Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

TBMM GENEL KURULU -MHP'NİN, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA ÖNERGESİNİN G

TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin basın özgürlüğü ile ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi kabul edilmedi. <

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-30 16:47:00

TBMM GENEL KURULU  -MHP'NİN, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA ÖNERGESİNİN  G
TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin basın özgürlüğü ile ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi kabul edilmedi.
Öneri üzerine söz alan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, son zamanlarda özellikle basının üzerinde baskı oluşturulduğunu, bunun, demokrasiye de müdahale anlamına geldiğini söyledi. Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde, basılmamış bir kitabın suç unsuru olarak gösterilmediğini ifade eden Şandır, 'Suçlamalar ve tehditlerle, bu baskıyı toplumu yıldırmak için kullanırsanız, bunun adı hukuk devleti olmaz' dedi.
Hükümetin, seçime giderken 'geç kalmış olmanın aceleciliği ile' hemen her alanda, hukukta yeri olmayan işler yaptığını savunan Şandır, bunların demokrasi tarihinde olmadığını söyledi.
Misyonerlik konusunda araştırmalar yapan ilim adamlarının evlerinin arandığını belirten Şandır, şunları söyledi:
'İnsanları ısrarla baskı altında tutarsanız, şahsiyetli toplum oluşturamazsınız. İnsanlar, telefonlar dinlendiği için konuşmaktan, yazıp çizmekten, düşünmekten korkar hale gelirlerse ve terör örgütü üyesi olmakla suçlanırlarsa şahsiyetli, özgür toplum yaratamazsınız. İnsanları cinnet noktasına getirirseniz, Türkiye'ye yazık edersiniz. Demokrasi sistemimizin korku rejimine dönüştürülmesini, özellikle iktidar açısından çok tehlikeli olarak görüyorum.'
CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu da yerel basının sorunlarına değindi. Ulusal yayın yapan televizyonlar ile yerel televizyonların aynı kefeye konulduğunu belirten Aslanoğlu, RTÜK'ün her ikisinden de yüzde 3 oranında reklam payı aldığını söyledi. Yerel televizyonların, o bölgenin insanının vitamini olduğunu ifade eden Aslanoğlu, bu televizyonların aslında toplumun en büyük iletişim aracı olduğunu kaydetti.
Yerel televizyonların finansman ihtiyaçlarını karşılayacak kurumlarının olmadığını belirten Aslanoğlu, bu nedenle bazı ilanların yerel televizyonlara da verilmesinin destek açısından önemli olduğunu vurguladı. RTÜK'ün bu sıkıntılara çözüm bulması gerekirken, bu kuruluşlardan bir de reklam payı almasını yanlış bulduklarını anlatan Aslanoğlu, 'RTÜK yerel televizyon ve radyolara yeterince önem vermiyor. Onları kendi hallerine bırakmış' dedi.
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, AK Parti iktidarında başlayan 'gazeteci avının' bütün hızıyla devam ettiğini, son 9 yılda 700 gazeteci hakkında dava açıldığını, 63 gazetecinin de cezaevinde olduğunu söyledi.
Gizli tanık ve yasa dışı telefon dinleme yöntemiyle yıllardır gazeteci ve bilim adamlarının cezaevinde, özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını belirten Ateş, 'Beğenmediğiniz köşe yazarlarını işten attırdınız, genel yayın yönetmenlerini görevlerinden ayırdınız, hatta gazetelerin sahiplerini bile değiştirmeye çalıştınız. Hitler'in, Mussolini'nin yapamadığını yaptınız ve daha basılmamış bir kitap avı için ev, büro, matbaa ve gazete yönetimlerini bastınız' dedi.
Ateş, bu eleştirilerin daha ağırını uluslararası basın kuruluşlarının yaptığını öne sürdü.
AK Parti Samsun Milletvekili Fatih Öztürk ise AK Parti olarak basının özgürlükçü yapısının devam etmesini istediklerini söyledi. Basının 'yandaş, yoldaş' gibi tabirlerle anılmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Öztürk, bunların tehlikeli yakıştırmalar olduğunu kaydetti. Basının güçlü olmasını istediklerini belirten Öztürk, 'Gazetelerimizin dünya gündeminde etkili olmasını istiyoruz. BBC, CNN gibi televizyonlarımız olsun istiyoruz' ifadelerini kullandı.
'Kitapların toplanması, gazetecilerin tutuklanması' ile ilgili konuşmalara da değinen Öztürk, 'Bizim AK Parti olarak sistemimiz bellidir. Siz, 'kitap toplatılmasının taraftarı değiliz' diyorsunuz biz de öyle. Gazeteci de bir insandır ve hata yapabilir. Bu, arkadaşlarımız hata yapmış anlamına gelmez. Ama gazeteciyi, hata mekanizmasının dışında tutarsanız yanlış olur. Bu konu adalet mekanizmasının içindedir. Yargılama sürecine müdahale edemeyiz. Suçlu mu suçsuz mu bilmiyoruz. Ama ne Genel Başkanımız ne de partimizin diğer üyeleri, bu konuda müdahildir' diye konuştu.
Konuşmaların ardından MHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara