Batu Serdağ / TİMETURK
Birçok büyük finans kurumuyla beraber, İrlanda, Yunanistan, Portekiz gibi devletleri iflas ettiren ve diğerlerini de sıkıntıya sokan küresel finans krizinin temelinde, faize dayalı var olan sistemin yapısal boşluğu büyüme-küçülme çevrimlerindeki aşırılıklar gösteriliyor.
Faizi yasaklayan İslami öğretileri temel alan İslami Finans sektörü, küresel krizden etkilenmiş görünmüyor. Son küresel krizde birçok yatırımcıya güvenli bir liman sağlayan İslami Finans sistemi, yeni bir eserde mercek altına alınıyor.
Hüseyin Askeri, Zamir İkbal, Nurettin Krichene ve Abbas Mirakhor imzalı “The Stability of İslamic Finance” (İslami Finans’ın İstikrarı) adlı kitap, İslami Finansı batılı ekonomistlerin kolayca anlayacağı terimlerle anlatmaya çalışıyor. İçinde bulunduğumuz krizlerdeki faizin rolünü açıklayarak, alternatif İslami finans sisteminin konuya getirdiği yapısal çözümü irdeliyorlar.
Eski Uluslararası Ödeme Bankası Genel Müdürü ve Jp Morgan Chase International Başkanı Sör Andrew Crockett kitabın önsözünde şunları yazıyor:
“Son 25 senedir, İslami (Şeriata-uygun) finans, etkileyici gelişim gösterdi. 2007 itibariyle, dünya genelinde 600 milyarlık sermaye Şeriata uygun hesaplarda toplandı. Önemli bir kalemi, İslami bonolar yani sukuk oluşturdu. İslami finansın sadece İslam ülkeleriyle sınırlı olmadığını da ekleyelim.
HSBC; JPMorgan ve diğer küresel kurumlar, küresel ağlarında şeriata-uygun finansal hizmetler vermeye başladı. Daha da ötesi, İslami finans olgusunun da önemi artırıyor görünüyor. Son yıllarda, İslami finans hesapları ve araçları, klasik finansın iki katı büyüme kaydetti. Atıl pazarın büyüklüğü ve özellikle petrol zengini İslami ülkelerin varsıllığı hesaba katıldığında bu trendin süreceği söylenebilir.
Bu pratik faaliyet mayası arasında, iyi-eğitimli ekonomistlerin hazırladığı özenli çalışmalar nadir. Bu bağlamda, batı-eğitimli İslami ekonomistlerin hazırladığı bu kitap çok faydalı olacak. Konuyla ilgili eski çalışmaları toplayan ve geliştiren bu çalışma, İslami finansın ekonomik etkileriyle ilgilenenler için önemli bir eser.
Kitap, ekonomide var olan geleneklere İslami finansı bağlayacak temalar geliştiriyor. İslami finans araçlarının istikrar özelliklerini değerlendiriyor ve ekonomistlerin diliyle anahtar İslami kavramları açıklıyor. İslami finans sistemini oluşturan finansal araçların doğasıyla ilgili daha fazla bilgiye sahip olmak ve İslami finans sisteminin 21’nci yüzyıl bağlamında nasıl çalışabileceğini anlamak isteyenler için eşsiz bir kaynak.
Herkes İslami öğretide, en baştan sabitlenen faiz ödemelerinden kaçınmanın anahtar bir kavram olduğunu bilir. (İlginçtir, bu yasak diğer inançların bazı seviyelerinden farklı değildir). Fakat bu yasağın arkasında yatan sosyal öğretiler ve Müslümanlar arasındaki serbest ekonomik işlemlerin çeşitliği Müslüman-olmayanlarca çok az bilinir.
İslami finansın kökleri peygamber Muhammed’in (kendisi de bir tüccar olan) öğretilerine dayanır ve Ku’ran’ın sosyal, ahlaki ve kültürel emirlerini temel alır. İslami finansın Kur’an öğretileriyle ilişkisine dair çok şey yazıldı. Ancak şu ana kadar İslami finansın geleneksel ekonomik doktrinlerle ilişkisine ve günümüz gibi istikrarsızlığın ve karmaşanın hakim olduğu zamanda İslami finansın nasıl olacağına dair çok az bilgi var. Bu eser, bu önemli boşluğu dolduruyor.
Kitap klasik sermaye teorisine genel bakışla başlıyor. Faiz (sermayenin dönüşü) ve kar (girişimin geri dönüşü) sermaye kaynaklarının karşılığının bileşke dönüşü olarak ele alındığında İslami finansın sınırlamaları ve kavramlarıyla teorinin tutarlığına işaret ediliyor. Bu yolu izleyen yazarlar, Adam Smith, David Ricardo, Jevons, Karl Marks, Bohm-Bawerk, Wicksell ve diğerlerini irdeliyor.
İslami finansın potansiyel olarak sermaye sağlama ve risk taşıma fonksiyonların ayırma çabalarından sermaye birikimin finanse etmede daha istikrarlı olduğunu öne süren kitabın asli tezi için temeli meydana getiriyor. İslami finans öz sermayenin daha büyük bir rolüne ihtiyaç duyduğu için, yazarlar aşırı eğilimlerden kaynaklanan istikrarsızlığa karşı daha korunaklı olduğunu öne sürüyor.
Yazarlar, klasik finansının sırayla ekonomik canlanma ve daralmaya neden olan kredi yaratımında nasıl çevrimsel (konjonktürel) istikrarsızlık yarattığını göstermeye çalışıyor. Finansal sistemde bizim “çevrim-yanlısı” diye adlandırdığımız süreci tanımlayarak Minsky’nin iç kaynaklı finansal istikrarsızlık hipotezine bağlıyorlar. Büyüme esnasında varlıklar etkin şekilde tedavüle girip talebe eklenirken, daralma sırasında likidite buharlaşır ve krediler büzülür. Bu eğilimleri dengelemeye çalışan Merkez Bankaları, sıklıkla daralmaya dâhil olur.
Real ekonomiyi yönetmek için faiz oranlarını yönetmeye odaklanmak, yazarlara göre, uygulamada spekülatif büyümeleri besliyor ve ardından gelen daralmalardan kaçınmak imkansız oluyor. Tüm bunların merkezinde bankaların faiz borçlanması yoluyla para ikamesi yaratma yeteneğiyle oluşan kredi yaratım süreci yer alıyor.
Kitap, krizin uluslararasılaşmasında rezervlerdeki aşırı para yaratımını ve ülkelerin kendini düşünen politikaları suçluyor. Her ne kadar doğrudan İslami finansla ilgisi olmasa da, yazarlar daha dengeli uluslararası finans sistemi temeli için ortak rezerv birimi fikrini desteklermiş gibi görünüyor.
İslami finans faizden ve faiz-tabanlı varlıklardan kaçındığı, birikimlerin hareketin kısıtlamadığı ve yatırımın etkin bölüştürdüğü için, yazarlar doğası itibariyle klasik finanstan daha dengeli olduğunu öne sürüyor. İslami finans araçları finanse ettikleri reel yatırımların üretkenliğine daha doğrusal bağa sahip ve bu nedenle sadece riskleri ve ödülleri “paylaşma” sosyal amacı taşımıyor aynı zamanda büyüme ve daralma esnasında fazlanın doğal risklerine karşı finansal yastık görevi icra ediyor.
Hiç şüphesiz klasik finans sistem savunucular daha iyi düzenlemeler ve risk yönetiminin finansal istikrarı koruyacağını ve izin verilen finansal kontratların piyasaların bütünlüğünü sağlamada daha başarılı olacağını söyleyecektir. Burada amacım yazarların iddialarını savunmak değil. Nihayetinde İslami finansın ekonomik özelliklerinin provakatif ve derinlemesine değerlendirmesi okunması ve İslami olsun olmasın tüm ekonomistlerin kafa yorması gereken bir konu.”
Kitapla ilgili ekonominin önemli isimlerinin değerlendirmeleri de şöyle:
Cesare Calari: İslami finans küresel finansın önemli bir parçası
Wolfensohn Capital Partners Müdürü, eski Dünya Bankası Finans Başkan Yardımcısı Cesare Calari'nin kitapla ilgili görüşü: "Son yıllarda, İslami finans küçük bir “kulübe” endüstrisinden küresel finansın önemli ve saygın bir parçasına dönüştü. Endüstri ortak standartlar ve uygulamalar yaratırken, Müslüman dünyanın dışında da kendisine yatırımcılar çekmeyi bildi. Buna rağmen ekonomisi ve finansal istikrara etkileri iyi anlaşılmış değil. Yazarlar endüstriyi sadece İslam öğreti temellerine değil klasik Batılı ekonomik düşünceye de bağlayarak anlayışımıza çok önemli katkı sağlıyor. Yazarlar, konvansiyonel finansın yapısal zayıflığına, kaynakların hatalı ikamesine neden olan para politikalarının rolüne ve büyüme-küçülme çevrimlerine dair ikna edici bir analiz getiriyor. Süreçte, İslami finansın doğasından gelen etkinliği ve istikrarını açıklıyor. Kitap akademik, derinlemesine, konusunda orijinal ve kolay okunur bir bakış sunuyor."
Dr. Şemşid Akhtar: İslami finans hakkında zengin bilgiler sunuyor
Dünya Bankası, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Başkan Yardımcısı Dr. Şemşid Akhtar kitabı şöyle değerlendiriyor: "İslami finans hakkında sayısız kitap ve makale sahibi yazarlar, konuya deneyim ile bilgi zenginliği getiriyor. İslami Finans’ın İstikrarı, İslami Finans endüstrisi konusuna ve onun küresel finans piyasalarının değişkenliğini azaltmak için rolüne dair önemli katkılar sağlıyor."
Dr. Ömer Çapra: İslami finans küresel krize çözüm getiriyor
Eski Ekonomik Danışman, Suudi Arabistan Maliye Araştırmaları Danışmanı Dr. Ömer Çapra; "Gıpta edilecek akademik başarılarıyla ve uygulamadaki deneyimleriyle yazarlar, İslami ekonomiye ve finans yazınına katkılarından dolayı kalpten takdir edilmeli. Bu değerli eserde İslami finansın şu an yaşamakta olduğumuz gibi ağır finansal krizlerde nasıl uluslararası topluma yardım edebileceğini gösteriyorlar. Zamanlama olarak mükemmel kitap, okuyucuların değerli zamanları için azami verimlik sağlıyor."
Sani Hamit: İslami Finans'ın iktikrarı mutlaka okunmalı
Standard&Poor’s’un Bağımsız ve Uluslararası Kamu Finans Derecelendirmeleri eski Direktörü Sani Hamit: "İslami Finans’ın İstikrarı, sadece zamanlamasıyla değil aynı zamanda amaca yönelikliğiyle de dikkat çekiyor. Bir sonraki krizden nasıl korunabiliriz ve büyüme-küçülme çevrimini yaratan var olan sisteme başka hangi alternatifler var mı diye sorulan bir çağda, kitap bu sorulara ve ötesine cevaplar sunuyor. İşlerin daha iyi olabileceğine dair umut aşılıyor. Ayrıca aç gözlülüğü, adaletsizliği, aşırı tüketimi ve çevrenin hızla bozulmasını teşvik eden var olan sistemin esiri olmayabileceğimizi gösteriyor. Eğer politika yapıcılar bu sorunlarla ilgilenmek ve daha iyi için değişim arıyorlarsa, İslami Finans’ın İstikrarı’nı okumalılar."