Betül Akyüz / TİMETURK
Suriye sokakları bir anda göstericiler ve protestocularla doldu. Suriyeliler, geçmişte Baasçı rejim tarafından ‘affedilemez’ kabul edilen ‘hayır’larını dile getirmek için suskunluklarını bozdu. Suriye sahnesinde dengenin korunması için bazı temel eşyaların fiyatlarının düşürülmesi yönünde alınan önleyici tedbirler de bir işe yaramadı. Aksine Suriyeliler, tek partili rejimlere karşı ayaklanan ‘özgürlük dalgası’nın bir parçası olmayı seçti.
Bu olağandışı sahnenin ıstılahları karşısında Esad, Tunus ve Mısır liderlerinin başına gelene benzer bir sonla karşılaşmamak için gittikçe kötüleşen duruma bir çözüm bulması gerektiğini anladı. Şimdi daha fazla halkın sokağa dökülmesini önlemek için katliamlarla insanları korkutmaya çalışıyor. Gösterilere Mısır’daki gibi fazla müdahale olmasaydı, tüm Suriye halkının sokaklara döküleceği belirtiliyordu.
Ölü ve yaralı sayısında çelişkiler
Gazetelere göre Esad rejimi, topluluğun panik ve şaşkınlığı arasında göstericilerin üzerine ateş açmak hususunda hiç tereddüt etmedi. Çoğunluğu Suriye’nin güneyindeki Deraa kentinde toplanmış göstericileri bastırmak için askeri helikopterler kullanmaktan da kaçınmadı.
Her ne kadar Şam’daki resmi basın organları, gösterilerde ölen ve yaralananların sayısının iki elin parmaklarını geçmediğini açıklasa da yabancı basının Suriye’deki muhalefet kaynaklarından edindiği bilgiye dayanarak Deraa kentindeki ölü ve yaralı sayısının Suriye resmi basın organlarının açıkladığından kat kat fazla olduğuna işaret etti. BBC'ye göre ölenlerin sayısı yüzü, yaralananların sayısı da yüzleri aşıyor. Youtube sitesinde yayımlanan ve cep telefonuyla çekilmiş görüntüler insanın kanını donduruyor.
Yabancı basına sert mesajlar
BBC haber kanalı, Suriye medya karartmasının gerçekte son derece karmaşık yönlere işaret ettiğini, Suriye gerçeği konusunda birçok soru işaretini beraberinde getirdiğini ifade etti. BBC bu bağlamda Esad’ın birimlerinin, hakikati konuşan sesleri susturmaktaki başarısının ne ölçüde olduğunu, gösteriler ve kurbanların sayısı hakkındaki bilgileri içeren belgeler sızdırılmadan engellemeyi başarıp başaramadığını, bu hedefe ulaşabilmek için ne gibi yöntemler kullandığını sorguladı.
BBC ardından: ‘Dahası Suriye başkanı kendisini devrimci halkından nasıl koruyacak? Dış bir güçten mi yardım istedi yoksa kendi askeri ve emniyet birimleriyle mi yetinecek” şeklinde soru soruyor.
BBC bu sorularını Suriye sokaklarında devrim başladığından beri Suriye Güvenlik Birimi’nden üst düzeyli subayların, Suriye’de bulunan birçok yabancı basın organı muhabir ve gazetecilerine oldukça sert dilli mesajlar göndermesine işaret ederek cevaplandırdı. Bu mesajların içeriği ise şöyle: Suriye sokaklarında Esad rejimine karşı gerçekleştirilen gösterileri görüntülemeye kalkarlarsa kendileri ve aileleri bunun hesabını verecek.’
Bu durum, El-Meşrık Kanalı örneğinde görüldüğü üzere bir grup muhabiri görevinden istifaya itti. Dubai’den yayın yapan bu kanal, Suriyeliler arasında kabul görüp popülerlik kazanmışsa da gösterileri görüntülemeye kalkınca ismi rejimin eline düştü.
El-Cezire neden pasif kaldı?
Katar’dan yayın yapan El-Cezire Kanalı’nın Tunus, Libya, Yemen ve Mısır’daki Arap devrimlerini görüntülemede üstlendiği rolün Suriye sokaklarındaki protesto gösterilerini görüntülemekte üstlendiği rolden çok farklı olduğu gözlemleniyor.
Bunun sebebinin ise Suriye ve Katar rejimleri arasındaki siyasi ve ideolojik ilişkilerin yakınlığı olduğu görüşüne ağırlık veriliyor. Dubai’den yayın yapan ve Suriye haberlerini takipte önde gelen yayın organlarından El-Arabiya kanalı ise özellikle Deraa kenti olmak üzere Beşşar Esad Rejimi’ne karşı gösterilerin yapıldığı mekanlara ulaşmanın zorluğu nedeniyle olayları görüntülemekte başarısız kaldı.
Tek iletişim yolu Facebook ve Twitter
Bunların dışında da dünyayla iletişim kurabilmek için -Suriyeliler için- Facebook ve Twitter gibi sosyal tanışma ağlarından başka bir yol kalmadı. Zira BBC de orada gerçekte neler olduğunu; özellikle de Beşşar Esad rejiminin göstericilere karşı nasıl davrandığını ortaya koymak için Suriyeli bazı muhalif aktivistlere ve görgü tanıklarına bu şebekeler aracılığıyla ulaşmayı başardı.
BBC’nin ifadesine göre Suriye muhalefetinden Amir Mustafa isimli genç, El-Cezire kanalının tarafsız davranmadığını iddia etti. Amir Mustafa, Suriye’de olanlar hakkında yaptığı açıklamaların kanal tarafından doğru bir şekilde yayınlanmadığını söyledi.
Mustafa şöyle konuştu: ‘El-Cezire kanalının gerçekleri saklamaması ve Esad rejimini destekleyen türden başlıkları bırakması gerekir. Özellikle Suriye yanar, Deraa kenti de İran Devrim muhafızlarından 5000 asker tarafından kuşatılırken El-Cezire kanalında bu gerçekleri ortaya koyan hiçbir başlık görmüyoruz. Baskıcı Esad rejimine karşı duran halktan ölenlerin sayısını da rejimin sözcüsü Suriye Haber Ajansı’ndan alarak gerçekleri saptırma kampanyanız devam etmiş oldu.’