Fildişi'nde Müslümanlara karşı saldırılar giderek artıyor
Fildişi Sahilleri'nde 4 aydır devam eden siyasi belirsizlikte Müslümanlara yönelik saldırılarda ciddi bir artış meydana geldi. Ülkenin yaklaşık yüzde 40'nı oluşturan Müslümanlar, her türlü saldırı ve şiddete maruz kalıyor. Son zamanlarda sadece Abidj
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-26 15:26:57
Ölü sayısının büyük kısmı sivil 800'ü geçtiği ülkeye karşı, Libya'da sivil ölümleri önlemek için acil müdahale kararı alan uluslararası toplum sessizliğini koruyor.
Fildişi Sahilleri'ndeki çatışmaların temelinde Kasım ayında gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimleri yatıyor. Seçimleri bir Müslüman olan Alassane Ouattara kazanmış ve galibiyeti uluslararası kamuoyu tarafından da tanınmıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Laurent Gbagbo, görevi bırakmayı reddetti. Kasım ayından bu yana iki taraf arasındaki çatışmalar sürüyor. Ülkedeki Müslümanların büyük kısmı da Ouattara'yı destekliyor.
Ulusal İslam Konseyi Başkanı Imam Idriss Koudouss, "Biz Müslümanlar burada güvende değiliz. Her türlü şiddete maruz kalıyoruz. Bu ne kadar devam edecek bilmiyoruz. Çok korkuyoruz." diye konuşuyor. Koudouss, ayrıca hiçbir zaman siyasetin içerisinde bile yer almadıklarını vurguluyor.
Ouattara'nın destekçileri saldırıya uğramakla ya da öldüresiye dövülmekle kalmıyor; yakılarak veya vücutlarına benzin enjekte edilerek de öldürülmek gibi saldırılara maruz kalıyor. Bu tür vahşetin cep telefonları tarafından çekilmiş görüntüleri devlet televizyonu tarafından bile yayınlanıyor.
Kasım ayındaki seçimlerin, 2002-2003 yılları arasındaki iç savaşta isyancıların kontrolündeki kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölünen ülkeyi yeniden birleştirmesi umuluyordu. Ancak Gbagbo'nun BM'nin tanıdığı seçimleri kabul etmemesi, ülkeyi yeniden iç savaşın içine sürükledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Corinne Dufka, olayların "etnik manipülasyon" olduğunu düşünüyor.
Birleşmiş Milletler rakamlarına göre Kasım ayından beri ülkede devam eden çatışmalarda 462 kişinin öldü, 1 milyona yakın kişi de daha güvenli savaştan kaçmak ve bölgelere gitmek için yer değiştirdi. 70 binin üzerinde insanın komşu ülke Liberya'ya mülteci olarak sığındığı belirtiliyor. Ouattara'ya göre ölü sayısı 832 ve büyük kısmını Gbagbo yanlısı güvenlik güçleri tarafından kaçırılan ve öldürülen kendi taraftarları oluşturuyor.
Seçimler sırasında desteğinin büyük kısmını ülkenin kuzeyinden alan Alassane Ouattara'nın ülkenin ilk devlet başkanı olacağı pek gündeme getirilmemişti. Ancak seçimlerden sonra güvenlik güçlerinin, Müslümanlara yönelik saldırılarında bir artış oldu.
Son olarak da Bilal-i Habeşi caminin imamı Souleymane Sissouma öldürüldü. Ailesinin anlattığına göre geçen hafta polis, camiyi basarak Sissouma'yı ve oğlunu tutukladı. Ardından olayı haber alan bir başka imam, içişleri bakanlığını aradı ve Sissouma'nın serbest bırakılmasını istedi. Ardından Sissouma'nın ailesine kocasının ve oğlunun sağ salim eve döneceği söylendi. Ancak yaklaşık yarım saat sonra Sissouma'nın, 5 kişi ile birlikte öldürüldükleri haberi geldi.
İçişleri Bakanı Emile Guirieoulou, böyle bir telefon aldıklarını kabul ediyor, ancak soruşturma devam ettiği gerekçesiyle imam ve diğer 5 kişinin karakolda öldürüldüğü iddialarını doğrulayamayacağını savunuyor.
Aralık'ta camisine saldırılan imam Moussa Drame de "Daha önce bu ülkede hiç dini sebeplerden dolayı çatışma olmadı. Müslüman ve Hristiyan toplum hep içiçe yaşadı. Yaşanan olayların tek sebebi yaşanan siyasi krizdir." diye konuşuyor.
Ülkenin yüzde 38,6'sını Müslümanlar, 32,8'ini ise Hristiyanlar oluşturuyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre etnik ve dini sebeplerden son birkaç ay içerisinde onlarca kişi öldürüldü. Cinayetleri genellikle polisin de destek verdiği Gbagbo yanlısı gençler işliyor ve akla hayale gelmedik yöntemler uygulanıyor.
Bu ölümlerin cep telefonu ile çekilmiş görüntüleri Youtube ve Facebook gibi sitelerde İslam karşıtı söylemlerle yayınlanıyor. Birleşmiş Milletlere göre iç savaşın körüklenmesinde Gbagbo'nun elindeki devlet televizyonundan yapılan yayınların da büyük etkisi var. BM'nin "Yalan ve propaganda" diye nitelediği yayınları yapan devlet televizyonu RTI, bazı yabancı gazeteciler tarafından 1994'teki Rwanda katliamını teşvik eden televizyon kanalı gönderme yapılarak "TV Mille Collines" diye isimlendiriliyor.
Geçen hafta bir sunucu, Ouattara taraftarlarının öldürülmesine ilişkin bir haberde gülümseyerek "kuşlar gibi avlandıkları" ifadesini kullanmıştı. Ölenlerin cesetleri de genellikle zafer işareti yapan güvenlik güçlerinin görüntüleri ile birlikte veriliyor.
Öte yandan ülkede yabancı düşmanlığının da yeni yeni ortaya çıkmakta olan bir sorun olduğu belirtiliyor. Fildişi'nde Mali ve Burkina Faso'dan gelen çok sayıda yabancı işçi bulunuyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara