Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Almanya'da iki nükleer santral kapatıldı

Alman hükümetinin 1980 yılından önce kurulan nükleer santrallerini şimdilik devre dışı bırakmak istediğini açıklamasından iki gün sonra EnBW isimli enerji devi 2 nükleer reaktörün faaliyetine son verdi. Federal Meclis'te ise konuyla nükleer santralle

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-17 15:29:05

Almanya'da iki nükleer santral kapatıldı
 

Alman hükümetinin 1980 yılından önce kurulan nükleer santrallerini şimdilik devre dışı bırakmak istediğini açıklamasından iki gün sonra EnBW isimli enerji devi 2 nükleer reaktörün faaliyetine son verdi. Federal Meclis'te ise konuyla nükleer santrallerle ilgili yapılan oturum ise hayli tartışmalı geçti.

EnBW yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, Baden-Württemberg eyaletinin çevre bakanlığının isteği üzerine 1976 yılından bu yana faaliyette olan Neckarwestheim 1 ve 1979'da inşa edilen Philippsburg 1 nükleer santralleri kapatıldı. Böylece Başbakanı Angela Merkel'in kapatmak istediği 7 santralin ikisi şirket tarafından 'gönüllü' olarak kapatılmış oldu. Yine de 15 Haziran'da sonuçlanacak moratoryum sürecinde yasal engeller çıkması söz konusu.

Federal Meclis'te bugün yapılan oturumda Japonya'daki deprem ve tsunami afetleri, özellikle de Fukuşima'da cereyan eden nükleer facia çerçevesinde ülkenin atom politikası masaya yatırıldı. Mecliste yapılan oturum tartışmalı geçti. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Başbakan Merkel, insanların güvenliği için şimdilik eski nükleer santralleri kapatma kararının nükleer enerjiden tamamen vazgeçme manasına gelmediğini belirtti. Moratoryum için ise yasal altyapının mevcut olduğunun altını çizen Merkel, "Bizim nükleer santrallerimizin çok güvenli olduğunu biliyoruz. Almanya bir endüstri ülkesi olarak güvenli ve kesintisiz enerji kaynağına muhtaç." dedi.

Yenilenebilir enerjiye geçme aşamasında nükleer enerjinin vazgeçilmez olduğunu savunan Merkel, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak istediğini söyledi. Merkel ayrıca Almanya'nın doğal afet ve nükleer faciadan etkilenen Japonya'ya yardım edeceğinin altını çizerek, Alman halkına Japonya'ya yardım etmek için bağış yapmaları için çağrıda bulundu.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Başkanı Sigmar Gabriel ise hükümetinin atom enerji devleri ile 'kanka' haline geldiklerini belirtti. Geçen senenin sonunda Siyah-Sarı hükümetinin Atom Yasası'nda değişiklik yaparak Almanya'daki santrallerin faaliyet süresini 8 ila 14 yıl uzatma kararının "arka odalarda yapılan anlaşmalar" olarak değerlendiren Gabriel, Merkel'e şu suçlamada bulundu: "Siz güvenliği paraya değiştirdiniz. Sizin yönetiminizdeki hükümette Çevre Bakanı olarak görev yaparken beni Biblis A ve Neckarwestheim 1 santrallerin faaliyet süresinin uzatılma kararını imzalamam için yazılı talimat verdiniz."

JAPONYA'DAKİ OLAYLAR NÜKLEER ENERJİDEN VAZGEÇMEK İÇİN FIRSAT
Almanya'nın önde gelen çevre kuruluşları Almanya Çevre ve Doğayı Koruma Birliği (BUND), Alman Çevre Koruma Çemberi (DNR) ve Almanya Çevre Dostları (NaturFreunde Deutschland), Japonya'daki Fukuşima nükleer santrali çerçevesindeki gelişen olayların ibretlik olduğuna dikkat çekerek, bunun Almanya için nükleer enerjiden vaz geçmesi için büyük fırsat olduğunu belirtti. DNR Başkanı Hubert Weinzierl, BUND Başkanı Hubert Weiger ve Almanya Çevre Dostları Başkanı Michael Müller, başkent Berlin'deki basın evinde konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Weinzierl, "Japonya'da her an patlak vermesi ihtimali yüksek olan benzeri olmayan 'süper' nükleer facia Almanya'nın nükleer enerjiden vazgeçmesi için büyük bir fırsat." açıklamasını yaparken, eskiden çevre bakanlığında görev yapan Müller ise 2001 yılında yenilenebilir enerjiye geçmek için nükleer santrallerin faaliyet süresinin uzatıldığını belirtti. Şimdiki hükümetin çoktan kapatılması gereken santrallerin süresini niye uzattığına anlam veremediğinin altını çizen Müller, "Enerji politika konusunda radikal değişimlere ihtiyaç var. Şu an yüzde 18'lerde olan yenilenebilir enerjiden elde edilen elektrik oranı yüzde 30'a ulaşırsa nükleer enerjiye ihtiyaç kalmaz." dedi.

BUND'dan Weiger ise Japonya'daki olaya burada tepki vermenin 'Tipik Alman tavrı' olmadığının altını çizerek, 'soruna bilinçli yaklaşım'dan bahsetti. Atom konsernlerin aldığı kararlarda daha fazla şeffaflık talep eden Weiger, sözlerine şunları ekledi: "Fransa ve İngiltere nükleer santrallerini ilk başta askeri amaçlı kurmuştu, Almanya ise enerji politikası çerçevesinde. Bundan dolayı biz enerji politikamızı değiştirerek bu santrallerden vaz geçebiliriz. İtalya ve Avusturya'da halk oylamasından dolayı hiçbir nükleer santrali yok. Bizim federal siyasi sistemimiz nükleer santrallerden vaz geçmemize el verişli."


NÜKLEER SANTRAL TARTIŞMASI YEŞİLLER'İN OYUNU ARTTIRDI
Almanya'da nükleer santrallerin kapatılması çerçevesinde yapılan tartışmalar siyasi partilerin halk nezdindeki yerini de etkiliyor. Bu tartışmalar nükleer santralleri istemeyen partilerin başında gelen Yeşiller Partisi'ne yarıyor. Stern ve RTL için halk yoklaması yapan Forsa kamuoyu araştırma şirketinin anketine göre yüzde 15'lerde olan Yeşiller Partisi'nin oy oranını yüzde 18'e çıktı. Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU), Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ve Hür Demokrat Partisi (FDP) partilerinin oylarında değişme yaşanmadı. Ankete göre Sol Parti ve diğer partiler ise oy kaybetti. Anket sonucunda ortaya çıkan veriler ise şöyle: CDU/CSU'nun oyları yüzde 36, SPD yüzde 26, FDP ise yüzde 5. Sol Parti'nin oyları ise yüzde 9 iken, kalan diğer küçük partilerin toplam oy oranı yüzde 6.


CİHAN

Haber Ara