Hollanda'daki sivil kuruluşları eyalet seçimlerini değerlendirdi

Hollanda'da 2 Mart 2011 tarihinde yapılan Eyalet Meclisi seçimlerinin resmi sonuçlarının açıklanmasının ardından 12 Türk kökenli adayın farklı partilerden eyaletlerde meclis üyesi olması kesinlik kazandı. Konu ile ilgili olarak Hollanda'daki sivil kuruluşları bir değerlendirmede bulundu. UETD Hollanda Başkanı Veyis Güngör, Türk toplumunun sandıklara beklenenden daha fazla gittiğini söyledi. "Seçim sonuçları her ne kadar arzu ettiğimiz şekilde sonlanmadıysa da, Hollanda'daki Türk toplumunun seçimlere duyarlılığı kayda değerdi." diyen Güngör, ancak, Türk kökenli adayların çeşitli partiler tarafından listelerin alt sıralarına yerleştirilmiş olmasının, Hollanda Türk toplumunun kullandığı tercihli oyların tam anlamıyla değerlendirilemediği gerçeğini ortaya koyduğunu söyledi. Hollanda genelindeki 84 Türk adayın 40'ının Güney Hollanda'dan olduğunu belirten Güngör, Güney Hollanda eyaletinde Türk halkının yoğun olduğu göz önünde alındığında ise oyların 40 adaya bölünmesinin bir çok Türk kökenli adayın yeterli oy alamamasına sebep olduğunu dile getirdi. Güngör, "Bu noktada bir taraftan siyasi partiler stratejik hata yaparken veya oyun oynarken, diğer taraftan Türk toplumu da stratejik davranmayıp, oyların bölünmesine ve haliyle layıkıyla değerlendirilmemesine sebep oldular." dedi. Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Arif Yakışır ise Cihan Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede "Türk kökenli vatandaşlarımızın da katılımlarında bir artış yaşanmıştır" ifadelerini kullandı. Yakışır, Türk kökenli vatandaşlarımızın da katılımlarında bir artış yaşandığını gördüklerini dile getirdi. 12 Türk kökenli adayın eyalet meclislerine girmeyi başardığını hatırlatan Yakışır, "Ancak eyalet seçimlerinde ortaya çıkan netice biz yabancı kökenli Hollandalılar için hiç de iyi ve iç açıcı değildir. Bundan sonra sivil toplum kuruluşları, siyasetçilerimiz ve vatandaşlar olarak kenetlenip, el ele vererek, birlik ve beraberlik içerisinde, gerekli lobi çalışmaları yaparak, toplumumuz lehine daha iyi ve verimli hizmetler ortaya koymamız gerektiğine inanıyorum." dedi. DSDF Başkanı Zeki Baran ise eyalet seçimlerinin, 9 Haziran 2010'daki Parlamento seçimlerinin bir benzeri olduğunu savundu. Baran, "İktidardaki azınlık koalisyonu ve destekçisi milliyetçi PVV partisinin senatoda da zorlanmadan kararlar almasına fırsat verecek bir tabloyu ortaya koydu. Sol muhalefet, senatodaki çoğunluğunu kaybetti. Bu sayede hükümetin politikalarını senatoda engelleyerek, erken seçime götürme beklentisi suya düştü." değerlendirmesinde bulundu. Türk seçmenin bilinçli oy kullandığını kaydeden Baran, Türk seçmenin muhalefet partilerindeki Türk kökenli adaylara oy verdiğini kaydetti.