Mehmet S. Direk / TİMETURK
Katar’ın başkenti Doha’da, Arap dünyasında siyaset ve medya alanında tanınmış şahsiyetlerin katılmıyla gerçekleşen 6. El-Cezire Forumu bugün sona erdi. Bu yıl altıncısı düzenlenen forumun, bu yılki gündemi Arap Dünyası’nın halk ayaklanmaları ışığında tanık olduğu siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerle bu halk ayaklanmalarının başarısı ve bu devrimleri bekleyen risklerdi.
Üç gün süren forumda Tunus, Mısır ve Libya’da meydana gelen devrimler ışığında bölgede cereyan eden derin dönüşümlerle, Yemen, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Fas gibi diğer ülkelerde meydana gelen siyasi reform talebi için gerçekleşen halk hareketlerinin açıklanacağı bir platform olması hasebiyle büyük önem taşıyor.
SİLVA VE DAVUTOĞLU DA FORUMDA
Bu yılki foruma katılan ünlü simalar arasında Brezilya eski Devlet Başkanı Lula da Silva, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu ve Sudan devlet başkanı Ömer el-Beşir’in danışmanı Gazi Salahaddin bulunuyordu.
Foruma ayrıca Tunus Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi, Tunus Cumhuriyet İçin Kongre Partisi lideri Munsif el-Marzuki, Libyalı muhalif ve eski bakan Mahmud Cibril, Mısır Anayasa Komisyonu Başkanı Tarık el-Bişri ve devrim kuşağını temsilen bazı gençler katıldı.
DOMİNO TAŞLARI GİBİ BİR BİR YIKILACAKLAR
Son bir kaç aydır Arap dünyasındaki gelişmelerin ele alındığı oturumda bir konuşma yapan el-Kuds el-Arabi gazetesi genel yayın yönetmeni Abdulbari Atwan, bölgede meydana gelen halk ayaklanmalarının ve devrimlerin asıl nedeninin diktatör rejimler ve egemen batılı güçler tarafından çıkarlara hizmet ve petrolun düzenli akışını sağlamak için halkların onursuzlaştırılması girişimleridir.
Domino taşlarının teker teker düşmeye başladığını ifade eden Atwan, bölgede hiç bir diktatörlüğün ayakta kalamacağını vurguladı. Atwan ayrıca batının, onur ve adalet isteyen, diktatörlük ve yolsuzluğu reddeden bu halk ayaklanmalarına ve devrimlere hazırlıksız yakalandığı vurguladı.
Batının görünüşte bu devrimlerden yana gözüktüğünü belirten Atwan, batının zaman kazanmaya oynayarak ve Libya’da olduğu gibi askeri müdahele yoluyla bu devrimleri etkisizleştirmeye çalıştığını söyledi.
ATWAN: MÜBAREK’İ YIKAN FACEBOOK DEĞİL EL-CEZİRE’DİR
Arap dünyasında gerçekleşen devrimleri Facebook’tan çok el-Cezire ve diğer kanalların vesile olduğunu belirten Atwan, son onbeş yılda el-Cezire’nin diyalog kültüründe çığır açtığını ve tabu olan hiç bir konuyu bırakmadığını ifade etti.
El-Cezire sayesinde halkların özellikle de gençlerin diktatör rejimlerden artık korkmadığını vurgulan Atwan’a göre medya yolsuzluk, haksızlık ve diktatörlüklerin üzerine cesurca gidebilmelidir.
Atwan’a göre batının girişeceği askeri bir müdahele yolda gelmekte olan devrimler için en büyük tehlikeyi oluşturacağını hatta böyle bir müdahalenin bu devrimlerin katili olacağını ileri sürdü.
EN BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in danışmanı Gazi Salahaddin ise “hükümette yer alan birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Arap dünyasında meydana gelen bu devrimler son altmış yılda meydana gelen en büyük dönüşümdür” dedi.
Değişim rüzgârının tüm bölgeyi etkisi altına aldığını söyleyen Salahaddin’e göre Tunus ve Mısır’daki devrimlerin başarılı olmasının nedenlerinden birinin de bu devrimlerin belli bir ideolojik temele dayanmamasıdır.
Filistin Girişimi Genel Sekreteri Mustafa Barguti ise Arap halklarının kansız ve barışçıl devrimlere örnek oluşturduğunu ancak batının kendi çıkarlarından vazgeçip halkların çıkarlarını önplanda tutan etik değerleri kabul edip etmeyeceğini sordu.
GANNUŞİ: EN ZORBA DİKTATÖRLER DE DEVRİLİR
Öte yandan Tunus Nahda Hareketi başkanı Raşid Gannuşi, halkların çok kısa bir süre içerisinde en zorba diktatörlükleri bile kansız yöntemlerle devirebileceğini gösterdiğini, Tunus lideri Zeynelabidin Bin Ali’nin bunun en güzel örneği olduğunu söyledi. Herhangi bir lideri ya da ideolojisi olmayan bu devrimlerin gençlerin eseri olduğunu vurgulayan Gannuşi’ye göre elitler devrim yapan gençlerin çok gerisinde kalmıştır.
TEMİNATLAR VE RİSKLER
Devrimlerin amacına ulaşması için gerekli teminatların sağlanmasını isteyen panelistler, bu devrimleri bekleyen tehlikelere dikkat çektiler.
Arap ülkelerinin, devrimlere şahit olan ülkelere ekonomik olarak yardımcı olması konusunda hem fikir olan katılımcılar batılı ülkelerin müdahalesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundular. Katılımcılara göre devrimleri bekleyen en büyük tehlikelerden biri de Tunus ve Mısır örneğinde olduğu gibi ayakta kalan diktatörlük yanlılarının devrimlerin içini boşaltma girişimleridir.
ATWAN: ARAPLAR DEVRİM YAPAN ÜLKELERE EKONOMİK YARDIM YAPSIN
Katılımcılardan Abdulbari Atwan ise gerçek bir demokratik birikimin olmadığından Tunus ve Mısır’da demokrasi inşasının diktatörlüğü yıkmaktan daha zor olduğunu, Körfez ülkeleri işbirliği Konseyi’nin Bahreyn ve Umman Sultanlığı’na destek amacıyla açıkladıkları “Marshall” planının yeterli olmadığını, Mısır, Tunus, Yemen ve diğer ülkelere yardım amacıyla Yatırım Fonlarından bir kısmının tahsis edilmesi gerektiğini vurguladı. Atwan ayrıca devrimlerin batılı müdahalelerden ve devrimi çalmak isteyen eski güç odaklarından korunması gerektiğini söyledi.
