Shamir: Ruslar, Libya ile ilgili ne düşünüyor?
Yahudi asıllı ünlü entelektüel İsrael Shamir, 'Ruslar iki kez düşünür' adlı aşağıdaki makalesinde Rusya başta olmak üzere dünyadak güçlerin Libya'ya bakış açısını değerlendirdi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-09 23:26:37
İsrael Shamir* / TİMETURK
Rusya farklı bir yer. Amerikalılar, İngilizler ve Fransızların ekserisi, Libya’daki bombardıman cümbüşünü destekliyor. (Gerçi attıkları taş ürküttükleri kurbağaya değer mi, şüpheli) Ne “Eğer…”li ne de “Fakat…”lı bir cümle kurmadan Ruslar, bu işe tamamen karşı. Trablus’taki Rus Büyükelçisi Vladimir Chamov, Moskova’da bir kahraman gibi geri geldi. Başkan Dmitri Medvedev, büyükelçinin gönderdiği mesajın ardından onu kamuoyu önünde azletti. Medyaya sızan yazışmada, Büyükelçi’nin, Medvevev’in Libya kriziyle ilgili tavrının “Rus ulusal çıkarlarına ihanet ettiğini” söylediği öne sürüldü. (Bu arada taraflar geri adım attı. Dışişleri Chamov’un “kovulmadığını” sadece Trablus’tan “geri çağrıldığını” ve büyükelçilik payesi ile haklarının sürdüğünü söyledi. Bu arada Chamov, “ihanet” sözcüğü kullandığını reddetti).
Ruslar, Libya’daki Batı müdahalesinden hoşnut değil. Rus blog yazarlarına göre, isyancılar da ayrıca samimi değil. Rüşvet-yozlaşma nedeniyle kovulan Kaddafi’nin eski bakanları, el-Kaide mücahitleri, SAS (İngiliz) askerlerinin donattığı budala ayak takımından oluşan bir güruh. Arapların en iyi dostu Amerikan Cruise füzeleriyle destekleniyorlar. Rus medyası, sivil can kayıplarıyla ilgili ilk haberlerin Londra ve Paris’teki editörlerce uydurulduğunu ortaya çıkardı. İsyancılarla savaşan hükümetten daha fazla sivili, Batılı müdahalesi öldürdü. Komsomolskaya Pravda, Libya’daki Rus göçmenlere dayandırdığı haberinde, Kaddafi’nin değil Fransız-İngilizler uçaklarının yerleşim bölgelerini vurduğunu gösterdi.
Ruslar, siyasetin komplocu tarafına meyillidir. Arap ayaklanmalarının düşmanlarınca organize edildiğini farz eder. Bazı “portakal” Batılı güçler; NED, CIA, Mossad, aklınıza ne gelirse artık, Irak-benzeri bir karmaşa yaratmak istediğini düşünür. Bunun için İsrail ve Amerikan doktrinlerindeki “yapıcı kaos”un özendirilişini referans verirler. Kaddafi’yi desteklerler ve hatta Mübarek’e sempati duyarlar. 2008’de Gürcistan çatışmasında Rusya’nın tarafını tutan Kaddafi’yi hatırlayan vatansever Ruslar ve gazdan tren yollarına kadar Libya’da birçok proje sahibi için bu özellikle doğrudur.
Başkan Dmitri Medvevev’in, Batılı medya infazına (Rusların ikinci bir Kosova gibi gördüğü) seğirtmesine nedameti için iyi nedenleri olmalı. Büyük ihtimal medya danışmanlarının yanlış yönlendirmesine kapıldı. Bu uluslararası-kabullenilmiş “Libya’da katliamı durdurun” gazına gelmesi tembihlenmiş gibi sanki. Sözde katliamın ilk haberleri henüz yansıdığında, Başkan Medvevev, Kaddafi’yi “insanlığa karşı işlenen suçlar” için uyarmıştı ve arkasından Kaddafi’nin Rusya’da hoş-karşılanmayacağını açıkladı. Medvevev, Libya olayının ICC’ye geçirilmesi kararını destekledi. Asında o zamana kadar, Libya’daki Ruslardan ülkede olağanüstü bir şey olmadığını öğrenmesi gerekirdi. Sadece küçük çaplı bir ayaklanmanın ötesinde bir şey yoktu. 1965’teki Los Angeles ayaklanmalarıyla karşılaştırılabilir (60 ölü ve binlerce yaralı). Ya da 1992’dekinle (50 ölü, binlerce yaralı). Tek fark var, o da LA’deki siyahların hava desteği için Tomahawk’lara sahip olmaması.
Medvevev, Güvenlik Konseyi’nde Büyükelçisine çekimser kalmasını emreden kişi olarak algılandı. Rusya ve Çin, dünyanın şerifinin isteğinin aksine birlikte hareket eder. 2008’deki Zimbabwe oylamasından beri Rusya vetosunu kullanmadı. (Ondan önce de ne zaman kullandığını bir Allah bilir). Rusya, Afrika devletine karşı Batılı yaptırımları durdurmuştu. Arkasından BBC, İngiliz Dışişleri Sekreter David Miliband, Rusya’nın, Başkan Dmitry Medvevev’in sözüne karşı, veto ettiğini söylediğini yazdı. Yeni bir Süveyş operasyonu gibi duran öneride bu sefer Medvevev, baskın çıkıp boyun eğmeyi başarmış görünüyor. Hala hatırlayanlar vardır; 1956’da İngilizler ve Fransızlar, Mısır’ı, Nil Hitleri-Cemal Abdül Nasır’dan özgürleştirerek Kanal’ı kendilerine almaya çalışmıştı.
Birkaç gün sonra Rusya’nın ekâbiri Vladimir Putin, Medvevev’in bu adımını şiddetle eleştirdi. Batılı müdahaleyi “yeni bir haçlı seferi” olarak nitelendirdi ve döktükleri kanlar için Batılı liderlerin “ruhları için dua etmeleri ve Allah’tan bağışlanma dilemeleri” gerektiğini söyledi. Millet bayıldı buna. Medvevev, “haçlı seferlerinden bahsetme” gibi bir şeyler geveleyerek terslemeye çalıştı ancak NATO’nun Libya’daki operasyonuyla ilgili söyleyebilecek tek olumlu söz bulamadı.
Her zaman olduğu gibi Ruslar, Batılı müdahalelerde isteksiz olur. Amerika’nın Vietnam, Kore, Irak ve Afganistan müdahalelerine karşıydılar. Batı’nın aydınlanmış ruhsal azınlığı(!) İngilizlerin ve Fransızların sömürge savaşlarına da aynı şekilde karşı çıktılar. Ruslar, Batılı müdahalenin demokrasi aşkıyla, insan hayatının değeri ya da insan haklarıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığını bilir. Onlar için bir gül bir güldür ve bir Batılı müdahale, bir Batılı müdahaledir.
Buna rağmen Medvevev, Batılı müdahaleye izin verirken sadece “Avrupa’yı desteklemenin” duygusal nedenlerine dayanmıyordu. Olay, NATO, Doğu’da olacağına Güney’de meşgul olsundu. Libya, Ruslar için Gürcistan, Ukrayna ve hatta Afganistan’dan çok daha önemsiz bir yer. Eğer bu canavar birini yiyecekse, Rusların hiçbir zaman güçlü olmadığı Mağrip’te birilerini yesin. Bir WPR yazarı bu sırayı NATO için “Tilsit anı” olarak nitelendirdi: Güney cephesinde elini boşaltabilmek için Batı, Doğu sınırlarının değişmezliğini tanıdı. Bu nedenle Polonya, Şafak Yolculuğu operasyonundan mutlu olmadı. En büyük yüzleşme cephesi olmak varken, bu güney hamlesi Lehleri jeopolitik çıkmaza soktu.
Gerçekten de Doğu-Batı düşüncesine esir olmamalıyız. ABD yavaşça çökerken, Avrupalı güçler rollerini yeniden kazanmaya başladı. Libya savaşı, bir Fransız projesidir. Libya Savaşı, Sarkozy’nin Evian Anlaşması’yla görünüşte 50 yıl önce biten Kuzey Afrika’da Fransız İmparatorluğu’nu yeniden kurma çabası olarak başladı. Bu eski bir fikir aslında. Seçim kampanyasında Akdeniz Birliği’nin kurulmasını savunmuştu. Akdeniz Birliği projesi, İsraillilerce destekleniyor. Müdahalenin en ateşli savunucusu bugünlerde Bernard Henry Levy. Türkiye, Birliği reddediyor ve Eric Walberg’in de işaret ettiği gibi müdahaleye de inceden karşı çıkıyor. İtalya, Akdeniz Birliği’ni destekliyor ve müdahalenin de yanındaymış gibi görünüyor. Almanya, Birliğin ve müdahalenin karşısında yer alıyor. Bu bakış açısından Libya müdahalesi, Mağribin sömürgeleştirilmesinin ikinci dalgası.
Bir Rus gözlemci, operasyonun yüzyıl önceki sömürgeleştirme dalgasına olağanüstü benzerliğine işaret etti. O zamanlar, yeni birliğini sağlamış saldırgan İtalya imparatorluk hayaliyle bir Osmanlı eyaleti Libya’yı işgal etmişti. Tıpkı şimdiki gibi o zamanların gazeteleri de, özgürlük isteyen Libyalıların Osmanlı hâkimiyetinde acı çektiklerini ve onları özgürleştirmenin İtalyanların ahlaki ödevi olduğunu yazıyordu. Türkler zor durumdaydı ve itibarlarını koruyarak teslim olacak yol arıyorlardı. İtalyanlara yönetmeleri ve sömürgeleştirmeleri için Libya topraklarını önerdiler ancak hâkimiyet Babı Ali’de kalacaktı. İtalyanlar reddetti ve onların Şafak Yolculuğu başladı. Türkler yiğitçe karşı koydular aralarında cesaretini ispatlayan genç bir subay, daha sonra Atatürk adını alacak Mustafa Kemal de vardı. Müdahaleye karşı çıkan tek ses genç bir sosyalist Benito Mussolini’ydi. İtalyanların Libya’ya operasyonu ilk hava bombardımanıydı. Tam 100 yıl önce 1911’de gerçekleşti ve tarih o pilotun adını kaydetti: Hava Teğmen Giulio Gavotti.
Modern Rusya, SSCB değil. Dünya çapında çok az ihtirası var. Dünyanın kendine ait kısmıyla endişeli ve başka bir yere bulaşmakta istekli değil. Ruslar için, Avrupa’nın güneye gidişi tehdit değil daha çok Fransa’nın bölgesel rolünü yeniden benimseyişi. Bu nedenle Ruslar, BM Güvenlik Konseyi’nde çekimser kaldı. Rus vetolarına güvenmek yerine saldırganlığı durdurmak aydın Batılıların işi.
Libya liderii Kaddafi, birçok yerde birçok insanı kızdırmayı başardı. Fransız ve Ruslarla anlaşmalar yaptı ardından caydı. WikiLeaks’te, özellikle 10PARIS151 kodlu yazışmasında “Fransızlar Libyalıların vizeler, profesyonel takas, Fransız dil eğitimi ve ticari anlaşmalarla ilgili sözlerini tutmamalarından çok rahatsız” deniliyordu: “Biz (ve Libyalılar) çok konuşuyoruz ancak Libya’da sözlerin arkasından hareket olmadığını görmeye başlıyoruz”. Suudileri de kızdırdı daha da kötüsü kendi halkını.
Kesinlikle müdahaleye karşıyız. Fakat Kaddafi’yi desteklemek o kadar kolay ve kesin değil. Muammer Kaddafi çift taraflı bir kişilik. Bir taraftan halkına yüksek maaşlar, ücretsiz eğitim ve sağlık ile Afrika’daki en yüksek hayat standardını sağlamış, Filistin/İsrail’de Tek Devlet fikrini benimsemiş, Chavez ile Castro’nun dostu otokton (asli yerli) lider. Öte yandan son beş yılda Kaddafi ve hizbi, Libya’nın zengin devletini parçaladı, sağlık ve eğitim sistemlerin özelleştirip yağmaladı, servetlerini katlıyordu, ulusal petrol ve gaz firmalarını kendi avantajlarına kullanıyordu. “Yeni Kaddafi” birçok sosyal başarısını geri aldı ve halkına en temel siyasi özgürlükleri vermekten imtina etti. Filistin’de Tek Devlet desteği dahi çok uzun zaman önce 2002’de söndü.
Trablus’taki arkadaşlarım Kaddafi’yi desteklemiyor. Kesinlikle batı müdahalesine karşılar ancak diktatör alışkanlıkları nedeniyle eski albaydan da haz etmiyorlar. Bu yetişmiş insanlar; karar-vermede yer almak istiyor, rüşveti-yozlaşmayı sevmiyor ve İslam’a daha fazla rol istiyor. Onların gözünde Kaddafi, halk önünde emperyalist-karşıtı söylemi vardı fakat uygulaması Batılı ve neo-liberaldi. Kaddafi’nin, Suudi kraliyetine sataşması ve Batılı liderlere kılıç sağlaması iyiydi. Fakat aynı zamanda Libya’nın zenginliğini yabancılara verdi. Müdahaleye tamamen karşı dururken, tüm Kaddafi-karşıtı güçlerin ya Batılı yardakçılar ya da el-Kaide savaşçıları olduğunu unutmayalım.
Siyaset rahat bir şöhret yatağı sağlamaz. Muammer Kaddafi’ye ve geçmiş başarılarına rağmen artık zamanını doldurdu. Fırtınayı atlatacağını ummak için nedenler var; kalpten müdahale kuvvetlerini mağlup etmesini istiyoruz. Fakat ayrılırsa, bu Libya’daki demokrasi için olacak. Avrupa tarzı bir demokrasi de olmak zorunda değil üstelik. Sadece Libyalıların kendi hayatlarını belirlemede katılım gösterebilecekleri daha iyi bir yol için bir ayrılmış olacak.
* Yahudi kökenli Rusya (Sibirya) ve İsrail vatandaşı ünlü entelektüel. Holocoust (Soykırımı) ve Siyonizm’i reddeden görüşleriyle tanınıyor.
Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.
Haber Ara