ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone: Basın ve ifade özgürlüğünü destekliyoruz
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünü desteklediklerini, 12 Haziran'da yapılacak olan genel seçimlerden Türkiye'nin daha da güçlü çıkacağına inandığını söyledi.
&
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-13 10:52:28
Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleriyle Rixos Otel'de kahvaltıda bir araya gelen Ricciardone, konuşmasının bir kısmını Türkçe yaptı. Genel seçimlere ilişkin görüşlerini dile getiren Ricciardone, partiler hakkında tamamen tarafsız olduklarına dikkat çekerek "Seçim hakkında tamamen tarafsızız, partiler hakkında, ama Türk demokrasisi hakkında gayet iyimseriz her zamanki gibi. Seçim sonuçlarını kimse kestiremez tabi. Tek farkla seçimlerden sonra Türkiye daha güçlenecektir bence. Kesin olan tek şey var tabi, tartışmalar ilginç olacaktır ve tüm dünya Türkiye'yi seyredecektir." dedi.
Medyanın rolünü çok önemsediğinin altını çizen Ricciardone, her demokratik ülkede medyanın rolünün hayati önemde olduğunu vurguladı. Büyükelçi, "Ben sizlerin rolünü çok önemsiyorum. İşinize, enerji ve cesaretle devam ettiğiniz sürece gelecek için hepimiz iyimser olacağız." diye konuştu. Basın ve ifade özgürlüğünü genel olarak desteklediklerini, açıklamalarının kişisel olaylara ilişkin olmadığını vurgulayan Ricciardone, açıklamalarına gelen tepkiler konusunda ise "İlkelerimiz söz konusu olduğunda geri adım atma ya da kayma yok. Biz basın özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü şartsız destekliyoruz. Yabancı bir diplomatın işi de bulunduğu ülkede ne olup bittiğini anlamaya çalışmaktır. Bu nedenle sizin gibi medyadan ya da her kesimden birçok insanla görüşüyoruz, herkesle konuşuyoruz. Çünkü ülkeyi anlamak istiyoruz. Biz dostuz. Dostlar da birbirini anlamaya çalışır. Bazen dışarıdan bazı çelişkiler görebilirsiniz. Geçen hafta mükemmel bir deyim öğrendim: (Bu ne perhiz, ne lahana turşusu). Bu deyimi çok sevdim."
Amerika'nın İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye'ye yöneltilen eleştirileri değerlendiren Ricciardone, her ülkede demokrasinin daha da güçlendirilmeye çalışılması gerektiğini ifade etti.
PROTOKOLLERİN ONAYLANMASI İÇİN ADIM ATILACAKTIR
24 Nisan sözde Ermeni soykırımı konusunda ABD yönetiminin tavrının sorulması üzerine Ricciardone, bu konudaki görüşlerinin çok iyi bilindiğini belirterek her iki tarafın da tarihe açık ve dürüst bir şekilde eğilmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerin onaylanmasını beklediklerini dile getiren Ricciardone, Türkler ve Ermenilerin üçüncü ülkelerin uzmanlarıyla birlikte ortak tarihlerine ilişkin akademik çalışmaya başlamaları gerektiğini ifade etti.
Tarih konusunda kendisinin acemi olmasına karşın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dünya standardında bir akademisyen olduğuna dikkat çeken Ricciardone, Türkiye'nin arşivlerini açma teklifinin önemli olduğunu vurguladı. Geçmişte bunun mümkün olmadığını ama Türkiye'nin bu konuda kendisine daha çok güvenmesiyle birlikte daha iyi çalışmaların ortaya çıkabildiğini anlatan Ricciardone, Türkler ve Ermenilerin bu sorunun çözümü için işbirliğine gitmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin Libya'ya yönelik yol haritasını değerlendiren Ricciardone, bu haritanın iyi bir temel oluşturduğunu, Türkiye'nin sesinin gerek NATO, gerekse BM'de duyulduğunun altını çizdi. Konunun bugün de Doha'da ele alınacağını hatırlatan Ricciardone, Türkiye'nin bölgeye etkisi ve rolünün olumlu olduğunu vurguladı.
Türkiye-ABD ilişkilerinin sorulması üzerine Ricciardone, ikili ilişkilerin gayet verimli, olumlu ve stratejik olduğunu söyledi. Büyükelçi, şöyle devam etti: "Buna model ortaklık da diyebilirsiniz, neden olmasın? Ancak bu akademik bir tartışma tabi ki. Model ortaklık mı, stratejik ortaklık mı? Sanırım her ikisi de."
İki ülkenin bazı konularda farklı görüşlere sahip olabileceğini ve bunun da doğal olduğunu dile getiren Ricciardone, İran ya da Suriye konusunda Türkiye'nin bu ülkelerle sınırı olmasından dolayı daha farklı perspektifleri olabileceğine dikkat çekti.
Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda da Ricciardone, iki ülke arasındaki ilişkilerin kendileri ve bölge için çok önemli olduğunu belirterek bu ilişkilerin Akdeniz'de barış, istikrar ve refah üzerinde etkili olduğunu kaydetti. Türkiye ile İsrail'in iki güçlü demokrasi ve ABD'nin iki yakın dostu olarak birbiriyle iyi iletişim kurabilmesi gerektiğini vurgulayan Ricciardone, ABD olarak ilişkilerin düzelmesini önemsediklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.
TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ YUKARIYA DOĞRU GİDİYOR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde ifade özgürlüğü konusunun da ele alındığını dile getiren Ricciardone, konunun önemi konusunda aynı görüşte olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın kendisine 'ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde, demokrasiden bahsetmek mümkün değildir' dediğini aktaran Ricciardone, Başbakan'ın seçilmiş bir lider olduğunu ve en üst düzeyde görev yaptığını belirtti.
Aynı mesajları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve diğer hükümet yetkililerinin de tekrarladıklarını anlatan Ricciardone, prensipler konusunda aynı fikirde olduklarını vurguladı.
Her ülkenin bir yandan kamu düzenini, diğer yandan ifade özgürlüğünü sağlamak konusunda kendi dengesini oluşturduğuna, kendi yolunu bulduğuna dikkat çeken Ricciardone, Amerika'nın bu konuda çok ileri gittiğine, Türkiye'nin de kendi yolunu bulacağını ve bu yolun Batı ve standartların yükseltilmesi yönünde olmasını umduğunu ifade etti.
Türkiye'nin kendi demokrasi tarihinde arada bazı iniş çıkışlar olmasına karşın genel anlamda hep ileriye gittiğini dile getiren Ricciardone, Türkiye'nin demokrasi grafiğinin genel olarak hep yukarıya doğru gittiğinin altını çizdi. Genel seçimlerde gösterilen aday listelerini de değerlendiren Ricciardone, partilerin toplumun ihtiyaçlarını dinleyerek daha genç ve kadın adaylara yöneldiğini belirtti.
Bunun siyasi partilerin Türk toplumu ile yakın temas içinde olduklarını gösterdiğini savunan Ricciardone, birinci liglerde toplumla daha çok temas gerektiğini, zaten Türkiye'nin de birinci ligde olduğunu ifade etti. Başkanlık sistemi tartışmaları konusunda ise Ricciardone, bir ülkede parlamenter mi yoksa başkanlık sisteminin mi olacağına o ülkenin kendisinin karar vermesi gerektiğini vurguladı. Her iki sistemin de kendine göre bazı artı ve eksileri olduğuna dikkat çeken Ricciardone, bir ülkede işleyen bir sistemin bir başka ülkede işlemeyebileceğini kaydetti. Türkiye'nin kendine özgü, demokrasi geleneğine sahip, zengin bir ülke olduğunu dile getiren Ricciardone, neyin iyi olacağına yine Türkiye'nin kendisinin karar verebileceğinin altını çizdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara