Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Devrimden sonra ilk ziyaretçi Gül

Mısır devrimi, Hüsnü Mübarek rejiminin dayattığı ABD'ye kölelik olgusundan kurtulmak için, ülkenin dış politikasında yeni değişim kapıları açıyor

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-09 07:27:35

Devrimden sonra ilk ziyaretçi Gül
Kemal HABİB / Mısır gazetesi Mısriyyun

Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 25 Ocak devriminden sonra Mısır’a gelen ilk dünya lideri oldu. Mısır, Gül’ün 2007’de cumhurbaşkanı olduktan sonra ziyaret ettiği ilk ülkeydi de aynı zamanda. Mısır, Türkler açısından özel bir tutku. Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan, İslamcı öğrenci hareketlerine dahil oldukları zamanlarda, başta Seyit Kutup ve Gazali olmak üzere ülkedeki İslamcı düşünürlerden ilham almışlardı. Mısır’ın fikri ve manevi nüfuzu, Türkiye’de Gül ve beraberindeki aynı kuşak üzerinde çok büyük. Gül’ün ülkeyi dokuzuncu kez ziyaret etmesi de Mısır’ın onun vicdanı ve stratejik değerlendirmesi üzerindeki önemini gösteriyor. Türklerin Selçuklu ve Osmanlı tarihine baktığımızda da Türkiye’nin Arap bölgesinde etkin rol oynayabileceğini görüyoruz.

Ortak ekonomik menfaatler
Bugün Mısır’daysa yeni bir devrim ruhu var ve bu ruh, Mısır’ın Arap bölgesinde rolü olması gerektiği düşüncesini de canlandırıyor. Dolayısıyla Mısır devrimi, Mübarek rejiminin dayattığı ABD’ye kölelik olgusundan kurtulmak için Türkiye, İran ve hatta Suudi Arabistan’la işbirliği de dahil, ülke dış politikasının yeniden oluşturulması için yeni kapılar açıyor.

Rasyonellik, ılımlılık ve uzlaşmaya dayanan Türk mizacı, Mısır mizacına yakınlaşıyor. Zira Türkiye’nin siyasi modeli, İslamcı olmayan Mısırlı siyasi güçler nezdinde dahi dikkat çekiyor. Türk siyasi modeli, demokrasiye doğru hareket ediyor. Ekonomik düzlemdeyse, Türk deneyimi ilgiyi hak ediyor. Özellikle de AKP hükümeti önemli ölçüde büyüme gerçekleştirdi. Türk ekonomisi, dünyadaki büyük ekonomiler arasına girdi. Mısır’la Türkiye arasında gelişme yolunda büyük ekonomik çıkarlar mevcut. Yüzlerce Türk şirketi Mısır’da çalışıyor ve büyük yatırımları var. Bu şirketler, devrim sonrası çalışmalarına yeniden başladı. Yani Mısır ekonomisinin geleceği, demokratik siyasi sistemin gölgesinde umut vaat edecek.

Jeostratejik bakışın yansıması
Türkiye’nin Kahire büyükelçisinin evindeki basın toplantısında Gül, sadece güçlü bir ordunun yeterli olmadığına, siyasi ve ekonomik sistemin de olması gerektiğine işaret ederek, Mısır ordusunun demokratik dönüşüm eğilimine vurgu yaptı. Türkiye, Mısır’ın yeniden yapılandırılacağının ve Gül’le görüşen siyasi güçlerin bu sahnenin parçası olacağının farkında. Ayrıca Gül, Mısır’ın uluslararası sistemin zincirlerinden kurtulmak için Türkiye’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri olduğunu da biliyor.
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan da Hüsnü Mübarek’in gitmesini isteyen ve açıkça Mısır devriminin talepleri yanında duran ilk lider oldu . Mısır’ın ekonomik ve siyasi dönüşüm düzleminde içinden geçtiği bu zor dönemde Gül, kısa ziyaretiyle bu ülkeye olan siyasi ve manevi desteğini ifade etti. Bu ziyaret, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun taşıdığı jeostratejik bakış açısının da bir yansıması. Ve bu bakış açısı, bölgenin geleceğinin Mısır’la Türkiye arasındaki güçlü koalisyona bağlı olduğunu gösteriyor.


Radikal

Haber Ara