Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrail, Filistin isyanına karşı güç kullanamaz

Filistin toplumu, Arap dünyasındaki gösterilerin itici gücü olan türde teknolojik altyapıya ve olayları 'hızlandırıcı bir genç kuşağa' sahip

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-15 07:35:23

İsrail, Filistin isyanına karşı güç kullanamaz
MENAHEM KLEIN / Bar-İlan Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi


Güney Sudanlılar ve Doğu Timorlular Filistinlilerden önce bağımsızlıklarını kazandıysa, ‘bir şeyler yanlış gitmiş’ demektir. Bu bölgeler, Filistin’in dini ve uluslararası konumuyla nasıl kıyaslanabilir? Oslo Anlaşmaları’ndan beri kendi kâr zarar hanelerini hesaplayan her Filistinli böyle düşünüyordur. Arap dünyasında otokratik krallara, sultanlara ve başkanlara karşı isyanlar da Filistinlileri rahatsız ediyor: ‘Bu ülkelerde halk, baskıcı rejimlere karşı nasıl böyle kazanımlar elde ediyor ve biz nasıl hâlâ Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini dikte eden İsrail işgaline saplanıp kalırız’ diyorlar.

Kurtuluş ABD’den gelmez
Peki Filistililer, Arap dünyasındaki karışıklıktan ne gibi sonuçlar çıkarabilir? Kurtuluş, verdiği onca tavize rağmen, Abbas’ı desteklemeyen ABD’den gelmeyecek. El Cezire belgeleri, Abbas’ın İsrail’le müzakerelerde epey ileri gitmeye hazır olduğunu, fakat ABD’den destek görmediğini açığa vurdu.

Bu da yetmezmiş gibi ABD, BM Güvenlik Konseyi’nin yerleşimleri kınayan tasarısını kararlılıkla veto etti. Ve bütün bunlar geçmişte (İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington’da baş ağrılarına sebep olduktan ve Kudüs’le Batı Şeria’daki yerleşimleri genişletip barış sürecine sekte vurduktan sonra) bizzat ABD’nin yerleşimlere demediğini bırakmamasına rağmen oldu.

Yeni bir Kaddafi doğabilir
Son haftalardaki gelişmelerse, Amerikan desteğini diplomatik tavizlerin değil, şiddet içermeyen sivil isyanın getirdiğini gösteriyor. Abbas, geçmişte şiddet içermeyen kitlesel bir isyan örgütlemesi yönünde çeşitli çevrelerden gelen önerileri kesin olarak reddetmişti.

Filistin Yönetimi ve Fetih’in üst düzey yetkilileri, Bil’in’de ve diğer Batı Şeria köylerinde her hafta düzenlenen protestoları dizginlemek yönünde adımlar attı. Sadece siyasi hasımlarının yükselişinden değil, Filistinlilere zarar vermekten başka işe yaramayan (ki İkinci İntifada’da olan buydu) şiddet olaylarına kayılmasından da endişe ediyorlardı. Şiddetli çatışma durumunda güç dengesi, Filistinlileri güçten düşürmek için böyle bir kayışı teşvik etmekten çıkarı olan İsrail’den yana.

Durum artık farklı. Arap dünyasının dört bir yanında şiddete başvurmayan ve itidalini koruyan isyancıların öne çıktığı olumlu model, Filistinlilere tarihi kazanımların yolunun bu olduğu dersini verebilir. İsrail Filistinli göstericileri bastırmak için şiddet kullanırsa, yeni bir Muammer Kaddafi veya Mahmud Ahmedinecad olarak görülecektir.

Tek gereken bir kıvılcım
Filistin sokaklarında büyük bir huzursuzluk var. Barış sürecinden, İsrail’den ve ABD’den duyulan hüsran had safhada. Filistin toplumu, diğer ülkelerde kitlesel gösterilerin ardındaki itici güç olan türde teknolojik altyapıya (internet, cep telefonları ve uydu televizyonları) sahip. Mısır’da rol oynayan ‘hızlandırıcı genç kuşak’ da mevcut: Filistin toplumunun önemli bir kısmını, gelecekleri işgal yüzünden kararan gençler oluşturuyor. İkinci İntifada ve İsrail’in demir yumruğu, bugün 20’li yaşlarında olanların yetişme sürecini biçimlendirdi ve siyasetle ilk temasları böyle bir ortamda oldu.

Askerler, yerleşimler, kontrol noktaları ve kısıtlamalar, uzun zamandır günlük hayatın bir parçası durumunda. Tek gereken şey, bir kıvılcım. Ne yapılması gerektiği, zaten herkesin malumu.



Radikal

Haber Ara