Cumhurbaşkanı Gül: Bazı ülkeler fırsatçılık içinde

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya'daki BM operasyonunda bazı ülkelerin fırsatçılık peşinde olduğunu söyledi. İsim vermeden Fransa'ya gönderme yapan Gül, "Daha düne kadar diktatörlerin en yakınları bugün bazı aşırı davranışlar içindeler. Şüpheler uyandırmaktalar. Gizli niyetler şüphesi oluşturmaktalar." dedi. Gül, Libya yönetimine de görevi bir an önce bırakma çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir grup iş adamıyla Gana'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında Afrika pazarı hakkında bilgi verdi. Afrika ile yapılan ticaretin her geçen gün arttığını söyleyen Gül, bugün de iş adamlarıyla Gana'ya gideceklerini dile getirdi. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle 2003 yılında 5 milyar dolar ticaret hacmi bulunduğunu aktaran Gül, "Bu rakam küresel ekonomik krize rağmen 16 milyar dolara ulaşmıştır. Gana, Afrika'da 3. büyük ticaret ortağımız olmuştur. Hedefimiz, Afrika ülkeleriyle toplam ticaret hacmimizin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 30 milyar dolara ulaşmasıdır." dedi.
Gazetecilerin, 'Türkiye'nin Libya'ya ilişkin kırmızı çizgisi nedir? Libya'ya NATO operasyonu ve Fransız bakanın "haçlı seferi" açıklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorularına Gül, Libya'daki gelişmelerin kısa süre içerisinde kan dökülmeden neticelenmesi gerektiği karşılığını verdi.
Kuzey Afrika'daki Müslüman ülkelerde olup bitenlerin temel hak ve özgürlüklerle ilgili bir konu olduğunu ifade eden Gül, "Türkiye olarak biz daima halkların özgürlüğünü, temel hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü hep savunmuşuzdur. Baskıcı rejimlerle baskıcı liderlerin daha uzun bir süre bugünkü dünyada yönetimde kalamayacaklarını açıkça her zaman söylemişizdir. Libya ile ilgili gelişmenin aslı budur. Dolayısıyla Libya'daki bu gelişmenin kısa sürede neticelenmesi, kan dökülmeden neticelenmesi Türkiye için çok önemlidir. Bu açıdan da aslında Libya'yı şu anda yönetenlerin biran önce görevlerini bırakmaları bu işi kolaylaştıracak ve kendi ülkelerinin başkaları tarafından talan edilmesine de fırsat vermeyecektir. Irak'ta olup bitenleri, Saddam'ın davranışlarını hatırlarsanız, bunlar bir şekilde tekrarlanabilir.' diye konuştu.
NATO tarihin en büyük savunma örgütü olduğunu söyleyen Gül, "Birkaç gündür gece gündüz askeri ve sivil kanatlar toplantı halindedir. Bir takım sıkıntılar da vardır. Esas amaç halkların özgürlüğü ve onların da diğer ülkelerde olduğu gibi baskıdan uzak yaşaması söz konusu olurken, maalesef bazı ülkelerin bir fırsatçılık içinde olduğu da açıkça gözükmektedir. Daha düne kadar bu diktatörlerin en yakınları ve onlardan faydalanmak için kendi haklarının bile tavsiye etmediği işleri yapanlar, bugün bazı aşırı davranışlar içindeler. Şüpheler uyandırmaktalar. Gizli niyetler şüphesi uyandırmaktalar. Tüm bunlar NATO'da zaten gece gündüz sivil ve askeri kanatta tartışılmaktadır. Türkiye gayet ilkeli bir politika izlemektedir. Belki kısa vadede bunlar tenkit edilebilir ama orta ve uzun vadede Türkiye'nin haklı olduğu insanlar ve yönetimler tarafından görülecektir." diye konuştu.
"Ortadoğu'daki karışıklığın hedefinde İran'ı mı var?" yönündeki soruya ise Gül, "Böyle bir şey söyleyemeyiz. İran bölgenin en önemli ülkesidir. Köklü tarihi, kendine has yapısıyla çok önemli bir ülkedir. Kuzey Afrika ve bazı Ortadoğu ülkelerinde 30 – 40 yıldır İran'da seçimler yapılmış. Bu sürede 5 -6 tane cumhurbaşkanı seçilmiştir. Görevleri bitmiş yerine diğerleri seçilmiştir. İran ayrı bir konudur. Mesele, İslam dünyasının Sünni ve Şii çatışmasına girmemesidir. Böyle bir basiretsizlik gösterilirse hem kendi insanları hem de kendi kaynaklarını tüketmiş olur. Böyle bir basiretsizliğin gösterileceğini de düşünmüyorum. Bütün ülkeler ve devletler tarihten ders almıştır." diye karşılık verdi.
Anayasa tartışmalarına da değinen Gül sözlerini şöyle tamamladı: "Anayasa tartışmaları yapılıyor. Seçimlerden sonra olacağı kanaatindeyim. Türkiye büyük bir özgüven içinde gelecek dünyanın nasıl olduğunu görüp bu dünyada onurlu yerinde nasıl alacağını görerek hareket etmesi gerekir."