erol Güngör, ölümünün 28. yılında, Türk Edebiyat Vakfınca düzenlenen 'Çarşamba Sohbetleri'nde anıldı.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan yazar Mehmed Niyazi, 24 Nisan 1983'te, genç yaşta vefat eden Güngör'ün yeterince tanınmadığını belirterek, 'Erol Güngör, hem ilim hem de fikir adamıydı. Kitapları sadece araştırmaya dayalı bilgi vermekle kalmıyor, analizleri, yorumları da içeriyor' dedi.
Erol Güngör'ler yetiştirmenin sanıldığından da güç olduğunu vurgulayan Niyazi, bunun için her şeyden önce çevre gerektiğini, Erol Güngör'ün Kırşehir'de dünyaya geldiğini, ilk ve orta öğrenimini, bu Selçuklu şehrinde tamamladığını anlattı.
Güngör'ün lisede okuduğu yıllarda, engin bir kültür adamı olan Lütfi İkiz'in Kırşehir'de kütüphane müdürü sıfatıyla görev yapmasının da kendisi için ayrı bir şans olduğunu belirten Niyazi, Güngör'ün, İkiz'den eski yazıyı, Arapça'yı öğrendiğini, okulda da Fransızca'yı ders olarak okuduğunu kaydetti.
Niyazi, Güngör'ün İstanbul'a gelip hukuk fakültesinde öğrenime başlayınca, Marmara Kahvesinin müdavimlerini tanıma imkanını bulduğunu dile getirerek, Mükrimin Halil Yinanç, Saip Atademir, Nuri Karahöyüklü, Ziya Nur Aksun ve daha pek çok bilge ile yakınlık kurduğunu söyledi.
Bir gün büyük babasına eski yazıyla mektup yazarken Güngör'ün masasına Fethi Gemuhluoğlu'nun geldiğini ifade eden Niyazi, 'Bir üniversite öğrencisinin eski harflerle inci gibi mektup yazdığını gören Gemuhluoğlu, hemen onu Edebiyat Fakültesinde sosyal psikoloji kürsüsü profesörü Mümtaz Turhan'a götürür. Mümtaz hocanın, edebiyat fakültesinde tahsilini sürdürmesinin yerinde olacağını söylemesi üzerine branş değiştirir. Tabii, o sırada ülkemiz bugünle mukayese edilemeyecek kadar fakirdir, ancak bahçıvanlık kadrosunda istihdam edilerek üniversitenin bünyesinde yer alır' diye konuştu.
Mehmed Niyazi, Güngör'ün özelliklerine işaret ederek, 'İyi bir sosyal bilimci olmak, bu iki dünyaya açılmak, tarihte derinleşmekle mümkündür. Bunun için de ön yargıdan arınmış idrak gerekir. Günümüzde pek çok bilim adamımızda göremediğimiz bir özellik Erol Güngör'de vardı. Onun için rahmete kavuşmasından beri yıllar geçmesine rağmen yokluğunu hissediyoruz' dedi.