Dolar

34,8957

Euro

36,7227

Altın

3.013,33

Bist

10.058,63

Schröder: Türkiye AB'ye aday diğer ülkelerle aynı muameleyi görmeli

Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda attığı adımlardan övgüyle bahsetti. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) yolunda kararlı olduğunu ve gerekeni yaptığını belirten eski şansölye, "AB kurumlarını yenileyip büyümeli.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-15 14:50:59

Schröder: Türkiye AB'ye aday diğer ülkelerle aynı muameleyi görmeli
Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda attığı adımlardan övgüyle bahsetti. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) yolunda kararlı olduğunu ve gerekeni yaptığını belirten eski şansölye, "AB kurumlarını yenileyip büyümeli. Türkiye de birliğe aday diğer ülkelerle aynı muameleyi görmeli." ifadelerini kullandı.
Almanya eski Başbakanı Schröder, 24. Uluslararası Tüketici Zirvesi'nin açılışında konuştu. Türkiye ekonomisinden övgüyle söz ederken, 2001 ekonomik bunalımının ardından ülkenin ortalama yüzde 7,5 büyüdüğüne dikkat çekti. Dış ticaretin de önemli oranda arttığına işaret eden Schröder, "O zamanlar bugünlere gelineceği, bu oranların yakalanacağı hayal bile edilemiyordu." dedi.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 50'sini oluşturduğunu kaydeden Almanya eski başbakanı, iki taraf arasındaki bağların güçlenmesinin bütün tarafların hayrına olduğunu vurguladı. Türkiye'nin AB'ye üyeliğini önemli gördüğünün altını çizen Schröder, şunları söyledi:
"Birlik eğer büyük bir güç odağı olmak istiyorsa konsolidasyona gitmelidir. Bundan kastım kurumların reformu ve birliğin genişlemesidir. Yoksa AB olduğu gibi kalırsa güçsüz bir hal ve konum alacaktır. Türkiye, Avrupa için zenginlik kaynağıdır. Ben, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğini güçlü savunuyorum. Bakın, Türkiye ile AB yolunda yapılan görüşmelerde tek amaç tam üyeliktir. Ahde vefa ilkesi önemlidir, bu gözardı edilemez. Avrupalılar Türkiye'ye verdiği taahhütleri yerine getirmelidir. Türkiye'ye tam üyelik sözü verildi. 15 sene önce de katılım şartları belirlendi. Doğal olarak Türkiye'nin önüne konulan şartları yerine getirmesi talep edilecek. Görüşmelerin devamlılığı Avrupa ve hatta Almanya'nın dış siyasetine, güvenilirliğine uygundur. Bu anlamda tam üyelik hem Türkiye hem de Avrupa için faydalı olacaktır. "
Gerhard Schröder, konuşmasında Türkiye'nin İslam ve modern toplumun bir arada olabileceğini kanıtladığını da vurguladı. 12 Eylül 2010'da toplumdan kabul gören anayasa reformuna göndermede bulunan Schröder, bununla özgürlüklerin arttığını, idareyi ve yargıyı daha modern bir hale getirdiğini ifade etti. Almanya'nın 7'nci Başbakanı, Türkiye'nin bölgesinde önemli bir konumu olduğuna işaret ederek, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri tarafından rol model görüldüğünün de altını çizdi.
Türkiye'nin demografik yapısının AB ülkeleri arasında siyasi tartışmalara sebep olduğundan bahseden Gerhard Schröder, "Tam üyeliğe karşı olanlar nüfus artışını masaya koyuyor. Avrupa ülkelerine aşırı yabancı akımıyla insanları korkutuyorlar. Birliğe üye ülkelerde demografik yapı negatif ya da durağan iken Türkiye de artı. Ama şu unutulmamalı; birliğin önünde önemli ekonomik imkanlar duruyor. Türkiye bir defa güçlü ve güvenilir bir ortak. Umuyorum genç ve eğitimli nüfusu ile de Avrupa'ya önemli katkıları olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Türk firmalarla muhtelif projelerde ortak olabileceklerine temas eden Schröder, bunların başında enerji ve ulaşım gibi alanların geldiğini belirtti. Eski şansölye, reformların aralıksız devam ettirilmesini tavsiye ederek, "Üyelik için Türkiye kararlıdır ve gerekeni yapmaktadır. Tam üyelik için tüm kriterleri yerine getirecektir. Burada Türkiye'nin diğer ülkelerle aynı muameleyi görmesi gerekiyor. Türkiye birlikten taahhütlerini yerine getirmesini bekleyebilir. Çünkü görüşmelerin durması yıkıcı sonuçlara sebep olur. Avrupa Birliği'nin güvenliği bakımından tehlike arz eder." ifadelerini kullandı.
Kültürler arası anlayışa ve hoşgörüye vurgu yapan Schröder, "Zaman zaman medeniyet çatışmalarını dillendiren kafalar söz konusu. Biz bunlarla kararlı bir biçimde mücadele etmeliyiz. Bakın, medeniyetler çalışması aşırılığı körükler. Ayrı kültürlerin ortak özelliklerinin altını çizmek bizim için daha faydalıdır. Bunlar barış içinde adalet ve hoşgörü içinde yaşamaktır." dedi. Anlaşmazlıklara karşı da diyaloğu öneren Gerhard Schröder, kültürler arası değil, kültürler için mücadele edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara