Bahçeli: Türkiye'de kardeş kavgasının kokusu geliyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'de bir kardeş kavgasının kokusunun geldiğini iddia etti. Bahçeli, "Sivil itaatsizlik adı altında yavaş yavaş geçmişteki terör faaliyetlerini yeni bir oyunla Türkiye'nin gündemine taşıyorlar." dedi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-26 15:34:35
Bahçeli, partisince Kütahya Zafer Meydanı'nda düzenlenen mitingde, iktidarın Türkiye'yi bir baskı rejimi altına alıp beklenen anayasa değişikliğini de istismar edip seçim sonrasına ötelemek suretiyle PKK ve etnik bölücülükle bir rol paylaşımı içerisine girdiğini iddia etti.
Özgürlük, demokrasi gibi güzel kavramların Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ağzında sakız olduğunu savunan Bahçeli, "Öte taraftan kötü adam rolü PKK'ya tekrar verildi ve eylemler devam ettirildi. Şimdi eylemler sürüyor. Öyleyse buna hukuki bir zemin bulmalıyız, birtakım gelişmeler temin etmeliyiz ki, bölücü terörün faaliyetlerini durduralım. Yüksekova'da, Hakkari'de, Şemdinli'de, Diyarbakır'da, Van'da neler olduğuna şahit oluyoruz. Hele hele Kandil ile görüşen, PKK'yı yönlendiren İmralı canisinin 156 sayfalık yol haritasını da esas alarak başlatılan bir müzakereyle de al gülüm ver gülüm oyunu oynanıyor. Şemdinli ve Yüksekova'da kaymakam yok, Hakkari'de vali yok. Kim var? Emniyet mensubu kardeşlerim var. Gece gündüz PKK militanlarının ayaklanma provalarıyla şehirde meydana getirdikleri huzursuzluğu giderip herkesi güven altında tutma gayreti içerisine giriyorlar. Molotofkokteylleri, taşlar ve sopalarla muhatap oluyorlar. Etrafını bir militan grup çeviriyor, polis kardeşim orada linç ediliyor, Van'a zor götürülüp tedavisi mümkün kılınıyor. Başbakan olaylara kayıtsız, 'önümüzdeki seçimi nasıl kazanırım' diye onun hesabını yapıyor." diye konuştu.
Anayasa değişikliği üzerinden yeni bir oyun oynandığını belirten Bahçeli şunları söyledi: "Yeni bir rol paylaşımı var. Hani 'anayasa değişikliği yapacağız' diyordu, bu değişikliği de 7 değerli bilim adamıyla yapacağını söylüyordu. Onların hazırladığı, halktan saklanan, AKP'nin bildiği metin vardı. Şimdi TÜSİAD denen bir kuruluşa iki üye ısmarlandı, kendisinin seçim öncesi söylemekten çekindiği konuları TÜSİAD'ın Başkanı bir hanımefendi ağzıyla kamuoyuna duyuruyor, kendisi de pusuya yatmış dinliyor. Bu teklifler nasıl karşılanacak, ona göre tavır içine girecek. Adalet ve Kalkınma Partisi bunu yapabilir, onun sicili budur. Peki, Türkiye'nin ekonomik hayatını yönlendiren beyler, siz nasıl bu oyuna düşüyorsunuz? Şimdi bir anayasa değişikliği hazırlamışlar, 5 ana başlıkla kamuoyuyla paylaşıyorlar ve burada da 'Cumhuriyet' adı kalsın da diğer değişmez maddeler değişebilsin, esnek bir üniter yapı olsun, milliyetçilik kavramı bulunmasın, Türk ve Türk milleti kavramları anayasada yer edinmesin, ana dilde, şunda bunda diye ne kadar PKK talebi var, ne kadar etnik bölücülüğü hedefe götürecek madde var, milletin huzuruna TÜSİAD olarak çıkıyor. Bu oyunlar oynanırken gerçeği millet kavramasın diye basılmamış bir kitaptan dolayı basın özgürlüğü tehdit altına alınıyor, bilmem nerede birtakım olaylar temcit pilavı gibi tekrar gündeme getiriliyor, yandaş televizyonlar orkestra gibi aynı şarkıyı söylüyor, Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte yürüme teranesine devam ediyor."
İktidarın daha önceki seçimleri yandaşları için rant, halk için sadaka ekonomisi şeklinde sürdürdüğünü öne süren Bahçeli, 'AKP'nin zenginleri türemiş. Dün at arabası yok, bisikleti yok, bugün 4 tekerlekli cipleri var, biri kızında, biri oğlunda. Ancak bunlara inanan, ilkeli ve temiz siyaset gelsin diye Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren insanlarımız 2002 yılında nasılsa 2010 yılında da aynı. Değişen bir manzara yok. O zaman Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş olanlara şimdi söylüyorum: 2002 yılındaki durumunuzda bir değişiklik yoksa ama partiyi yönetenlerle, milletvekilleriyle, bakanların eşi, dostu, akrabalarında fevkalade bir zenginleşme varsa önce sen kendin Adalet ve Kalkınma Partisi'nden hesap sor. 'Yok, biz de onlar gibi palazlandık, geçimimizi sağlıyoruz, evimizde iş de var aş da var, çocuklarımın istediği her şeyi karşılıyorum' diyerek Adalet ve Kalkınma Partisi'ne verdiğin oydan övünüyorsan, haydi yolun açık olsun. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la beraber 'birlikte yürüyoruz bu yolları' şarkısını söyle bakayım.' diye konuştu.
Türkiye'ye bir baskı rejimi, bir BAAS Partisi özelliğinde otorite dayatılmaya çalışıldığını savunan Bahçeli, "Sayın Başbakan, şöyle bir etrafına bak. Dün saltanatla dolaştığın, sana sultan, padişah lakabını takan ülkeler şimdi can çekişiyor. Kardeş kavgasının içerisine düşmüş, halk ayaklanmış, diktatörler ise ya kaçıyor ya tutuklanıyor. Onun için çözümü demokrasi içerisinde aramalıyız. Bunu yaparken darbeye, ihtilallere, ara rejimlere heves etmemeliyiz. Seçim yoluyla bunu düzeltmeliyiz. O gün 12 Haziran 2011'dir." çağrısında bulundu.
Bugünkü iktidarla bir kardeş kavgasının kokusunun geldiğini de öne süren Bahçeli sözlerini şöyle tamamladı: "Öyle devam eder diye endişe ediyoruz. Sivil itaatsizlik adı altında yavaş yavaş geçmişteki terör faaliyetlerini yeni bir oyunla Türkiye'nin gündemine taşıyorlar. 'Şu insanlara bakın, Diyarbakır'ın meydanlarında oturmuşlar, bir şeyler istiyorlar bunlara vermek lazım. Bunları bu yağmurda soğukta bu kadar incitmemek lazım' gibi bir mağduriyet oyununun bir göstergesidir. Buna aldanmamak lazım. Bugünkü sivil itaatsizlik bir masumiyet rolüyle vatandaşa, 'Bakın biz ne kadar masumuz. Bir şeyler istiyoruz ama vermiyorlar. Bizim karşımıza polisi çıkarıyorlar ama buraya gelmiyorlar' diye diye oynanan oyunun yavaş yavaş isyana doğru yönelişinin adımlarıdır. Kürt sorunu vardır diye Diyarbakır'a giden Sayın Başbakan... Şimdi sivil itaatsizlikte PKK yandaşlarıyla Diyarbakır meydanına var da bunların masum dileklerini bir kez daha dinle. Oynanan oyun büyük, oyunun sonu felaket, oynanan oyun kardeş kavgasına götürür.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara