'Ucube tercihler, dini olma iddiası ile ortalıkta geziniyor'
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ülkede pek çok açıdan şaşırtıcı, ucube ve hatta gayri İslami denilebilecek kimi tercihlerin bile dini olma iddiası ile ortalıkta gezindiğini söyledi.
İl Müftüleri Semineri'nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-24 13:15:49
İl Müftüleri Semineri'nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, diyanet hizmetlerinin her halükarda göz doldurduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.
Görmez, gündelik siyaset içinde ortaya çıkan tanımlamaların hiçbirine tevessül etmemeyi büyük bir erdem olarak seçen Diyanet teşkilatının, inanç farklılıkları, etnik ve kültürel ayrışma noktalarına asla vurgu yapmadığını belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı bir kontrol ve gözetim mekanizması olarak göstermek isteyen perspektifin bugün geçerli olmadığını aktaran Görmez, "Devlet ve din arasındaki ilişkiler hiçbir zaman bir güvenlik hassasiyeti üzerinden işletilemez." dedi.
Görmez, dünün gerçekliği içinde yapılanmış bir kurumun, bugünün beklentilerini hesaba katarak yarına ilişkin projeksiyonlar geliştirerek kendini sürekli yapılandırması gerektiğini belirtti. Yeni ve kalıcı bir misyonun her aşamada zihniyet değişimini öngördüğünü vurgulayan Görmez, "Bugün kurumumuz ile özdeşleşen bir misyonu kavramakta ve özümsemekte zorluk çeken bir birimin, hizmet akışını geciktireceği bellidir." diye konuştu.
Görmez, her birimin kendi yapılanmasını tanımlarken, belli başlı sorunlarını gözden geçirmesi, kuvvetli ve zayıf yönlerini masaya yatırması gerektiğini kaydetti.
Her hizmet kaleminin yeniden tanımlanarak gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Görmez, "Maalesef eksiklerimizi telafi yerine örtmeyi, başarılarımızı ise sürekli abartmayı marifet sayan yanlış bir gelenek içinde hayatımızı sürdürdüğümüzün farkında olmalıyız." dedi.
Şartların göz ardı edilmesinin de sorunlu olduğunu belirten Görmez şöyle devam etti: "Türkiye örneğinden ilerlemek gerekirse, mesela yeni atanan Tunceli müftümüz ile Edirne müftümüzün, Konya müftümüz ile İzmir müftümüzün aynı şartlarla görev yaptıkları söylenemez. Gündelik hayatın içinde tartışmasız ağırlık kazanan pek çok sorun müftülerimizi etkilemektedir... Can güvenliğinin, akıl ve ruh sağlığının ihmal edildiği durumlarda ortaya çıkan bedelin yarattığı sonuçlar oldukça acıtıcı olmuştur."
Dini taleplerin çok çeşitli olduğuna işaret eden Görmez, bu çeşitlilik içinde sürekli hizmet üretilmesi gerektiğine dikkat çekti.
İlahiyat alanında ilgi gören akademik çalışmalar arasında dindarlık araştırmalarının en önde geldiğini kaydeden Görmez, "Bu çalışmalar ülkemizde pek çok açıdan şaşırtıcı, ucube ve hatta gayri İslami diyebileceğimiz kimi tercihlerin bile dini olma iddiası ile ortalıkta gezindiğini göstermektedir." diye konuştu.
İslami gelenek içinde bidat kavramı ile tanımlanan pek çok şeyin bugün kültürümüzün olmazsa olmaz öğesi olarak arzı endam ettiğini belirten Görmez, "Bidat konusundaki polemiklerin sınırı her geçen gün daha da genişlemektedir." dedi.
Hangi pozisyonda olunursa olunsun, dinin aydınlatıcı mesajlarının toplumla paylaşılmasından kaçınılmaması gerektiğinin altını çizdi. Görmez, "...kendimizi bir pazar içinde hatta bir pazarın parçası olarak görmekten ısrarla kaçınmamız gerekir. Pazar da dolaşıma giren sahte bilginin, belli belirsiz kamusal görünürlük kazanma elde etmeyi başarmış yaklaşımların üstesinden gelebilmek için onların kendi içindeki rekabetinde ne taraf ne de onları göz ardı eden bir dikkat içinde olmamız gerekir. Bize düşen, üst söylemde durmayı başarmak ve toplumun inanç alanındaki duyarlılık ve ilgisinin çıtasını yükseltmektir." şeklinde konuştu.
Görmez, İslam'ın geleneksel referans sistemine odaklanarak, bu yüzyılın belli başlı sorunlarını ortada bırakmayan bir dil, üslup ve bilgi seviyesinin yakalanması gerektiğine işaret etti.
İMAM HATİP LİSESİ MÜFREDATI İLE BAŞKANLIĞIMIZ BEKLENTİLERİ ARASINDAKİ KOPUKLUK MUTLAKA GİDERİLMELİ
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın insan kaynaklarının önemli bir bölümünün imam hatip liselerinden geldiğini vurgulayan Görmez, özellikle 8 yıllık temel eğitime geçtikten sonra, bu okulların ürettiği bilgi ve donanımın yeterince tatminkar sonuçlar vermediği noktasında gözlemlere sahip olduklarına işaret etti. Görmez, "Hiç kuşkusuz eksiklikler, hizmet içi eğitim programları ile kısmen telafi edilebilir. Ancak en kısa zamanda imam hatip lisesi müfredatı ile başkanlığımız beklentileri arasındaki kopukluğun mutlaka giderilmesi gerekir." talebinde bulundu.
"İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE, GÜNDELİK HİZMET PLANLARIMIZIN ÜSTÜNDE (!) BİR MÜFREDAT İZLENİYOR"
Görmez, aynı durumun, ilahiyat fakülteleri için de geçerli olduğunu vurguladı. İlahiyat kaynağından gelen din görevlilerinin din hizmetlerinin kalitesini artırmada önemli katkıları olduğunu söyleyen Görmez, "Ancak ne var ki, aynı şekilde ilahiyat fakültelerinde de gündelik hizmet planlarımızın ya gerisinde, ya da çok üstünde bir müfredat izlenmektedir. Üstünde kelimesinin arkasında da bir ünlem olduğunu ifade etmeliyim." diye konuştu.
Görmez, toplumsal talepleri dikkate alan bir yapılandırmaya hem imam hatip liseleri hem de ilahiyat fakültesi seviyesinde ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Görmez, toplumda aile yapısı başta olmak üzere sosyal ilişkilerin hemen her alanında görülen ahlaki çöküntü karşısında duyarlılıkların artması gerektiğini kaydetti.
Cami ve mescitlerin görüntülerine de dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Görmez, "Ne yazık ki, vatandaşlarımızın ibadethane yapma konusundaki sınır tanımaz heves ve arzusu zaman zaman estetik kaygıları devre dışı bırakacak noktalara erişmektedir." dedi.
"MERKEZİ VAAZ SİSTEMİ İLE YOLUMUZA DEVAM ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Merkezi vaaz sistemi ile devam edilemeyeceğini söyleyen Görmez, "Her din görevlimizi, kendi cemaatine İslam'ı anlatabilir hale getirmek hepimizin öncelikli vazifesi olacaktır." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara