Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bakan Eker: Çiftçilere verdiğimiz kredilerin yüzde 98'i geri döndü

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, geçtiğimiz yıl Türk çiftçisinin 16 milyar lira kredi kullandığını belirterek, bu kredilerin geri dönüş oranının yüzde 98 olduğunu, bu oranın daha önce yüzde 38 civarında seyrettiğini söyledi.
Bakan Eker, Ad

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-09 13:34:52

Bakan Eker: Çiftçilere verdiğimiz kredilerin yüzde 98'i geri döndü
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, geçtiğimiz yıl Türk çiftçisinin 16 milyar lira kredi kullandığını belirterek, bu kredilerin geri dönüş oranının yüzde 98 olduğunu, bu oranın daha önce yüzde 38 civarında seyrettiğini söyledi.
Bakan Eker, Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde devam eden Çukurova Gıda Fuarı etkinlikleri kapsamında Refleks Gazetesi'nin düzenlediği 'İş'e Yarayan Toplantıların Tarım-Gıda Politikaları ve Gıda Sektörüne Yansımaları' konulu paneline konuşmacı olarak katıldı. Burada, Türkiye'nin tarımda geldiği noktayı değerlendiren Eker, çiftçilere çok önemli imkanlar sağladıklarını ifade ederek, damla sulama ve hayvancılıkta faizsiz, diğer üretimlerde ise yüzde 5 faizle kredi verdiklerini kaydetti.
Geçtiğimiz yıl Türk çiftçisi 16 milyar lira kredi kullandığını aktaran Mehdi Eker, bu kredilerin geriye dönüş oranının 98 olduğunu vurguladı. Bu oranın kendi dönemlerinin öncesinde bu oranın yüzde 38 olduğunu dile getiren Tarım Bakanı, kırsal alana destek getirdiklerini ve 2007 yılından bu yana 3 bin 60 tane asgari 500 bin lira sermayeli tarıma dayalı sanayi tesisi kazandırdıklarını vurguladı. Bu projeler için Tarım Bakanlığı'nın kasasından 567 milyon lira olduğunu aktaran Eker, bu tesislere üst limit 500 bin lira olmak üzere yüzde 50 hibe desteği sağladıklarını, çiftçinin de katkısıyla tutarın 1 milyar 100 milyon lira ulaştığına işaret etti.
Kırsal kalkınmaya ayrılan kaynakla gerçekleşen yatırımın milyarlarca lirayı bulduğunu kaydeden Eker, "Bütün tesisleri bitirdik çalışıyor. Yeni dönemde 4 yıllık bir proje başlattık. Kararı bakanlar kurulundan çıkardık. 600 bin lira üst limitli 2015'e kadar 3 bin tesis daha yapacağız." dedi.

TARIM SİGORTALARI
Uygulamaya koydukları tarım sigortasını da devrim olarak niteleyen Tarım Bakanı Eker, şöyle konuştu:
"Tarım sigortaları 1930 yılında bu konuşulmaya başlanmış. 2005 yılında biz kanun çıkardık. 1 Haziran 2006'da uygulamayı başlattık. Don, dolu, sel başta olmak üzere doğal afetlerin önemli bir kısmı sigorta kapsamında. Sigorta poliçe bedelinin yarısını hibe veriyoruz. Hasar olursa bütün hasarı karşılıyoruz. Bu yıl bir şey daha ekledik. Çiçeklenme dönemini de sigorta kapsamı içine aldık ve çiçekteki sigorta maliyeti yüksek olduğundan dolayı yüzde 50 değil yüzde 70 pirimi biz karşılayacağız. Şu ana kadar 700 milyon lira pirim toplanmış, 367 bin lirasını tarım bakanlığı ödemiş."

ÖLÇEK EKONOMİSİ
Çiftçiye üretime ihtiyaç hissettiği alanda destek olmaya devam edeceklerini kaydeden Eker, ölçek ekonomisi üzerinde de önemle durduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Türk tarımının temel konularından bir tanesi verimlilik, bunun önündeki en büyük engel de ölçektir. Bu nedenle desteklerimizi belirli bir işletme büyüklüğünü hedef olarak vermeye başladık. Hayvancılık yapıyorsun ölçeğini biraz büyüt dedik. Bu sayede büyükbaş hayvancılıkta Türkiye çok uzun yol katetti. Türkiye'de sığırcılık gelişti, süt üretimi 8 milyon tondan 12 milyon tona çıktı. Kültür ırkı oranında büyük gelişme oldu. Şu anda üçtebirden fazlası kültür ırkı. 8 yıl önce bu yüzde 19'du. Bundan 8 yıl önce içinde 50 hayvanın üzerinde büyükbaş bulunan çiftlik sayısı 4 bin 300'dü. Bugün bu tür işletmelerin sayısı tam 20 bin. 5 kat bir büyüme var. Daha büyük işletmelere doğru kayılıyor. Büyük işletmelerde maliyet düşük verim yüksek."

"TARIMSAL HASILAMIZ 61,8 MİLYAR LİRA"
"Bir sektörün gelişmesinin ölçüsünün nereden nereye geldiğidir." diyen Bakan Eker, 8 yıl önce tarımda çalışan 7,5 milyon kişinin 23 milyar dolarlık tarımsal hasıla elde ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"3 milyon 100 bin tarım işletmesi vardı. Dünyada tarımsal hasılada 11, Avrupa'da 4. sıradaydı. Nüfusumuz da 63 milyondu. 2010'da tarımda 5.7 milyon insan çalışıyor ve 61,8 milyar dolarlık tarımsal hasıla elde ediliyor. Türkiye'nin dünya sıralaması şu anda 8. 3 ülkeyi geride bıraktık. Bunu ben söylemiyorum, Dünya Bankası'nın raporları söylüyor. Türkiye'nin geride bıraktığı ülkeler Fransa, ispanya ve İtalya böylece Avrupa'nın birincisi olduk. Tarım gibi tabiat şartlarına bağlı kontrol edemediğimiz birçok unsurun bulunduğu sektörde siz hasılanızı 3 kat artırıp 3 ülkeyi geride bırakıp Avrupa'nın birincisi oluyorsanız bu başarının ölçüsüdür. Önümüzdeki 7 ülkenin birkaçını gözümüz kesiyor, en az iki tanesini daha geride bırakacağız. Bizim stratejimiz ve genel perspektifimiz devam ederse 5 veya 6. durama geliriz."

TARIM ARAZİLERİNİN MİRAS YOLUYLA BÖLÜNMESİ
Türkiye'deki tarım arazilerinin 1926 yılından bu yana miras yoluyla bölündüğünü söyleyen Bakan Eker, bu konuda da şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buna ait bir tedbir aldık. Bölünemez parsel büyüklüğünü 20 dekara çıkardık. Eskiden 1 dekara kadar bölünebiliyordu. Ama bu yetmiyor, miras babadan evlada geçerken bölünmemesi lazım. Bir işletme bütünlüğü sağlanması lazım, bunu hedefliyoruz. Yeni dönemdeki ilk uygulamalardan birisi bu olacak. Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde bizdeki gibi bir uygulama yok. Bölününce işletme bitiyor. Medeni kanunu aldığımız İsviçre'de bile yok. Onlar bunu düzeltmişler. Bizde var. Aldığımızdan beri bölüne bölüne getirmişiz."

"TARIM VE GIDA BAKANLIĞI KURULACAK"
Tarım bakanlığının teşkilat kanununu değiştirdiklerini ifade eden Mehdi Eker, "Tarım ve Gıda Bakanlığı kuruyoruz. Çünkü tarım artık 3 ayaklı bir sektör. Üretim, işletilmesi (sanayi) ve tüketimi yani gıda. Dünyanın modern tarıma bakışı bu 3 ayak üzerine. Tarlaya tohumu attığınız safhadan başlıyor, bardağınıza giren meyve suyuna yemeğe kadar bir zincirdir, bunun önemli bir kısmı artık gıdadır. Şehirde yaşayan bütün insanlar yani tüketiciler de tarımın bir parçasıdır. Tarım ve Gıda Bakanlığı ile ilgili olarak çalışmalar tamam. Bir yıldır yoğunluktan dolayı genel kuruldan geçmedi. Yeni dönemde ilk işimiz bu." diye konuştu.

"BÜTÜN KÖYLÜLER ÇİFTÇİ DEĞİLDİR"
Yaptıkları yeniliklerle bir çok tabuyu da yıktıklarını anlatan Tarım Bakanı Eker, öncelikle 'Türkiye'de bütün köylüler çiftçidir' yanlış paradigmasını değiştirdiklerini söyledi. Tarımı kırsal bölgede yaşayan köylülerin uğraştığı alan olarak görüldüğünü ifade eden Eker, "Halbuki çiftçilik bir sanattır, meslektir. Diğer meslekler gibi eğitim, pazar, rekabet gibi girdi maliyet, gibi birçok unsuru çiftçilikle birlikte düşünmek zorundasınız. Tek başına bir iktisadi faaliyet olarak tanımlayamıyoruz. Verimliliği dikkate almayan bir anlayışa sahip bir sektördü. Biz bunu değiştirdik. Bunun içinde bir strateji belgesi hazırladık. Tarım ilk defa bir strateji belgesine kavuştu. Gıda yem, üreteci birlikleri, biyogüvenlik, bitki ıslah, kanunları çıkardık. Bunların hepsi son derece önemli." dedi.

"TARIMSAL HARİTA ÇIKARDIK"
Daha önceleri hep 'Türkiye'nin tarım envanteri yok. Tarım politikası yok.' dendiğini belirten Bakan Eker, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Üniversitelerden de destek alarak 200 kişilik bir ekiple Türk tarımının haritasını çıkardık. Türkiye'nin tarımsal üretim havzaları üretim ve destekleme modelini yaptık. Yaklaşık 528 milyon veri kullanıldı. Türkiye tarım arazilerinin her 2 bin 500 metrekarelik kısmının topografyası, toprak verileri, ilkim deseni ve diğer canlı varlıkların tamamına ait verilerle Türkiye'nin tarımsal haritası çıkartıldı. Artık çiftçilerimiz havza modelindeki verimlilik esasına göre pirimle bunlar destekleniyor. Hangi havzada hangi ürün verimli yetiştiriliyor belirledik. Bunun tercümesi şu: Devlet vatandaşına diyecek ki, 'Sen Çukurova'da şu şu şu ürünü yetiştirirsen ben sana destek vereceğim. Burada yetişmeyen, burada verimli olmayan ürünü yetiştirmeye kalkarsan ben sana destek vermeyeceğim. Üreteceğim diye ısrar edersen sonuçlarına katlanırsın benden destek alamazsın. Bu model bize bunu sağlıyor."

Haber Ara