Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ortadoğu'daki hareketlilikten Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri de etkileniyor

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) ve Avrasya Araştırmaları Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgut Demirtepe, Ortadoğu'daki hareketlilikten Orta Asya ve Kafkasya ülkelerinin de etkilendiğini açıkladı. Turgut Demirtepe, 1990'lı yıllarda i

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-07 14:37:16

Ortadoğu'daki hareketlilikten Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri de etkileniyor
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) ve Avrasya Araştırmaları Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgut Demirtepe, Ortadoğu'daki hareketlilikten Orta Asya ve Kafkasya ülkelerinin de etkilendiğini açıkladı. Turgut Demirtepe, 1990'lı yıllarda iç çatışmanın yaşandığı Orta Asya ülkelerinde rejimin halen baskı oluşturduğunu ifade ederek, "Bazı ülkelerde rejim, sistem, 18 yaşından küçüklerin ibadethanelere gitmesine yasak getirdi." dedi.
Melikşah Üniversitesi, 'Ortadoğu'da Değişim ve Türkiye: Beklentiler, Fırsatlar ve Sorunlar' konulu bir panel düzenledi. Panele USAK Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgut Demirtepe konuşmacı olarak katıldı. Demirtepe, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan gelişmelerin Orta Asya ve Kafkas ülkelerine yönelik yansımalarının ne olacağını anlattı. Orta Asya'daki ülkelerin birçoğunda otoriter yönetim olduğuna işaret eden Demirtepe, şu bilgileri verdi: "Bu ülkelerin hepsinde dünyada yaşanan değişim algısı yeni bir reforma sevk etmiyor. Bilakis halk üzerinde daha çok baskı uygulayarak sistemi devam ettirebilecekleri sanal algı var. Böyle sıkıntı var. Ama beraberinde de burada Müslüman halk var. Özbekistan, Tacikistan, Azerbaycan için söylüyorum. Bu üç ülke için şunu söyleyebilirim. Özbekistan ve Tacikistan için orta derecede rejim için tepki oluşabilir. Ama Azerbaycan'da abartı var. İslami açıdan rejime tehdit algısı var. Bu algıda çözüm yolu olarak halk üzerine baskı şeklinde gidiliyor. En son Tacikistan'da bir ayaklanma girişimi vardı. Ortadoğu'daki hareketlenmeye benzer bir hareket değil. Ama bu ülkede radikal terör olarak tam değil ama silahlı hareketler şeklinde olacak. Bunu bir dönem yaşadılar. Yine yaşayabilirler."
Halka baskı adına bu ülkelerde yeni yasaların çıkarıldığını anlatan Demirtepe, gelişmeleri şöyle aktardı: "Mesela 18 yaşını tamamlamayanlar için yapılan uygulama var. Orada Cumhurbaşkanının dediği oluyor ve milletvekilleri hiçbir şekilde itiraz etmeden el kaldırıyor ve onaylıyor. Cumhurbaşkanının dediği oluyor. 18 yaş altındaki Müslüman, Yahudi, Hıristiyan çocukların ibadethanelere gitme yasağı getirildi. Çocuklara kanunda sadece bir istisna tanındı. Çocuk sadece anne ve basanının cenazesinde ibadethaneye gidiyor. Yasak var. Tacikistan 1993-1997'de iç çatışmaların yaşandığı 100 bin insanın öldüğü, 1 milyon insanın sürgüne gönderildiği, 7 milyon nüfuslu ülke. Bu ülkede BM nezdinde barış sağlandı. Çatışanlar bir tarafta eski komünistler bir tarafta da İslamcılar var. Silah bırakıldı. Aradan 13 yıl geçti. Tekrar bu tür baskı politikaları yapılıyor. Halka baskı altına alıyorlar."
Turgut Demirtepe, Azerbaycan'da muhalif bir partinin gösteriye hazırlandığını anlatarak, "Burada Ortadoğu'daki hareketlerin etkileri görülüyor. Bundan 20 yıl önce olsaydı ulusal iletişim ağı geniş değildi. Etkilenmeyebilirdi. Ama iletişim ağı geniş ve etkileniyor. Tacikistan'da hareketlilik var. Diğer ülkelerde olsa da sistem tarafından baskı altına alınmaktadır." diye konuştu.
Panelin diğer konuşmacısı Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şahin, Ortadoğu ülkelerindeki halk ayaklanmasını ise devletlerin aile yönetimlerinin elinde olmasına bağladı. Şahin, aile şirketleri yönetir gibi liderlerin aileleri ile birlikte devlet yönettiğini ve bunun beraberinde haksızlıklar getirdiğini anlattı. Şahin, aile şirketleri bile kurumsallaşamadığında dağıldığını anlatarak, ailelerin elinde olan ülke yönetimlerinin de yıkılmak zorunda olduğunu ifade etti.
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara