Gülten Kışanak, Nevruzla ilgili soruşturmaların durdurulmasını istedi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, Nevruz gösterilerinde çıkan olaylarla ilgili soruşturma çalışmalarının durdurulmasını istedi. BDP İstanbul il teşkilatının Taksim Gezi Parkı'nda düzenledği sivil itaatsizlik eylemine k
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-28 15:12:58
Gezi parkındaki eyleme katılanlara yönelik konuşmasının ardından Kışanak, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bu ülkede artık çözümün ve barışın zamanının geldiğini belirten Kışanak, "Birileri bunu ertelemek istiyor. Biz ertelenmesine izin vermeyeceğiz. Biz demokrasinin asgari kriterlerini 4 temel talep olarak kamuoyunun gündemine sunduk. Bunu hep birlikte hayata geçirmek ve çözüme giden yolun önünü açmak istiyoruz." dedi.
Sivil itaatsizlik eylemini hatırlatan bir gazetecinin 'seçim mitingleriniz bu eylemlerle mi sürecek?' şeklindeki sorusuna Kışanak, "Seçimde de biz hem demokratik anayasa konusunda hem Kürt sorununun çözümü konusunda somut taleplerle, somut taahhütlerle somut yaklaşımlarla seçime gidilmesini savunan bir partiyiz. Halk kime oy verdiğini bilmeli. Halktan oy istiyoruz biz, diğer siyasi partiler de istiyor. Yüzde 10 barajına ne diyorlar bunu söylesinler. Ana dilde eğitime ne diyorlar bunu söylesinler, askeri ve siyasi operasyonlarda ısrar edip bu ülkeyi yeniden bir çatışmanın eşiğine mi götürmek istiyorlar bunu söylesinler. Biz bu seçim sürecinin doğal olarak demokratik taleplerin konuşulduğu tartışıldığı ve çözümünün önünün açıldığı bir süreç olarak görmek istiyoruz. Bütün siyasi partiler açısından da böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Halktan oy isteyeceksiniz ama en kritik konularda çok problem yaşadığımız alanlarda çözüm politikanızı yönteminizi yaklaşımınızı sunmadan halktan oy isteyeceksiniz bu doğru bir yaklaşım değildir. 'Seçimden sonra anayasa yapacağız' diyorlar. Bu anayasa nasıl bir anayasa olacak halk görmek istiyor. Her siyasi parti anayasaya yaklaşımını, Kürt sorununu çözümüne yaklaşımını, ekonomik sosyal haklara yaklaşımını tabi ki ki paylaşmalıdır konuşmalıdır. Biz seçim sürecinde çok da geniş perspektifinden bir kampanya yürüteceğiz. Ama bu asgari talepler daha çok demokratikleşme yönünde tıkanan sürecin önünü açmak konusunda ısrarcı olacağımız seçimden bağımsız olarak da çalışmasını ve çabasını yürüteceğimiz taleplerdir." şeklinde cevap verdi.
"Nevruzda yaşananlarla ilgili bir soruşturma açılacağı yönünde bir bilgi vardı. Bununla ilgili bir gelişme var mı?" şeklindeki soruya ise Kışanak şöyle cevap verdi: "Bu ülkede halkın demokratik yollarla taleplerini ifade etmesi, tepkilerini dile getirmesi, çözüm önerilerini sunması önünde ciddi problemler, ciddi engeller var. Yaptığımız tüm demokratik eylem ve etkinliklere soruşturma da açılıyor, dava da açılıyor, ceza da veriliyor. Biz zaten hep bunu söylüyoruz. Eğer bu ülkede çözümü her şeyden önce düşünce ve ifade özgürlüğünü, örgütlenme özgürlüğünü ve demokratik muhalefet yapma özgürlüğünü temin etmek zorundayız. Bunu temin etmeden bir barış sürecini işletmek o kadar kolay değil. Bunu hepimiz faturasını ödeyerek geliyoruz. Milletvekilleri hakkında bile 100 yılı aşkın hapis talepleri istemleri var. Fezlekeler kapıda bekliyor. Binlerce insan tutuklu. Son 5 yıl içerisinde 35 bin kişi hakkında muhalefet ettikleri, basın açıklaması yaptıkları, panele katıldıkları, konuştukları, protesto ettikleri için dava açılmış. Böylesi bir ülkede yaşıyoruz. Bunları düzeltmek gerekiyor. Nevrozla ilgili soruşturmaları da bu konuda yapılan varsa soruşturma çalışmaları durdurulmasını ve halkın demokratik tepkisine tahammül edilmesinin demokrasi adına önemli olduğunu ifade ediyorum."
Basın mensuplarından ricada bulunan Kışanak, olayların tamamını göstermelerini istedi. "Gerçeğin yarısını göstermek manipülasyonun ta kendisidir. Bize okulda böyle öğrettiler." diyen Kışanak, "Fotoğrafın tamamını göstermeden bir karesine odaklanıp oradan bir siyaset çıkartmaya çalışmak, kamuoyu oluşturmaya çalışmak doğru bir şey değil. Son bir hafta içerisinde halkın sadece ve sadece siyasal taleplerle çıktığı meydanlarda saldırı yapıldı halka. Bunu görmeden neyi konuşuyoruz biz. Çoluk çocuk kadın herkes gaz bombalarından, tazyikli sudan coptan nasibini aldı. Bunu konuşmamız gerekiyor. Fotoğrafın tamamını görmeden habercilik yapmak doğru bir yaklaşım değil. Türkiye'nin seçime girdiği bir süreçte bazı kışkırtmalara vesile olabilecek bazı provakatif şeylere zemin olabilecek bir yayıncılık politikasından medyanın uzak durmasını önemle rica ediyorum." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara