Sigortacıdan Japonya örneği: Bundan iyi mesaj olamaz

Mapfre Sigorta Genel Müdürü Serdar Gül, Japonya'da meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunaminin Türkiye'ye örnek olmasını istedi. Ülkede depreme karşı yeterli önlem alınmadığından, sigortalılık oranının fazla olmadığından yakınan Gül, "Türkiye toplumuna sigortalanma konusunda bundan iyi mesaj olamaz." dedi.
Mapfre Genel Müdürü Serdar Gül, yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye'de afetlere karşı hiçbir önlem alınmadığından dert yandı. Gül, "Biz sigortacılar kötü olaylarda kendimizi anlatmaya çalışırız fakat bence Japonya hem önlem alma konusunda hem de sigortalı olma konusunda örnek almamız gereken bir ülkedir. Japonya'nın sigortacılık bakımından en büyük sorunu 'satacak poliçelerinin kalmamış olması. 'Herkese 3-4 adet poliçe sattık, kimse yeni sigorta almıyor.' diyorlar. Türkiye'de sigortalılık oranı maalesef çok gerilerde. Türkiye toplumuna sigortalanma konusunda bundan iyi mesaj olamaz." ifadelerini kullandı.
Gül Japonya'yla ilgili teknik olarak herhangi bir yorum yapmak için çok erken olduğunu vurgularken, "Ama Japonya'nın kendi iç piyasasındaki şirketleri çok etkileyeceği kesin. Çünkü deprem riskinin önemli kısmı iç piyasada kalıyor. Ancak Japonya'daki sigorta şirketlerinin çoğu uluslararası şirket. Dolayısıyla dünya sigortacılık ve reasürans piyasalarını da etkileyebilir. Dünyanın büyük reasürörleri orada varlar." dedi.
"KASIRGA REZERVLERİ ERİDİ"
Senenin erken döneminde gelen hasarların çok daha büyük reaksiyonlara sebep olduğunu anlatan Mapfre Sigorta Genel Müdürü, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Resaürans ve sigorta piyasasının en korktuğu dönem sonbaharda Amerika'da görülen kasırgalar dönemidir. Nisan ayında Japon sigorta şirketlerinin reasürörlerle anlaşmalarını yenileme zamanıydı, bence büyük ihtimalle uzatma alacaklar. Ama dünyada sigortacıların rezervleri genellikle Amerika'daki veya o bölgedeki olası kasırga hasarları içindir. Şu anda büyük ihtimalle ayrılan olası kasırga hasar rezervleri zaten Japonya depremi ile gitti. Bundan sonra gelecek her büyük hasar piyasaları bozuyor olacaktır." Bu durumda en büyük yarayı sigorta şirketlerinin alacağını savunan Serdar Gül şöyle devam etti:
"Reasürans şirketleri bu zararları fiyatlarına yansıtır, fakat biz sigortalılarımıza bu yükselen fiyatları kolayca yansıtamayız. Bunun birkaç nedeni var. Sigortacılıkta dünyanın herhangi bir yerinde olan büyük hasar tüm dünyadaki sigorta ve reasürans şirketlerini etkilese de bizim ülkemizde böyle algılanmaz. İkincisi rekabet ortamı Türkiye'de çok vahşi. Tahmin ediyorum yeni yılda bütçelerimize büyük bir darbe getirir. Ama şimdiden ölçüsünü kestiremeyiz."
Sigorta şirketlerinin Japonya'daki depremde en büyük sorunlarının kar kaybı sigortalarında olabileceğine işaret eden Gül, şu görüşleri dile getirdi:
"Dünya devi tesisler çalışmalarını durdurdular. Orada deprem ve tsunamiden dolayı hasar var mı? Yoksa sadece güvenlik nedeniyle mi kapandı? Bilemiyoruz. Ama sonuçta o işletme çalışmadığı için kar kaybına uğrayacaktır.
Sigorta şirketleri olarak depremin yaralarını 1-2 ayda sarıyoruz. Bu durumlarda tüm dünyadaki sigorta ve reasürans firmaları iyi niyetli davranıyorlar. Çok tartışma olmadan hasarların karşılanacağını umuyorum. Her ne kadar iş ticari gibi gözükse bile böylesi felaketlerde herkesin olayın sosyal yönüne de bakarak elinden gelenin en iyisini göstereceğine kanaat getiriyorum."
Gül, Türkiye'de bu kadar şiddetli deprem ve tsunami olmayacağı görüşlerine göndermede bulunurken de şunları kaydetti:
"Depremin ülkemizde olmaz olduğunun bilimsel hakikat olduğunu farz edelim. Japonya'daki sorun deprem ve tsunaminin boyutundan kaynaklandı. Japonlar 8.2'ye göre önlem almışlar, o tutmadığı için sıkıntılar ortaya çıktı. Deprem 8.2 olsaydı zaten bu kayıplar olmayacaktı. Biz 6 büyüklüğündeki depreme önlem aldık mı onu sorgulamak gerekir. Geçmişte çok daha küçük depremlerde çok büyük kayıplar verdiğimiz unutulmamalı. Buradaki felaketlerin boyutlarını görünce aramızdaki fark açıkça ortaya çıkıyor."