TD-IHK Otomobil Çalışma Grubu, kriz ve afetlerde sektörün zorluklarını irdeledi

Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) bünyesindeki Otomobil ve Otomobil Yan Sanayi Çalışma Grubu, finans krizi ve doğal felaketlerin hammadde üzerinde yarattığı etkilerden yola çıkarak "hammadde tedarik stratejileri – kaynak sıkıntısı ve bağımlılığı" konusunu masaya yatırdı. Nitekim, dünyayı etkisi altına alan finans krizinden sonra, otomotiv devlerinden Japonya'daki deprem ve tsunami felaketi, sektör mensuplarını kara kara düşündürüyor. Kriz ve afet durumlarında hammadde piyasasındaki fiyat dalgalanmaları nedeniyle sanayi sektörü büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle ekonominin kriz dönemlerinde hammadde tedarikindeki stratejik yönetim, hammadde ihtiyacının karşılanabilmesi açısından, önemli bir rol oynuyor. Hammadde tedariki özellikle orta ölçekli şirketler için büyük önem taşıyor.
    TD-IHK Otomobil ve Otomobil Yan Sanayi Çalışma Grubu Yöneticisi ve exTim GmbH Genel Müdürü Ahmet Yılmaz toplantıyı hammadde piyasasına ve tedarikine genel bir bakış sunarak başlattı. Yılmaz konuşmasında konuya farklı bakış açılarından değindirerek, "2008 yılından beri finans spekülatörlerinin ve emtia aktörleri hammadde piyasasındaki fiyatları belirliyor olmaları nedeniyle tehlikeli gelişmeler gözlenmekte. Piyasanın bu şekilde etkilenmesini önleyen bir yasal düzenleme maalesef mevcut değil - piyasa arz ve talebi yansıtmıyor" dedi. Diğer etkilere değinen Yılmaz, "Hammadde arz oranının yüksek olmasının nedeni Hindistan ve Çin'in büyüyen ekonomileri ile bağlantılı. Uzun bir süredir Çin'in hammadde piyasasına açılımını takip ediyoruz. Çin, Afrika ülkelerinden hammadde temin ediyor. Avrupa'nın gelişmesini tehdit eden bu durum karşısında, Avrupa genel olarak geçerli olan bir hammadde politikasına sahip değil. E-car üretimindeki önemli bir diğer husus ta sadece Çin'de rastlanan hammaddelere, örneğin "nadir toprağa" ihtiyaç duyulması" diyen Yılmaz, hammadde piyasasındaki yeni gelişmeler ve oluşumlara uyum sağlayabilen yeni bir hammadde politikası önerdi. Yılmaz, Türk otomotiv sanayindeki hammadde ve yedek parça bağımlılığının çok yüksek olduğunu, hammadde ve geri dönüşüm ürünlerinin mevcut olmadığını ve bu duruma acilen bir çözüm getirilmesi gerektiğini ifade etti.
    AUNDE Achter & Ebels GmbH Key Account Yöneticisi Volker Hüben toplantıya misafir konuşmacı olarak katıldı. Volker Hüben sunumunda 25 ülkede 86 fabrikası bulunan AUNDE şirket grubunu tanıttı. Şirket ağırlıklı olarak döşemelik kumaş ve teknik tekstil gelişiminde ve üretiminde faaliyet gösteriyor. Hüben konuşmasında hammadde alımındaki yüksek fiyatlara değinerek nedenlerini analiz etti. Analize göre alınması gereken tedbirler ve faaliyet olanakları şu şekilde: ithalattaki kısıtlamalara ve bu bağlamda ortaya çıkan hammadde sıkıntısına karşı Avrupa Birliği'ni olumlu yönde etkileyecek bir ticaret politikasının oluşturulması, Avrupa'nın ticaret politikasına yeni bir yön verilmesi ve sanayi dallarının daha sıkı bir işbirliğine girmesi. Hüben ayrıca "Şirketler hammadde piyasasındaki fiyat artışlarını karşılayabilmeleri için supply-chain yönetimlerini gözden geçirmeliler" dedi.
    Konuşmaların ardından katılımcılar hammadde politikasındaki tedbir ve imkanlar hakkında görüş alışverişi için fırsat buldular.