DERİN DEVLET'İN KALBİNDE KÖŞK, ORDU VE YARGI VAR
KEMALİST DEVLET'İN 'DERİN'İ DE BİR BAŞKA
(ı) ÖZET: Türk Derin Devleti -sahne arkasındaki bir mekanizma ile askeriyenin, yargının ve bürokratik elitin seçme üyeleri arasındaki iktidar ilişkileri-siyasi hayatın ve yurttaşların, Devletle ilişkilerindeki ihtiyatlı hesaplarının temel bir unsuru olmaya devam ediyor. Ama şimdi, Derin Devlet egemenliği Türk Cumhuriyeti'nin tarihinde ender rastlanan bir açıklıkla adım adım reddediliyor.
TÜRK DEVLET AYGITI
(2) Türkler, anayasanın seçilmiş siyasetçilere tanıdığı rolden bağımsız ve i bu role üstün, içkin ve buyurgan ^» bir Devlet gücüne inandırılmış olmak anlamında devletçidirler. Aynı zamanda, Türklerin büyük çoğunluğu, Devletin giderek artan ölçüde miadı dolmuş, otoriter, verimsiz ve hesap sorulamaz bir biçimde kendi özgürlüklerini frenlemesi karşısında hayalkırıklığı, güvensizlik, hatta korku duymaktadırlar.
(3) Bu ilişkiyi tarif ederken, Ankara'nın (büyükelçilik kastediliyor) raporları, hesap vermezliğiyle sokaktaki adam için yeterince sorun oluşturan resmî Kemalist Devlet ile Türklerin Derin Devlet adını verdiği şey arasında ayrım yapmaktadır. Türkler bu ikinci kavramı gerçek iktidar gücünün nasıl işletildiğini açıklamak için kullanıyorlar - alabildiğine geniş bir ulusal güvenlik tanımıyla motive edilen gayrıresmî ve yarı-hukukî bir yönetişimi kastediyorlar. Derin Devlet'in görüşleri, askerlerin ağırlıkta olduğu Milli Güvenlik Kurulu'nun ve diğer organların telaffuz ettiği haliyle, Türkiye'deki siyasi peyzajı şekillendirmeye devam ediyor.
HÜKÜMET 'DERİN'İN HERDAİM HİZMETKARI
(4) Eski bir Milli Güvenlik Kurulu üyesi bize, Derin Devlet'in kalbinde cumhurbaşkanlığının (ki kâğıt üzerinde sınırlı yetkisi var), askeriyenin (ki resmen Başbakan'a bağlı) ve yargının (ki resmen bağımsız) bulunduğunu anlattı. Aynı zamanda, 1997'de İslamcı Erbakan hükümetini deviren "post modern" darbenin gerçekleştirilmesine yardım eden Batı Çalışma Grubu'nun da bir üyesi olan bu kişi, seçilmiş hükümetin sadece Derin Devlet'in hizmetkârı olduğunu söyledi.
Derin Devlet hükümetin aktivitesini etkilese de, hükümetin Derin Devlet üzerinde esas itibariyle hiçbir nüfuzu yoktur. Bu yetkili, eğer Derin Devlet gerçekten birini (burada AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı kastediyordu) iktidardan uzak tutmak isterse, o kişinin dışarıda kalacağını öne sürdü.
ÖZEL BİR SORUN: HESAP SORULAMAZLIK
(5) Genel olarak Kemalist Devlet'teki, daha özel olarak da Derin Devlet'teki hesap verme eksikliği üç kaynaktan mirastır. İlki, Osmanlı'nın yüzyıllar süren uygulamaları. İkincisi, Müslüman tarikatlar geleneği ve onların gizliliğe ve ketumiyete atfettikleri önem. Üçüncüsü, Marksizm-Leninizm ile faşizmin, devlete paralel ama ondan daha buyurgan olan kadro hiyerarşileri; bu modeller (Marksizm-Leninizm ile faşizm kastediliyor), Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucularının devletlerini oluşturduğu 1920'li yıllarda Avrupa sahnesinde ön plandaydı.
(6) Siyasi ve akademik çevrelerle gazetecilerden oluşan çeşitli kaynaklarımız, bize Derin Devlet'in hesap sorulamaz niteliğinin kendini değişik yollarla gösterdiğini anlatıyorlar: »Birçok partiden üst düzey
siyasetçiler bize, Parlamento'nun, çeşitli askerî fonların bütçeleri ve harcamaları da dahil olmak üzere,
Derin Devlet'in aktivitelerinin bütün yönlerini takip etmekte karşılaştığı zorluğu tarif ettiler.
»Kaynaklarımız, bize Derin Devlet'in kimi zamanlar görüşlerini kabul ettirmek için kanunsuz yollara da başvurduğunu hatırlattılar. Bu, genellikle imalar ve dolaylı gözdağı yoluyla yapılsa da, geçmişte, güvenlik ve istihbarat örgütleri arasındaki kötü kokulu bir ilişkinin; silahlı kuvvetlerin; ve onların
himayesindeki Hizbullah ve mafya gibi grupların da devreye girdiği olmuştu. 1996'da patlak veren Susurluk skandali, Derin Devlet'in bu yönünü simgelemekteydi.
ASKERİYE
(7) Türk askeriyesi, Derin Devlet'in kalbindeki varlığını anayasanın hükümlerinden biriyle değil ama Ordunun "Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamakla yükümlü" olduğunu söyleyen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet TUzüğü'nün 35. Maddesi aracılığıyla ortaya koymaktadır. Ordu 42 yılda dört darbe yaptı. Şu anda geçerli olan Anayasa (1982) askerin yönetiminde hazırlandı.
Dahası askeriye, emeklilik fonu olan OYAK aracılığıyla sınai ve mali sektörlere nüfuz ederek denetim alanını genişletti. Bu gözlem altında tutma işlevi kendini başka şekillerde de gösteriyor. Kemalist Cumhuriyet gazetesinde, 7 kasımda yayımlanan ve Batı Çalışma Grubu'nun yeniden aktive edildiğini duyuran bir haberle ilgili olarak, eskiden Milli Güvenlik Kurulu ve Batı Çalışma Grubu'na mensup olan kaynağımız bize, bu grubun Mayıs 2002'den bu yana başka bir isim altında, "şimdilik gözlemci modunda" çalışmaya devam ettiğini söyledi.
GENERALLER MECLİSİ HİZADA TUTACAKTIR
(8) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni komutanı General Özkök, AK Parti iktidarının başlangıç aşamasında sabır gösterirken, biz, kurumsal çıkarların, genç subayların daha sert bir çizgi izlenmesi yönündeki baskılarının ve Özkök'ü "fazla liberal" bulan bazı üst rütbeli komutanların askerî hiyerarşi içinde varlıklarını hissettirdiğini de haberlerden işitiyoruz.
Bununla birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst kademe karar vericileri, Özkök'ün perspektifini paylaşır görünüyorlar. Aynı zamanda, kısa süre önce kuvvet komutanlarını ziyaret eden emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı ilhami Erdil, 6 kasımda Büyükelçi'ye, askeriyenin komuta kademesinin AK Parti'yi dikkatle izleyeceğini, özellikle de yeni başbakanın, savunma, adalet, içişleri ve eğitim bakanlarının kimler olacağına dikkat edeceğini söyledi. Erdil, "parlamenterleri hizada tutmanın" generaller için taşıdığı önemi vurguladı ve generallerin üç kırmızı çizgisi olduğunu kaydetti: Kemalizm, laiklik ve toprak bütünlüğü.
YARGI VE MÜESSES NİZAM BASINI
(9) Anayasa Mahkemesi'nde uzun süredir gc yapan bir yargıç, kısa süre önce bize, büyük ölç Türk sistemindeki asker egemenliği anlamında kullandığı Derin Devlef in işleyişinin ve nüfuzuı tarifini yaptı. Bu yargıç dedi ki, yargı bağımsız değildir ve Kemalist statükoyu ebediyen sürdürmeye yarayan daha geniş mekanizmanın önemli ama tâli bir parçasıdır.
Onun tarifine göı hukuk eğitimi sistemi, Devlet'in resmî Kemalisl ideolojisiyle endoktrine edilmiş, yaratıcılıktan uzak, darkafalı hâkim ve savcılar yetiştirecek şekilde kurulmuştur. Daha önemlisi, dedi bu yargıç, Kemalizm'e ve Derin Devlet'e yargısal sadakat öylesine yaygın bir korkunun sonucudı "bunu anlamak Amerikalılar için zor.
" Derin Devlet'in sivillere verdiği emirlerdeki mündemi kuvvet tehdidinin farkında olan yargıçlar ve savcılar eğer katı çizgiden ayrılırlarsa, kariyerlı köreltecek tekdirlerle karşılaşmaktan, meslekt geri plana itilmekten, görevden uzaklaştırılma) ya da daha kötüsünden korkmaktadırlar. Bu baskıya direnme iradesine sahip olan nispeten sayıdaki yargı mensubu da, yargı bürokrasisine sistemin dışından nakledilmiş kişilerdir.
KIDEMLİ GAZETECİLER 'DERİN' MESAJ TAŞIR
(10) Bu yargıca göre, Derin Devlet, görüşlerini yargı mensuplarına doğrudan doğruya "telefon yargısı" ile iletebilse de, kelâmını daha ziyade dolaylı yollardan, Milli Güvenlik Kurulu ya da iktidar güçleriyle özel ilişkileri olduğu bilinen kıdemli gazeteciler aracılığıyla neşretmektedir; yargıç, burada örnek olarak kitle gazetesi Hürriyet'tm Sedat Ergini örnek verdi. (Müteakip bir konuşmada ise, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı -Murat- Mercan benzer şekilde, basındaki, Hürriyetin Fatih Altaylı'sı misali "paralı ajanlar"dan söz etti.)
Yargıca göre, Derin Devlet'in baskısı ve nüfuzu, Türk Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i de dönüşüme uğrattı. Yargıcın fikrince -ve bizim tecrübelerimize göre-Sezer, Cumhurbaşkanı olmadan önceki Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevi sırasında, demokratik özgürlüğü ve insan haklarını ilerletme konusunda çok daha istekliydi. Ancak Cumhurbaşkanı olarak Sezer, askerin egemenliğindeki MGK'nın çok daha kısıtlayıcı olan çizgisini benimsemeye zorlandı.
GENEL OLARAK BÜROKRASI
(11) Ekim başlarında, elit bir bakanlıktaki ve cumhurbaşkanlığındaki kariyeri ardından, babasının ayak izlerini takip ederek merkez-sağ siyasete giren 40 yaşındaki bir Türk bize, Türk Der Devleti'nin nasıl işlediği konusunda başka içgörül de sağladı.
O bize, Derin Devlet'in her bürokratik yapıda ve her ilçede güvenebildiği bireyler bulunduğunu ve böylece (ı)iç gelişmelere hâkim olabildiğini ve (2)ulusal güvenliği iligilendiren konularda Derin Devlet'in duruşunu açıkça ortaya koyabildiğini anlattı.
Bu sistem, sadece içişleri gibi geleneksel olarak iç barışı ve düzeni korumak ilgili olan bakanlıkları kapsamıyor; Kemalist kurumların ve fikirlerin egemenliğinin korunmasında elzem bir rol üstlenen Eğitim ve diğ bakanlıkları da kapsıyor. Her ilçede birileri yerel cephaneliğin anahtarlarına sahip. ("1970'lerdeki ölümcül çatışmalar esnasında, sağ kanat milliyete MHP'nin destekçilerinin silahlarını nereden aldığı düşünüyorsunuz?" diye sordu bu kaynak). Eğitim Bakanlığı'nın yerel düzeydeki temsilcisi de eğer Derin Devlet görevlerini hakkıyla yerine getirirse, birkaç yıl sonra belli bir üniversitenin rektörlüğün geleceğini biliyor.
TARAF