TEPAV: Başbakan'ın Erbil ziyareti Türk işadamlarının önünü açtı
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak temaslarının ticari ve ekonomik münasebetler bağlamında dönüm noktası olduğunu bildirdi. Ziyaretin Türk yatırımcılarının Irak piyasasında daha kolay yer edinm
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-30 08:18:49
TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Sarp Kalkan tarafından hazırlanan 'Türk Özel Sektörünün Irak Kürdistanı'ndaki Dönüştürücü Gücü Harekete Geçirilmelidir' başlıklı değerlendirme notu yayımlandı. Notta Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne (KBY) Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ziyaretin önemine yer verildi. Ziyaretin etkilerinin daha iyi anlaşılabilmesi adına Türkiye ile KBY arasındaki ekonomik ilişkiler özetlenirken, bölgenin önümüzdeki dönemdeki büyüme potansiyeli ortaya kondu.
KBY bölgesinin son yıllarda büyük gelişmeler kaydettiği vurgulanan değerlendirmede, buna rağmen sağlıklı bir yatırım ortamından bahsetmenin mümkün olmadığı belirtildi. Değerlendirme notunda özellikle sanayi alanında yatırım çekebilmek için ciddi kısıtların olduğu açıklanırken, şöyle devam edildi:
"Yatırım önündeki engellerin ilki üretimi destekleyecek yeterli elektrik enerjisinin bulunmamasıdır. 1991'de 2 saat olan günlük elektrik kullanımı bugünlerde 14-16 saate kadar çıkmıştır. Son 10 yılda faaliyete alınan 11 üretim ve 96 dağıtım santrali ile kapasite hızla artırılmaya çalışılmaktadır. Ancak üretim hızla artsa da talep artışını karşılayabilecek noktada değildir. 2011 yılında yeni proje bütçesinin yüzde 60'ını oluşturan 553 milyon dolar elektrik üretimine ayrılıyor olsa da elektrik enerjisine ilişkin sıkıntının kısa sürede bertaraf edilebilecek gibi görünmemektedir. Hızlı üretim artışına rağmen talebin karşılanamamasında elektrik israfının da önemli boyutlarda olmasının ciddi bir etkisi vardır. Elektrik israfının artışında da oldukça uzun bir dönemde elektriğin ücretsiz olmasının etkisi oldukça büyüktür."
"NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ YOK"
TEPAV'ın çalışmasında, yatırım ortamının önündeki ikinci önemli engel olarak nitelikli işgücü sayıldı. Bölgenin son 20-30 yılının tamamının çatışma ortamıyla geçmiş olmasının eğitim altyapısını oldukça zayıf bıraktığına işaret edilen notta şunlar kaydedildi:
"Son dönemde atılan adımlarla eğitim altyapısında ciddi bir gelişme görülüyor. 1991'de 1.320 okulda 550 bin öğrenci eğitim alabilirken, 2010'da okul sayısı 5.500'e öğrenci sayısı ise 1 milyon 400 bine çıkmıştır. Son dönemde hayata geçirilen iki projeye aktarılan 220 milyon dolar ile hem okul sayısının hem de yüksek lisans derecesine sahip öğrenci sayısının artırılması hedeflenmektedir. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen işgücünün mevcut beceri seti sanayi ve hizmetler sektörlerinin ihtiyaç duyduğu beceri setini karşılamaktan son derece uzaktır. Ayrıca sosyal desteklerin son derce fazla olması niteliksiz işgücünün bile maliyetinin çok artmasına sebep olmaktadır. İşgücüne ilişkin bir diğer önemli sıkıntı ise devamlı çalışma alışkanlığı olmadığı için çalışma kültürünün yerleşmemesidir. Günlük çalışma süreleri oldukça azdır ve bu da işgücü verimliliğini oldukça olumsuz etkilemektedir."
Değerlendirme notunda yatım ortamına ilişkin bir diğer önemli kısıt olarak bankacılık sistemine ilişkin sorunlar gösterildi. Bölgenin onlarca milyar dolarlık ticaret hacmine rağmen bugüne kadar uluslararası nitelikte sağlıklı bir ödemeler mekanizmasının kurulamadığı belirtildi.
Türkiye ile Irak arasındaki ekonomik ilişkilerin hızla arttığına dikkat çekilen çalışmada, özellikle Irak Kürdistanı ile Türkiye arasındaki ticaret ve Türk özel sektörünün bölgede gerçekleştirdiği yatırımların, KBY'nin dönüşümünde oldukça önemli bir rol oynadığı vurgulandı. Notta Irak'ın petrol gelirlerinin önümüzdeki yıllarda artacağına ilişkin öngörülerin, Irak'ın Türkiye için daha da önemli bir pazar haline geleceğini gösterdiği kaydedilerek şöyle denildi:
"Irak'a ve özellikle Irak Kürdistanı'na Başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ziyaret ise ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bugüne kadar Irak ile ekonomik ilişkilerin gelişmesi çoğunlukla özel sektörün inisiyatifi ile gerçekleşmiştir. Bu da özellikle büyük yatırımlarda Türkiye'nin hakettiği rolü almasını engellemiştir. Bugünden itibaren atılacak adımlarla yatırım planlarında iki ülkenin birlikte çalışması ve büyük Türk yatırımcıların Irak piyasasında daha kolay yer edinmesi sağlanabilecektir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara