Haber Merkezi / TİMETURK
Diyarbakır Şubemizin iki yıl önce başlattığı ''Andımız Kaldırılsın'' kampanyası çerçevesinde ''Öğrenci Andı''nın metnini ve okullarda okutulmasını düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin Öğrenci Andı başlıklı 12. maddesinin iptali istemiyle Danıştay'da açtığı iptal davalarının reddedilmesi üzerine MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk ÜNSAL aşağıdaki açıklamayı yapmıştır.
DANIŞTAY EZBERLERİ TEKRARLIYOR…
Diyarbakır Şubemizin iki yıl önce başlattığı “Andımız Kaldırılsın” kampanyası çerçevesinde “Öğrenci Andı”nın metnini ve okullarda okutulmasını düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesinin iptali istemiyle Danıştay’da açtığı iptal davalarının REDDEDİLDİĞİNİ Danıştay’ın internet sitesinden öğrendik. İlgili yönetmelik maddesinin iptali için açılan bu davanın BDP Eşbaşkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ın Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verdiği “kızının öğrenci andını okumaktan muaf tutulması” talebini içeren dilekçesinin hemen ardından karara bağlanması manidardır. Danıştay’ın bu kararı “ideolojik ve tek tipçi devlet anlayışını” koruma çabasından başka bir şey değildir. Yargının hak ve adaleti tesis etme yerine devletin statükocu anlayışını koruma endişesi ile verdiği bu karar hukuki değildir.
İlköğretim okullarında her gün okutturulan “Türküm” ile başlayan “Ne mutlu Türküm diyene” ifadeleri ile biten “Öğrenci Andı” Türkiye toplumunun gerçekliğine uymayan ve farklılıkları yok sayan bir metindir. Küçük çocukların her sabah bu andı askeri düzen içinde okumaya zorlanmaları, insan hak ve onuruna aykırı ideolojik devletin ve militarist bir toplumun inşasına hizmet etmektedir.
Çeşitli dil, ırk, din ve inanç sahibi küçük yaştaki çocukların farklılıkları görmezden gelinerek zihin dünyalarının gerçeğe aykırı kurgulanması ve bunun “Türklük” adına yapılıyor olması kabul edilemezdir.
Danıştay 8. Dairesi kararında “öğrenci andında yer alan ifadelerde Anayasa’ya, Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve İlköğretim ve Eğitim Kanunu’na aykırılık görülmemiştir.” denilerek mevcut tekçi toplum tasavvuruna dayalı anayasa ve yasaların da aslında değişmeye ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermiştir. Bu karar aynı zamanda tüm Türkiye halklarının temel haklarını gözeterek karar vermesi gereken yargıçların nasılda halen 1930’lar Türkiye’sinin zihniyetine sahip olduklarını göstermektedir.
Ayrıca Yargıtay Başkanı Hasan GERÇEKER, Danıştay'ın "Andımız" ile ilgili verdiği kararı olumlu bulduğunu açıklaması ve “Danıştay’ın verdiği o karar gayet güzel bir karar bundan daha güzel bir karar olamaz. Birlik ve beraberliği sağlamak açısından, bir toplumun bazı ortak değerleri olması gerekir. Bu ortak değerimiz olan bir şey. Bunu farklı şekilde yorumlamanın bir anlamı yok" demesi yüksek yargı mensuplarının zihin ve düşünce yapısını göstermektedir.
MAZLUMDER, “Öğrenci Andı”nın kaldırılması için çalışmaya devam edecektir. Tarafsız ve bağımsız olması gereken yargının bu kararının, Türkiye’nin çoğulcu ve farklılıklarla dolu yapısını görmezden gelen ve yargının tektipleştirici bakış açısını yansıtan bir karar olduğunu düşünüyor, kabul edilemez buluyoruz.
Ahmet Faruk Ünsal
MAZLUMDER Genel Başkanı