Dolar

34,8758

Euro

36,6247

Altın

3.023,15

Bist

10.099,10

Batı Trakyalı öğrencilerin Yunanca öğrenme serüveni belgesel film oldu

Yunanistan'ın başkenti Atina'da yönetmenliğini Thanos Anastopulos'un yaptığı "Ekliyoruz, Çıkarmıyoruz/ Artırıyoruz, Bölmüyoruz: Trakya'daki azınlık çocukları için bir başka eğitim" adlı belgesel film, Yunanistan Sinematografi Müzesi'nde ilk defa göst

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-15 12:51:09

Batı Trakyalı öğrencilerin Yunanca öğrenme serüveni belgesel film oldu
Yunanistan'ın başkenti Atina'da yönetmenliğini Thanos Anastopulos'un yaptığı "Ekliyoruz, Çıkarmıyoruz/ Artırıyoruz, Bölmüyoruz: Trakya'daki azınlık çocukları için bir başka eğitim" adlı belgesel film, Yunanistan Sinematografi Müzesi'nde ilk defa gösterildi.

Avrupa Birliği (AB) ve Yunanistan Eğitim Bakanlığı'nın kaynaklarından finanse edilen ve 1997 ile 2007 yılları arasında "Müslüman Çocukların Eğitimini Destekleme Programı" adı yürütülen projenin sonuçları ve geleceği masaya yatırıldı. Proje, Batı Trakya Türk Azınlığın yaşadığı merkezden uzak köylerdeki ilkokul ve ortaokul çağındaki öğrencilerin Yunancalarını geliştirilerek ulusal eğitim sistemi ile topluma entegre olmalarını sağlamayı hedeflemişti. Bir dönem devlet politikası olarak yürütülen azınlık çocukları dışlamak yerine çoğunluk ile iletişimlerini güçlendirmeyi de amaçlayan program, öğrencilerin ana dilleri Türkçe'nin dışında ikinci yabancı dil Yunancalarını geliştirerek eğitim-öğretim süreçleri boyunca okullarda ve toplum içinde daha başarılı olmalarına odaklanmıştı.

EĞİTİM BAKAN VEKİLİ GENİMATA: SONUÇLAR SEVİNDİRİCİ
Belgesel filmin gösteriminden sonra yaptığı konuşmada Eğitim Bakanlığı Vekili Genimata, "Filmin mesajının çok önemli olduğunu" belirtti. Projenin bilimsel sorumluluğunu üstlenen Atina Üniversitesi'nden Prof. Anna Frangoudaki ve Prof. Thalia Dragona ile yaklaşık yüz kişiden oluşan ekibi "çok başarılı bir iş ortaya çıkardıkları" gerekçesiyle tebrik eden Gennimata, şöyle konuştu: "Ekonomik zorluklar döneminde sıkı çalışma, arzu, koordinasyon ve vizyon sahibi olduktan sonra herşeyin değişebileceğini ve gerçekten olumlu sonuçlar alınabileceğini bu program vesilesiyle gördüğüm için ümitliyim." Gennimata, programın uygulanmaya başladığı 1997'den sonra azınlık öğrencilerinden okullarına devam edenlerin iki katına çıktığını, kız öğrencilerde ise bu oranın ülke ortalamasına yaklaştığına dikkat çekti.

FRANGOUDAKİ: PROJE POLİTİKA YAPICILARA YOL GÖSTERECEK
Prof. Frangoudaki de yaptığı kısa sunum konuşmasında, "Atina'da düzenlenen etkinliğin, hem eğitimcilere hem de politika yapıcılara yönelik 1997-2007 yılları arasında icra edilen projenin sonuçlarına ilişkin bilgi vermeyi amaçladığını, bundan sonra yürütülecek çalışmalara projeksiyon tutulmasına yardımcı olacağını" anlattı. Proje kapsamında Yunanca'nın öğretilmesine verilen ağırlık sonucu azınlık öğrencilerinin orta ve yüksek öğretime katılım oranlarında ciddi artış olduğuna dikkat çekildi. 2000 yılında ilkokuldan sonra Yunan ortaokullarına devam eden öğrenci sayısının dört katına, üniversiteye devam edenlerin sayısının ise altı katına çıktığı belirtildi.

BELGESEL FİLM
Yaklaşık 1 saatlik filmde azınlık köylerinde yürütülen projenin uygulamasına yönelik öğrenci, öğretmen ve velilerle yapılan röportajlar yer alıyor. İyi derecede Yunanca konuşamayan azınlık gençlerinin günlük hayatlarında karşılaştıkları zorlukları anlattıkları diyalogların da aktarıldığı belgesel film, projenin uygulandığı köylerin sosyal yaşamı ile şehirlerden görüntülerle renklendirilmiş. Proje sorumluları Frangoudaki ile Dragona, öğretmenler ve diğer ilgililerin görüşleriyle desteklenen filmde, proje kapsamında üretilen yardımcı Yunanca kitaplar, Türkçe-Yunanca sözlükler, eğitim sürecinde teknolojik imkanlar ile bilgisayarların kullanımı ve çocukların araştırmacı taraflarını kullanmaya dair alıştırmalardan kareler yer alıyor. Projeye katılan öğrenci ve velileri, Yunanca takviye derslerden istifade ettiklerini ifade ediyor.

Filmde Yunanistan ve AB vatandaşı olan azınlık öğrencilerinin eğitim sistemine entegre olmaları ile bu konuda başarı kaydedilmesinin ön şartının, azınlığın diline, kültürüne ve kimliğine saygıdan geçtiği vurgulanıyor. Bu bağlamda, ilk yıllarda azınlığın projeye şüpheli ve art niyetli bir yaklaşım olabileceği gerekçesiyle pek itibar etmediği anlatılan filmde, zaman içinde sağlanan güven sayesinde bu yaklaşımın azaldığı belirtiliyor.

Belgesel film gösteriminin ardından 6 kişiden oluşan gazeteci ve eğitimciler, azınlık çocuklarının Yunanca öğrenmelerine ilişkin yürütülen projeyi özetleyen filmi beğendiklerini ve bu yönde gösterilen çabaların devam etmesi gerektiğinde birleştiler.

PROJE 2013 YILINA KADAR UZATILDI
Aynı projenin ikinci aşamasına yeşil ışık yakan Eğitim Bakanlığı, "Trakya'daki Müslüman Azınlık Çocuklarının Eğitimi" programı adı ile 27. 08. 2010'da onayladı. Atina Üniversitesi öncülüğünde yine Frangoudaki ve ekibi tarafından yürütülecek proje, Aralık 2013'e kadar sürecek. Yeni program kapsamında uzmanlar, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik Yunanca destek dersleri ile yüksek öğrenime hazırlanmaları çalışmalarının devam ettirilmesini, azınlık öğrencileriyle daha sağlıklı iletişim için Yunan öğretmenlere Türkçe dersleri verilmesini, materyal üretimi ile çağdaş araç ve gereçlerin etkin kullanımını ve Yunan üniversitelerinde okuyan yaklaşık 4 bin civarındaki azınlık öğrencisinin karşılaştığı problemlerin azaltılmasına çalışacak.

"DERDİMİZ KİMLİĞİNİZLE DEĞİL YUNANCA İLE"
Proje sorumluları, azınlık eğitimini sulandırmaya ve kafaları karıştırmaya çalıştıkları şeklindeki suçlamalara karşı ise her fırsatta "Trakya'daki Müslüman Azınlık Çocuklarının Eğitimi" programıyla ana dil Türkçe'den sonra Yunanca'nın ikinci bir yabancı dil olarak öğretimini desteklemeyi amaçladıklarını, öğrencilerin etnik kimlik ile diline saygı duyduklarını ve çok kültürlü eğitim konularında tüm öğretmenlerin eğitilmesini hedeflediklerini dile getiriyor.

Haber Ara