AİLE YANINDAKİ ENGELLİLERE 'KISA SÜRELİ BAKIM HİZMETİ' -DEVLET BAKANI KAVAF:
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, engelli yakını olan ailelerin tatile giderken ya da bir hastanede işini yapmaya çalışırken engellisini bi
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-04-09 10:09:00
Kavaf, Adalet Akademi'sinden yaklaşık 40 kişilik bir grupla Saray Rehabilitasyon Merkezi'ndeki sevgi evleri, engelsiz yaşam merkezleri ile revir ve atölyelerini gezdi, Atatürk Yetiştirme Yurdu'ndaki suç mağduru genç kızların kaldığı yurda, 0-3 yaş arasındaki bebeklerin bulunduğu bölüme ve Keçiören'de bir çocuk evine misafir oldu.
SHÇEK'e bağlı kuruluşların hizmetleri hakkında hakim ve savcı adaylarına bilgi veren Kavaf, sosyal hizmet alanındaki fiziki şartları her geçen gün daha üst düzeye çıkarmaya çalıştıklarını anlattı. Kavaf, kurumlarda kalan çocukların, engellilerin, yaşlıların yüzde 95'inden fazlasının ailesi olduğunu belirterek, ancak ailenin bir şekilde acze düştüğü ya da güvenilir bir aile ortamı bulunmadığı zamanlarda yaşlı, kadın, çocuk ya da engellilere kurumlarda hizmet verdiklerini dile getirdi.
'Aileler, çocuklarına, yaşlılarına ya da engellilerine ne kadar iyi baktığımızı biliyorlar' diyen Kavaf, ailelerin zaman zaman kendilerini ziyarete geldiklerinde bunu dile getirdiklerini ifade etti. Aile bağlarının kopmaması için kendilerinin de tatillerde çocukları ailelerinin yanına gönderdiklerini anlatan Kavaf, bu tür hizmetleri takdir toplamak için değil insani bir duyarlılıkla yaptıklarını kaydetti.
Saray Rehabilitasyon Merkezi'nin bütün hizmet birimlerinin bir arada olduğunu Türkiye'nin en büyük kompleksi olduğunu vurgulayan Kavaf, eskiden çocukların, engellilerin koğuş tipi yurtlarda kaldığını, ancak bu tür mekanları hızla terk ettiklerini, çocuklar için sevgi evleri, engelliler için de Engelsiz Yaşam Merkezleri kurduklarını söyledi.
'Türkiye'de geldiğimiz nokta itibariyle bize emanet edilenlerin insanlık onuruna yaraşır bir yaşam standardına kavuşturulması ve bu standartlarla hayatlarını devem ettirebilmek için bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız' diyen Kavaf, 2002 yılında kurumun bütçesinin personel maaşları da dahil eski parayla 121 trilyon lira, 2011 yılında ise 3 milyar 175 milyon lira olduğunu kaydetti. Bu bütçenin sadece kendi bakanlığına has olmak üzere ucu açık bir bütçe olduğunu dile getiren Bakan Kavaf, ihtiyaç duyulması halinde Maliye Bakanlığından nakit akışı sağlanabileceğini belirtti.
-350 BİN ENGELLİ AİLESİNİN YANINDA DESTEKLENİYOR-
Engellilerle ilgili hizmetlerinin kalitesini de arttırdıklarını anlatan Kavaf, engellilerin yaşadığı 'Engelsiz Yaşam Merkezleri'nde çocukların rehabilite edildiğini, kaynaştırma eğitimi aldıklarını ve kendileri için kurulan atölyelerde el işi, müzik, resim gibi uğraşlarla meşgul olduklarını söyledi. Ayrıca engelsiz yaşam merkezleri olarak kurulan tek katlı evlerin bahçelerinde tavuk, koyun gibi hayvanlar beslediklerini, bahçe işleriyle uğraştıklarını anlatan Kavaf, engellilerin hayata tam olarak katılmalarını sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi. Kavaf, 21 ilde engelsiz yaşam merkezlerini kurduklarını ve bu komplekslerin içinde rehabilitasyon merkezlerinin de bulunduğunu dile getirdi.
Engellisine evde bakan ailelere talep etmeleri halinde maddi yardım yapıldığını hatırlatan Kavaf, 350 bin engellinin ailesinin yanında desteklendiğini kaydetti. Engellisine bakan ailelerin gelir durumları ve taleplerine göre bir asgari ücret tutarında yardım yapıldığını ve bu yardımların 2 engelli çocuğa kadar verildiğini anlatan Kavaf, bu yardımın ailenin gelirinin ferde düşen kısmının asgari ücretin 3'te 2'sinden az ise yapıldığını söyledi.
Ailesinde engelli birey bulunan ve buna bakmak durumunda olan insanların zaman zaman sosyal ihtiyaçlarını karşılamada, dışarıda bir işini halletmede zorlandığını dile getiren Kavaf, 'Engelli yakını olan aileler tatile giderken ya da bir hastanede işini yapmaya çalışırken engellisini bir süreliğine bırakabilecekleri yerler yok. Ailelerin bu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için en fazla 2 aylığına engellisine bakılacak kuruluşlar açacağız' dedi.
Türkiye'de nüfusun yüzde 12,5'un özürlü olarak bilindiğini, ancak bu oranın içine süreğen engellilerin de girdiğini dile getiren Kavaf, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Özürlülük Veri Tabanı oluşturulmasına yönelik bir çalışma başlattıklarını kaydetti. Bu çalışmada kişinin TC Kimlik numarasıyla tüm ihtiyaçlarının görülebileceğini anlatan Selma Aliye Kavaf, engellilere yönelik sosyal yardımların da ortak bir programda toplanmasının sağlanacağını söyledi.
-SEVGİ VE ÇOCUK EVLERİNDEKİ ÇOCUKLARIN BAŞARISI ARTIYOR-
Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde kurulan villa tipi en fazla 3 yaş aralığında olan 8-12 çocuğun kaldığı Sevgi Evleri kurduklarını hatırlatan Kavaf, site şeklinde bulunan evlerin en az 5 en fazla 10 villadan oluştuğunu dile getirdi. Her bir evden 2 bakım elemanı, bir öğretmenin, her 5 evden de bir sosyal çalışmacının sorumlu olduğunu belirtti. Kavaf, 35 ilde 235 villa tipi sevgi evi bulunduğunu kaydederek, buralarda 4 bin 500 civarında çocuğun yaşadığını anlattı. Kavaf, ayrıca muhtelif yerlerde yapımı devam eden yaklaşık 13 ilde 96 sevgi evinin bulunduğunu ifade etti.
Çocukların koğuş tipi yurtlardan sevgi evlerine geçtiklerinde dış görünüşlerinde bile değişiklikler olduğunu vurgulayan Devlet Bakanı Kavaf, ayrıca koğuş tipinde tüm hizmetlerin bakıcılar tarafından yapıldığını bu nedenle de çocukların kamu kurumlarına memur olarak atandıklarında sorumluluk almak istememeleri ya da kolayca iş sahibi olabilmeleri nedeniyle bir süre sonra işten ayrıldıklarını söyledi. Evlerde kalan çocukların ise evin temizliği, sofranın kurulması, alışveriş yapılması, odalarının toplanması gibi sorumlulukları olduğunu anlatan Kavaf, böylece çocukların hayata daha iyi tutunduklarını, özgüvenlerinin geliştiğini dile getirdi.
Evlerde kalan çocukların okul başarılarının da yükselmeye başladığını, not ortalaması 3.5'un altında olan koruma ve bakım altında çocuk bulunmadığını belirten Kavaf, çocuk evlerinde kalan çocukların ise okul başarılarının daha da arttığını söyledi.
Şehirlerin nezih semtlerinde çocuk evleri adı altında dairelerin bulunduğunu ve buralarda 5 çocuğun birlikte yaşadığını söyleyen Bakan Kavaf, çocukların topluma entegre olabilmesi, komşuluk ilişkilerini öğrenebilmesi için çocuk evlerinin de önemli olduğunu vurguladı.
-65 BİN ÇOCUĞA HİZMET VERİLİYOR-
SHÇEK'e bağlı kurumlarda 65 bin çocuğa hizmet verildiğini ifade eden Selma Aliye Kavaf, bunların 25 bininin gündüzlü destek hizmetlerinden yararlandığı 30 bininin ailenin yanında desteklendiğini, 10 bin civarındaki çocuğun da kurum bakımı altında yatılı hizmet aldığını kaydetti.
Türkiye'de 500 civarında çocuğun koruyucu aile yanına verildiğini hatırlatan Kavaf, '4 yıl içinde koğuş tiplerini tasfiye edeceğiz. Bütün çocuklarımız sevgi ya da çocuk evlerinde kalmaya başlayacak' dedi.
Basında sık sık '18 yaşına geldiğinde çocuklar kapının önüne konuyor' diye haberlerin yer aldığına işaret eden Kavaf, 'Biz kesinlikle çocuklarımızı 18 yaşına gelse de kapının önüne koymuyoruz. Üniversiteye gidiyorsa kredi alması önceliği var. Kredi Yurtlar Kurumunda önceliği var. Orası olmasa bile bizim yurtlarımızda kalmaya devam edebiliyor. Kredi Yurtlar Kurum'nun yurtlarında kalsa bile tatillerde bizim yurtlarımızda kalmaya devam ediyor. Üniversiteyi kazanamazsa meslek edindirme kurslarına göndererek işe yerleştiriyoruz. Özellikle kız çocuklarımızı kendilerine uygun bir işe yerleştiremediysek sertifikalandırarak kendi kuruluşlarımda istihdam ediyoruz. Ama asla kapının önüne koymuyoruz' diye konuştu.
Suça itilmiş çocuklara da hizmet verdiklerini dile getiren Bakan Kavaf, çok ağır travmatik bir şey yaşamadıysa bu gençlerin tekrar hayata kazandırılabildiğini söyledi. Ancak bazı genç da suç işlemeyi yaşama biçimi haline getirmiş ailelerin çocukları bulunduğunu hatırlatan Kavaf, 18 yaşından küçük çocukların ceza almamalarından dolayı bazı çetelerce kullanıldığını söyledi.
Devlet Bakanı Kavaf, bu çocuklara yatılı bakım ve rehabilitasyon hizmeti verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
'Oralarda çalışan arkadaşlarımız da gerçekten bu işin uzmanı, çok güzel eğitimli insanlar ama maalesef bu çocuklardan kazandıklarımız geriye döndürebildiklerimiz yok denecek kadar az. çünkü bunlar çok küçük yaştan sokağın kontrolsüz yaşamına alıştıkları için kurum bakımını ve rehabilitasyonu reddediyorlar. Sağlık nedeniyle bir kolluk kuvveti ve hukukçuyla hastaneye dahi gittiklerinde çetelerle irtibat kurarak, bu yaşam tarzına dönebiliyorlar.'
-AKADEMİLİ ÖĞRENCİLERDE FARKINDALIK OLUŞTURULACAK-
Adalet Akademili öğrencilere huzurevleri, kadın konukevleriyle engelsiz yaşam merkezleriyle de ilgili bilgi veren Kavaf, geleceğin hakim ve savcılarıyla sevgi evlerindeki çocuklara misafir oldu. Engelsiz yaşam merkezini de gezen akademili öğrenciler, gördükleri manzaralar karşısında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kamuoyuna yansıyan görüntüleriyle bildiklerini ancak çok gelişmiş olan hizmetlerden etkilendiklerini kaydettiler.
Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım ile Akademinin Eğitim Merkezi Müdürü Hakime Ayşe Neşe Gül, Kavaf'a bir protokol çerçevesinde tüm öğrencilerin SHÇEK kuruluşlarıyla ilgili bilinçlendirilmelerini istedi. Bunun hem öğrenciler hem de kurumda kalanlar için çok iyi olacağını belirten Bakan Kavaf da ayrıca protokolün Polis Akademisi ile de imzalanması konusunda çalışma yapacaklarını söyledi. Bakan Kavaf, böylece geleceğin hakim, savcı ve polislerinin mesleklerine başlamadan önce kuruluşları tanıyabileceklerini, bu konuda toplumdaki farkındalığın oluşturulabileceğini belirtti.
Akademi öğrencileri daha sonra engelsiz yaşam merkezleri, engelliler için kurulmuş atölyeler, engelli ya da ciddi sağlık problemi olan hastaların kaldığı revir ile Atatürk Yetiştirme Yurdu'ndaki suç mağduru genç kızların kaldığı yurt, 0-3 yaş arasındaki bebeklerin bulunduğu bölüm ve Keçiören'de bir çocuk evini gezdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara