Cihan Genel Müdür Yardımcısı İnce: Ajansların en büyük sıkıntısı uluslararası arenada yeterli olmamaları

Türkiye'de üniversite bünyesindeki ilk haber ajansı olan Ege Ajans'ın 25. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Cihan Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Hakan İnce, "Türkiye'de haber ajanslarının en büyük sıkıntısı, uluslararası arenada istenen noktada olmamalarıdır." dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Yabancı Diller Yüksekokulu konferans salonunda, '25. Yılda 25 Etkinlik' projesi kapsamında düzenlenen "Türkiye'de Haber Ajansları" konulu panelde konuşan İnce, günümüzde vatandaş gazeteciliğinin yaygınlaştığını, buna karşılık gerçek gazetecilere ihtiyacın daha da artacağını söyledi. İnce, "Uluslararası bir ajans olmak için ciddi bir altyapıya sahip olmak gerekir. Bu da 15-20 dilde yayın yapmak, yaklaşık 4 bin kişi çalıştırmak ve en az 150 ülkede olmak anlamını taşır. Türkiye'de yakın bir tarihte bu özelliklere sahip olacak, bu atılımları gerçekleştirecek ve ülkenin dünya çapında sözcülüğünü yapacak ajanslar olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu. Haberciliğen dünyada üretimi en pahalı ve geliri en az meslek olduğunu ifade eden Hakan İnce, Reuters'in gelirlerinin sadece yüzde 5'ini haber satışının oluşturduğunu, geri kalanlarınsa finans hizmetleri olduğunu vurguladı.
EÜ İletişim Fakültesi öğrencilerinin ağırlıkta olduğu dinleyecilere hitap eden Cihan Genel Müdür Yardımcısı İnce, "Gazetecilik yapmak isteyen arkadaşlarımızın, öncelikle gazeteci kumaşına sahip olması gerekir. Kamera, fotoğraf makinesi, bilgisayar gibi cihazların kullanımı bir şekilde öğrenilir ancak olaylara gazeteci gözüyle, eleştirel gözle bakabilmek ayrı bir yetenek gerektirir." dedi. Gelişen teknolojiye paralel olarak günümüzde vatandaş gazeteciliğinin arttığını belirten İnce, "Bu artarken gerçek gazetecilere ihtiyaç daha da artacak, çünkü insanlar doğru olan, sorgulanmış ve teyit edilmiş bilgiyi öğrenmek isteyecek. Bu işi yapacak muhabir adaylarının, şimdiden kendiini çok iyi yetiştirmesi gerekir." diye konuştu. Hakan İnce, Türkiye'deki haber ajanslarının bine yakın haber, 500'e yakın fotoğraf ve 90 civarında görüntü servis ettiğini, bunların da devamlı tüketildiğini sözlerine ekledi.
Panelistlerden Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Hilmi Bengi ise kurumundaki kamu payının yüzde 47,75 olduğunu kaydederek, "AA ile ilgili olarak kimi zaman farklı algılamalar olabiliyor. Devlet ajansı kabul edildiği için sanki sözcülük görevi üstleniyor, devletin resmî tebliğlerini yayınlıyor gibi. Oysa objektif habercilik kriterleri çerçevesinde faaliyet gösteren bir kurumdur. Biz evrensel habercilik ilkelerini yaşatan, bu çerçevede sizlere öğretilen ideal haberciliği en hassas şekilde icra etmeye çalışan bir kurumuz." dedi. Habercilikle birlikte teknolojinin de çok iyi bilinmesi gerektiğini söyleyen Bengi, "AA olarak dünyaya açılmayı arzu ediyoruz. Dünyanın her bölgesinde AA mensupları olması gerektiğini düşünüyorum. İngilizce haberleri güçlendireceğiz. İngilizce abonelerimizin sayısını arttırmayı, Fransızca, Arapça ve Rusça yayına geçmeyi planlıyoruz." şeklinde konuştu.
İhlas Haber Ajansı (İHA) Genel Müdürü Fevzi Kahraman da kurumuyla ilgili bilgi verdi. Afganistan ve Irak'taki çalışmalarını anlatan Kahraman, 2001 ekonomik krizinden dolayı haber ajanslarının ciddi sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, 'Ekonomik krizler olmasa, ajansların başarısı daha yüksek olacak. Dünyanın enformasyonunu elinde tutan ajans, şu anda Reuter'dır. Bu kurumda 7 bin kişi çalışıyor, 10 milyar dolar bütçeye sahip. AP'nin 3 bin 500 çalışanı ve 3 milyar dolar bütçesi var. İHA'da ise 750 kişi çalışıyor ve bütçesi 30 milyon dolar." dedi.
EÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müge Elden ise özellikle haber ajansları ve gazetecilerin toplumun gözü kulağı olarak, güncel ve doğru bilgilerle beslenmesini sağlayan gizli kahramanlar olduğunu ifade etti. Ege Ajans Kurucusu ve Haber Merkezi Sorumlu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı da bir üniversite bünyesinde kurulan ilk haber ajansı olduklarını, kendilerini çeşitli üniversitelerin takip ettiğini, 'Akademik Ajanslar Birliği' oluşturma konusunda zaman zaman biraraya geldiklerini söyledi.