Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ERGÜN (2) 'İŞLETME BAZINDA NİTELİKLİ DESTEK HİZMETLER

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, artık işletmelerin niteliğini artırmaya destek verdiklerini, işletme bazında nitelikli destek hizmet

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-09 16:44:00

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ERGÜN (2)  'İŞLETME BAZINDA NİTELİKLİ DESTEK HİZMETLER
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, artık işletmelerin niteliğini artırmaya destek verdiklerini, işletme bazında nitelikli destek hizmetleri ortaya çıkarttıklarını, işletmelerin borsaya açılmasına ve kendi kurumsal yapılarını güçlendirmesine katkı sağladıklarını söyledi.
Kocaeli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (KASİAD) bir restoranda yeni üyelerine yönelik düzenlenen 'KASİAD Ailesine hoş geldiniz' etkinliğine katılan Bakan Ergün, özel sektörü güçlendirmek adına yürüttükleri makro ekonomik reformlarda önemli mesafe alındığını, 'kriz sınavı'ndan başarıyla çıkılmasının ardından mikro ekonomik reformlara ağırlık vermeleri gerektiğini belirtti.
'Seçimler sonrasındaki dönem bir anlamda mikro reformların ağırlıklı olarak ön planda olacağı dönem olacaktır' diyen Ergün, bu yılın başlarında Sanayi Strateji Belgesi açıkladıklarını, belge doğrultusunda 2011-2014 yılları arasında 72 eylem uygulayacaklarını anımsattı.
72 eylemle Türkiye'de sanayinin stratejik bir istikamete doğru ilerlediğine işaret eden Ergün, 'Bu belgenin amacı, sanayicimize yüksek katma değerli ve ileri teknolojili üretim yapısı kazandırmaktır. Artık dünyaya harcı alem mal satarak ilerleyemeyiz. İleri teknoloji ürünleri, yüksek katma değerli malları satmak ve bunları üretmek mecburiyetindeyiz. Demek ki sanayimiz böyle bir dönüşüm yaşamalı' diye konuştu.
Türkiye'nin artık yoluna tonu 1 lira olan mal değil, kilogramı, gramı bin lira olan mallar satarak devam etmesi gerektiğine dikkati çeken Ergün, Türkiye ekonomisinin bu sayede daha ileri noktalara taşınabileceğini ifade etti. Ergün, bunun gerçekleşmesi için özel sektörün ARGE, teknoloji, markalaşma ve tasarım gibi alanlara odaklanması, bu alanlara daha hızlı kaynak ayırmasının doğru olacağını bildirdi. Ergün, desteklerinin de bu alanlara yönlendirildiğini, teşviklerin daha çok bu alanlara doğru odaklandığını kaydetti.
Ergün, 'İşletmelerimiz küçük ve dağınık yapıdan kurtulmalı, kümelenmeli ve işbirliği yaparak ölçek ekonomisinden yararlanmalıdır. Sadece kamunun desteklemesine bakmayalım, işbirliğinin kendisi de bir destek bunu böyle algılayalım. Kümelenmenin, ortaklığın kendisi bir sinerji meydana getiriyor' diye konuştu.
Ülkenin tarım, ulaştırma, enerji, telekomünikasyon ve çevre gibi değişik politika alanlarının da sanayinin ihtiyaçlarına uygun şekilde belirlendiğini ifade eden Ergün, Sanayi Strateji Belgesi'nde bunların da yer aldığını, belgenin değişik alanların ihtiyaçlarını tespit eden ve bu ihtiyaçları giderici çözümler üreten bir belge olduğunu, hayatın, piyasanın gerçeklerine göre hazırlandığını söyledi.
Sanayi Strateji Belgesi'yle sanayiye genel bir yol haritası çizerken, alt sektörlerler için de başka stratejik belgeler hazırlamaya devam ettiklerini bildiren Ergün, bu ay otomotiv ve makine sektörlerine yönelik iki stratejik belge daha açıklayacaklarını, ardından kimya ve demir-çelik sektörü gibi değişik sektörler için de hazırlık yapacaklarını dile getirdi.
Yıl içerisinde özel sektörü yakından ilgilendiren bazı yasal düzenlemelerin de gerçekleştiğine dikkati çeken Ergün, temel kanunlar olan Borçlar ve Türk Ticaret kanunlarının parlamentodan geçtiğini, 2012 yılından itibaren iş dünyasının yeni bir yapılanma içine girmesi gerektiğini belirtti.
Ergün, bu kanunların uygulanması için 27 yönetmelik ve tüzük hazırlandığını ifade ederek, 'Yeni Türk Ticaret Kanunu Türkiye'de yatırım ve iş yapma ortamının iyileşmesi, şirketlerde kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmesi, kayıt dışılığın önlenmesi ve bilgi toplumuna uygun hizmetlerin ön palana çıkması gibi bir çok önemli katkı sağlayacaktır' diye konuştu.

-KOSGEB DESTEKLERİ-

KOSGEB aracılığıyla 6 yeni destek modeli oluşturduklarına ve destekleri daha nitelikli hale getirdiklerine dikkati çeken Ergün, proje bazlı, genel, fuar, iş gezisi, yazılım, nitelikli elaman desteklerinden işletmelerin yaralanabildiğini, iki yeni destek programı daha gündeme aldıklarını söyledi. Ergün, bu destekleri şöyle açıkladı:
'Gelişen işletmeler piyasası KOBİ destek programıyla borsaya girmek isteyen işletmenin borsaya giriş masrafının 100 bin lirasını destekliyoruz. Yeter ki gir KOBİ borsasına ve halka arz et işletmeni. Yeni bir dünyaya gir. Yok 'Ben gelişen işletmeler piyasasına girmeyeceğim ama kendimi bağımsız bir denetimden geçirtmek istiyorum' diyorsan, al sana 10 bin lira bağımsız denetim desteği. Kendini gör, bağımsız denetimle düzel ve sonra müşterilerine, 'Benim şirketim şu özelliklere sahipmiş, ben bağımsız denetimden geçmiş bir firmayım' de. Artık işletmelerin niteliğini artırmaya destek veriyoruz. İşletmeye 'Paraya mı ihtiyacın var? Sana ucuz kredi temin edelim nasıl biliyorsan öyle yap' demiyoruz. İşletme bazında nitelikli destek hizmetleri ortaya çıkartıyor, işletmelerimizin borsaya açılmasına ve kendi kurumsal yapılarını güçlendirmesine katkı sağlamış oluyoruz. Çünkü yeni dönemde Türk Ticaret Kanunun uygulanmasından sonra şeffaflık çok önemli bir konu olacak. Ne kadar şeffaf olunursa, işletmeler o kadar güçlü olacaklar. Piyasadan bilgilerini gizleyen işletmeler artık itibarlı işletme olmayacak. Gizlilik artık bir güç değil, en büyük zafiyettir. Kim ne kadar gizliyse o kadar zayıf, ne kadar şeffaf, açıksa o kadar güçlüdür. 21. yüzyılın özelliği budur. Firmalar şeffaflıkta güç kazanacaklar. Artık KOBİ'ler ayakta kalsınlar diye destek vermiyoruz, KOBİ'ler büyüsün, güçlensin ve dünya çapında firma haline gelsinler diye destek veriyoruz.'

-MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ-

Milletvekili seçimlerinin ülkenin geleceği açısından son derece kritik bir dönemeç noktası olduğunun altını çizen Ergün, şunları söyledi:
'Siyasi istikrarsızlığın olduğu, güven ortamının bulunmadığı bir ülkede ekonomi nasıl canlanabilir? Hal böyle olunca popülist bir siyaset dili ve politikalar ön plana çıkıyor. 'Şunun şurasında 6 ay, 1 sene hükümette kalacağız popülizm yapmazsak bu kadar da kalamayız' dediler. Ne oldu sonunda yükler üst üste bindi, istikrar sağlanamadı. Ama o dönemi geride bıraktık. AK Parti hükümetlerinin geçmiş hükümetlere göre en büyük farkı popülizme, popülist politikalara imkan vermemesidir. 2002, 2007 milletvekili seçimleri, 2004 ve 2009 yerel seçimleri ile 2 referandum gerçekleştirdik. Bu seçimlerin hiç birinde seçim ekonomisi uygulamadık ve popülizm yapmadık. Kimsenin, seçim ekonomisi uygulandığı yönünde kuşkusu olmasın.'

Haber Ara