Katar'ın Arap Birliği için aday önermesi Mısır'ı telaşlandırdı

Gerçekleştirdiği ekonomik patlama ile dünyanın en yüksek milli gelirine sahip ülkesi Katar'ın, Arap Birliği Genel Sekreterliği görevi için bir aday önereceği iddiası Mısır'da endişeye yol açtı. 1945 yılında kurulan ve dünyanın halen en eski uluslararası örgütü olarak kabul edilen Arap Birliği'nin tüm genel sekreterleri Mısır'dan seçildi. Sadece Mısır'ın İsrail ile 1979 tarihinde Camp David Anlaşması'nı imzalamasından sonra örgütün Tunus'a taşınması üzerine genel sekreterlik görevine Tunuslu Şazli Kulaibi getirilmişti.
    Örgütün mevcut Genel Sekreteri Amr Musa'nın görev süresi 15 Mayıs'ta bitiyor. Bu görev için yeniden aday olmayacağını belirten Musa'nın Mısır cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyması bekleniyor. Arap Birliği'ndeki diplomatik kaynaklar Katar'ın, 6 Körfez ülkesinin oluşturduğu Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) genel sekreterliği yapan tecrübeli diplomat Abdurrahman bin Hamad el Atiye'yi önermek istediğini belirtiyor. Ancak Katar bu konuda henüz resmi bir açıklama yapmadı.
    Diplomatik kaynaklar Katar'ın Arap Birliği'ni daha dinamik ve işlevsel hale getirmek geçtiğimiz yıllarda girişimlerde bulunduğunu, ancak örgütün güçlü ve büyük ülkelerinin oluşturduğu engeli aşamadığının altını çiziyor. Katar'ın, Arap Birliği Devlet Başkanlarının önümüzdeki günlerde Irak'ın Başkenti Bağdat'ta yapacakları zirvede daha önce hazırladığı 'Genel Sekreterlik görevi rotasyonla yapılsın' önerisini getirmesi bekleniyor. Bu şekilde yıllarca 'çözüm değil kriz üreten' örgüt olarak adlandırılan kurumun daha dinamik ve başarılı hale geleceği öne sürülüyor.
    Bölge yaklaşık yarım yüzyıldır sorunlarla boğuşurken, aynı dili ve kültürü paylaşan 22 ülkenin oluşturduğu örgütün şu ana kadar hiçbir soruna çözüm üretememiş olması da dikkat çekiyor. Mısır, örgütün genel sekreterinin Mısırlı olması konusunda tüm ülkeler arasında bir konsensüs olduğunu belirtiyor. Mısır, Musa sonrası da yeni genel sekreterin Mısırlı olması konusunda tüm Arap ülkelerinin desteğinin sağlandığını öne sürüyor.
    Ancak zaman zaman Katar'ın yanı sıra başka ülkeler de Mısır'ın bu konudaki tekeline itiraz ediyor. Geçtiğimiz yıllarda da Cezayir, genel sekreterlik görevinin artık başka bir üye ülkeye geçmesi gerektiğini açıklamıştı. Nüfusunun yanı sıra tarihi geçmişi, entelektüel tabakası ve kültürü ile Mısır, diğer tüm Arap ülkeleri üzerinde büyük bir nüfuza sahip. Ancak son yıllarda hem Mübarek rejiminin sadece Ortadoğu barış sürecine odaklanması ve hem de ülkenin ekonomide büyük bir çöküş yaşaması Mısır'ı hem uluslararası arenada ve hem de Arap dünyasında zayıflatmıştı.
    Mübarek, daha önce bu koltuk için bakanlardan Müfid Şihab'ı önermiş, ancak rejimin devrilmesinden sonra bu ismin Arap ülkeleri tarafından sıcak karşılanmayacağı, ayrıca geçici yönetimin başındaki askerlerin de bu ismi önermeyeceği belirtiliyor. Arap dünyasındaki demokratikleşmenin örgütü de daha işlevsel hale getirmesine kesin gözüyle bakılıyor.