Prof. Lequesne: Fransız elitlerinin Türkiye bilgisi fazla gelişmemiştir

Fransa Uluslararası İlişkiler Çalışmaları MerkeziBaşkanı Prof. Christian Lequesne," Açıkçası Türkiye'nin Fransa'da iyi bilindiğini söylemek oldukça güçtür. Elitler arasındaki bile derin Türkiye bilgisi çok fazla gelişmemiştir; yani siyasetçileri de bilgisi pek iyi değildir." dedi.

Doç. Dr. Veysel Ayhan tarafından yapılan ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin internet sitesinde yayınlanan röportajda Lequesne," Birçok Fransız için Türkiye güzel bir tatil mekânıdır. Türkiye'ye giderler ve geri geldiklerinde ise hiç bir zaman Türklerin bu kadar cana yakın olduklarını fark etmediklerini ifade ederler." ifadelerini kullandı.

Fransa'daki Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Merkezi (CERI), ekonomi politikten politik sosyolojiye kadar zengin bir faaliyet alanı olan saygın bir araştırma merkezi olarak biliniyor. Büyük ölçüde SciencesPo Üniversitesi tarafından desteklenen Merkez, Fransız hükümeti ile Avrupa Birliği kurumlarından da bağışlar alıyor. Merkezin başkanlığını 2009 yılından bu yana Prof. Christian Lequesne yürütüyor. Fransa'da çok az insanın Türkiye'de neler olduğunun ve AK Parti'nin ne olduğunu anlayabildiğini söyleyen CERI Başkanı, "Politikacılara bakarsak, son zamanlardaki Türkiye'yi bilen çok fazla liderin çıkmadığını görmemiz gerekir." ifadelerini kullandı.

FRANSIZLARIN PROBLEMİ, TÜRKİYE'NİN AB'YE TAM ÜYELİK SÜRECİ
Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkileri zehirleyen unsurun, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci olduğunu savunan Prof. Lequesne, şunları söyledi: "Fransa ve Fransızlar Türkiye'nin yeni uluslararası rolünün oldukça farkındadırlar. Ortadoğu'daki krizlerin aşılmasında Türk diplomasisinin öneminin farkındadırlar. Fakat, üyelikle ilgili olarak kamuoyunun genel bakışından dolayı Başkan Sarkozy Türkiye'nin genişlemenin bir parçası olmaması konusunda açık bir karşı duruş sergilemektedir. Diğer yandan bazı gurupların da özel sebeplerinden dolayı Türkiye'nin üyeliğine karşı çıktığını biliyoruz. Bu ülkede politik açıdan oldukça etkili çalışan bir Ermeni diasporası vardır. Siyasi bir baskı grubu olarak bunların Fransa'da özel bir konumu bulunmaktadır. 1915'te neler olduğu konusunda yürütülen tartışmalarda bunun bir soykırım mı yoksa bir iç savaş mı olduğu olgusu öne çıkmaktadır. Tüm Fransız hükümetleri üzerinde bu konuda güçlü bir baskı alanı oluşturmaktadır."

Ortalama Fransızlar için ise, asıl sorununun Türkiye'nin farklı kültürü olduğunu dile getiren Lequesne, şöyle devam etti: "Bu insan için, Türkiye Avrupa'nın bir parçası olarak algılanmaz. Konu Türkiye olunca kimliksel endişeler gündeme geliyor. Daha da açık bir deyişle Fransız kamuoyu Türkiye'nin Avrupalı olup olmamasını sorun ediyor ve bu sorunlar her zaman gündemdedir. Sokakta yürüyen kadın veya erkek sıradan bir Fransız vatandaşı Kıbrıs'ta neler olduğunu veya 1915'de neler olduğunu bilmez, anlamaz ve bir bilgisi de yoktur. Bununla birlikte beyinlerinde, kesin, kuralcı bir yabancı kavramı bulunmaktadır. Kamuoyu için Türkiye Avrupa'nın bir parçası değildir ve neden Avrupa'nın bir parçası olmak istediği sürekli sorgulanır. Diğer yandan politikacılar ise Sarkozy'nin yaptığının aynısını tekrarlarlar; çünkü politikacılar ulusal algıya seslenirler ve asla gerçekleri açıklamazlar. Fakat her şey bilindiğinden daha karmaşıktır. Sarkozy kamuoyu ve kültür bağımlısı bir lider olarak karşımıza çıkmaktır. Onun için politikada kültür önemlidir ve Avrupa'nın ve Avrupalılık kavramının kesin dış sınırları ve çizgileri bulunmaktadır. Nitekim halk da Başkan'ın düşünce tarzına yakındır."

ÜYELİK GERÇEKLEŞMEZSE KAYBEDEN KİM OLUR?
"Eğer ki Türkiye sizin de belirtmiş olduğunuz üzere ekonomik ve dış politikada kendi yoluna devam ederse ve Avrupa Birliği de aynı kalırsa, ilişkilerin kopmasından dolayı kaybeden taraf kim olur?" sorusuna cevap veren CERI Başkanı Lequesne, "İlişkiler kopma noktasına gelirse bundan her iki tarafından zarar göreceğini düşünmekteyim. Türkiye'nin AB ile İslam ülkeleri arasındaki köprü rolünü görmemiz gerekir." dedi.

Fransa Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Merkezi (CERI), ekonomi politikten politik sosyolojiye kadar zengin bir faaliyet alanı olan saygın bir araştırma merkezi olarak biliniyor. Büyük ölçüde SciencesPo Üniversitesi tarafından desteklenen Merkez, Fransız hükümeti ile Avrupa Birliği kurumlarından da bağışlar alıyor. Merkezin başkanlığını 2009 yılından bu yana Prof. Christian Lequesne yürütüyor.