Burada grup adına açıklama yapan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, yürütülen bazı soruşturma ve kovuşturmalarda basın özgürlüğünü ortadan kaldırma ve siyasi muhalefeti sindirmeye yönelik uygulamalar ile özel yetkili ağır ceza mahkemesi ve savcılarının uygulamalarından kaygı duyduklarını dile getirdi.
Bu tür soruşturma ve kovuşturmalardaki en büyük tehlikenin, siyasi iktidara veya başka bir iktidar odağına muhalif olan düşünür ve yazarların bir bahane ile bu davaların içine sokulması ve sindirilmesi olduğunu kaydetti.
Kocasakal, özel yetkili savcılıkların sınırsız yetkili savcılık haline dönüştüğünü belirterek, ''Daha da vahimi, soruşturmalar, savcılık tarafından değil, polis tarafından yönetilmeye mahkemelerce sanık ve savunmadan gizlenmiş delillere dayanarak gerekçesiz yakalama ve tutuklama kararları verilmeye başlanmıştır'' dedi.
Hukuk Devleti, demokrasi ve özgürlükler tehdit altındayken sessiz kalamayacaklarını ifade eden Kocasakal, ''Siyasi iktidarların baskı aracı haline getirilmiş olan, savunmanın hiçe sayıldığı, özel yetkili mahkemeler ve özel yargılama usulleri derhal kaldırılmalıdır. İfade ve basın özgürlüğü üzerindeki her türlü yasak ve baskıya derhal son verilmelidir'' diye konuştu.
Hukukçular açıklamanın ardından Atatürk Anıtı'na çelenk bırakarak, saygı duruşunda bulundu.
‘ANLARSIN YA BARO’
Yürüyüş esnasında ''Genç Siviller'' üyesi 3 kişi, İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Suite Home Otel'in camından aşağı geçen yıl açtıkları ''Darbeci Baro'' pankartına gönderme yaparak, üzerinde ''Anlarsın Ya Baro'' yazılı bir pankart açtı.
Yürüyüşe katılanların tepkisini çeken pankart, ''Türkiye Gençlik Birliği'' üyelerince toplanırken, Güvenlik Şube ekipleri, pankartı asan 3 kişiyi gözaltına aldı.