Santagostino: Avrupa Birliği bir 'Hıristiyan Kulübü' değil
Eski Dünya Ticaret Merkezi Danışmanı ve İtalya Brescia Dünya Ticaret Merkezi Danışmanı Prof. Dr. Angelo Santagostino, Avrupa Birliği'nin bir "Hıristiyan Kulübü" olmadığını, Türkiye'nin, önündeki problemleri çözdüğü takdirde Avrupa Birliğine gireceğin
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-18 20:11:23
"Ekonomik Kriz ve Avrupa'da Yeni Ekonomi Yönetimi" konulu bir konferans vermek üzere Bayburt Üniversitesinin davetlisi olarak bu şehre gelen Prof. Dr. Angelo Santagostino, son küresel krizi ve buna karşı Avrupa ekonomilerinde alınan tedbirleri ele aldı. İİBF Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen ve simültane tercüme yapılan konferansa Rektör Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şemsi Burhanettin Altan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konuşmasına, dinleyenlere "AB olarak ekonomik krizden çıktık mı yoksa etkileri devam ediyor mu?" sorusunu yönelterek başlayan Santagostino, büyüme oranlarındaki yükselme ve işsizlik oranlarındaki düşüşlerin krizin atlatılmaya başladığını gösterdiğini söyledi. Krizin meydana getirmiş olduğu derin etkilerinden kurtulmak amacıyla Avrupa'da yeni bir kriz yönetiminin gerekliliğinin ortaya çıktığını, bu kriz yönetiminin de iki ana başlıktan oluştuğunu anlatan Santagostino, bunların, finansal piyasaların kontrol altına alınması ve kamu borçlarının iyileştirilmesi olduğunu belirtti.
Santagostino şöyle devam etti; "Finansal piyasalardaki sıkıntıları gidermek amacıyla bölge ülkelerinin de üzerinde bir üst komite oluşturulmalı. Bu komite, bütün ülkelerin ekonomilerini denetleyecek yetkinliğe sahip olmalı. Elbette burada birbirinden bağımsız ülke ve bu ülkelerin kendilerine ait bir ekonomik yapısı var. Ancak diğer tarafta da Avrupa Merkez Bankası var. Öyle bir yapı oluşturmalıyız ki bu iki ana öğeyi de kontrol altına alsın ve finansal piyasalardaki düzenlemeyi sağlasın."
Avrupa Ekonomik Konseyi'nin bu konuda birtakım çalışmalar yaptığını, özellikle finansal piyasalarla ilgili birçok düzenlemeler gerçekleştirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Santagostino, finansal piyasaların krizler konusunda son derece kırılgan olduğunu belirtti. Kamu harcamalarına da dikkat çeken Santagostino, AB'nin ülkelerin mali disiplini üzerinde çalışmalar yaptığını, Yunanistan ve diğer ülkelerde meydana gelen krizlerin Avrupa ekonomisini olumsuz yönde etkilediğini, bunun için de Avrupa Birliği'nin düzenlemelerin hayata geçmesi ve ülkelerin daha istikrarlı bir yapıya kavuşması için beş yüz milyon dolarlık bir bütçe ayırdığını ifade etti.
Santagostino, AB'nin Master Kriterleri'ne göre ülkelerin kamu borcunun GSYİH'larının yüzde üçünü geçmemesi gerektiğini ancak kriz döneminde bu oranın yüzde altılara çıktığını vurguladı. Aynı şekilde işsizlik oranlarının da yüzde 3-4 seviyesinde olması gerekirken yüzde 9-10 oranlarına ulaştığını söyledi. Konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bilgiler veren Santagostino; "Biz Türkiye'nin AB'ye üye olmasını, Avrupa'nın bir parçası olmasını istiyoruz. İtalya bu süreci destekliyor. Ancak bazı sorunlar var. Müzakere başlıklarının bazıları kapalı. Bu başlıkların kapalı olması Türkiye'nin önünü tıkıyor. Tabi Fransa'nın da burada etkin rol oynadığını söylemek gerek. Fransa'nın başını çektiği blok çok güçlü ve ikna edilmesi gerekir. Yine Kıbrıs meselesi de çok güçlü bir şekilde Türkiye'nin önünde duruyor. Şayet Kıbrıs gemilerine limanlarını açarsanız bu AB için güçlü bir adım olur." dedi.
Bir öğrencinin, Avrupa Birliği'nin, Türkiye'nin 75 milyonluk nüfusunu dikkate alarak istila edilme korkusundan dolayı mı Türkiye'yi AB'ye almadığını sorması üzerine Santagostino, "Türkiye'nin 75 milyonluk nüfusu elbette AB'de bazı dengeleri değiştirecektir. Türklerin Avrupa'yı istila etmesi gibi bir korkudan ziyade, AB'de temsil oranı nüfusa göre olduğundan ve Türkiye'nin nüfusunun da karar mekanizmasında Türkiye'ye önemli bir avantaj sağlayacağından bir çekince olabilir." şeklinde cevap verdi.
Fransa'nın Türkiye önünde engeller çıkartmasıyla ilgili soruya ise, bu konuda AB'nin yapabileceği bir şey olmadığını ve mevcut sistemin Fransa'ya bu hakkı verdiğini ifade eden Santagostino, bunun tüm AB üyesi ülkelerin elinde olan bir yetki olduğunu belirtti. Santagostino, "AB bir 'Hristiyan Kulübü' değildir. Ancak sekülerizmi benimsemiş bir birliktir. Şüphesiz Türkiye İslam ülkeleri açısında bir rol modeli oluşturuyor. Örneğin bir İran'la Türkiye'yi kıyaslayamazsınız. Türkiye mutlaka Avrupa Birliği'ne girmelidir ve girecektir. Sizin bu konuda Fransa'yı etkilemeniz ve onlara kendinizi anlatmanız gerek. Bunun için de Erasmus programları çok önemli. Bu programlardan yararlanarak kendinizi anlatın, kültürünüzü tanıtın." dedi.
Konferans sonrasında Rektör Mollamahmutoğlu, Prof. Dr. Santagostino'ya katılımından dolayı teşekkür ederek üzerinde Bayburt Üniversitesi logosunun bulunan çini tabak hediye etti.
Haber Ara