Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'BELEDİYELER AB'YE HAZIRLANIYOR' PROJESİ BÖLGESEL BİLGİLENDİRME TOPLANTISI -

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Rahmetli Özal'ın öngördüğü 'Türkiye'ye havlu attırma' çabaları şu anda zirvede. Peki biz b

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-09 15:57:00

'BELEDİYELER AB'YE HAZIRLANIYOR' PROJESİ BÖLGESEL BİLGİLENDİRME TOPLANTISI   -
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Rahmetli Özal'ın öngördüğü 'Türkiye'ye havlu attırma' çabaları şu anda zirvede. Peki biz bunlara sinirlenip kızıp, atıp çıkacak mıyız? Kesinlikle hayır. Papaza kızıp oruç bozulmaz' dedi.
Bağış, Türkiye Belediyeler Birliği ile AB Genel Sekreterliği iş birliğinde Elazığ'daki bir otelde gerçekleştirilen 'Belediyeler AB'ye Hazırlanıyor Projesi' bölgesel bilgilendirme toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, AB sürecinin Türkiye'deki tüm kesimlerin ortak paydalarından biri olduğunu kaydetti.
AB sürecini ilk başlatan merhum Adnan Menderes iken, bu süreci 1963'te Ankara Anlaşması ile resmileştiren kişinin rahmetli İsmet İnönü olduğunu hatırlatan Bağış, rahmetli Turgut Özal'ın, 'Türkiye'nin adaylık statüsü alması'; Tansu Çiller'in, Gümrük Birliği'ne girmek için çok ciddi kararlılık ortaya koyduğunu anlattı.
Bağış, Menderes'in ilk başvurusundan tam 45 yıl sonra 17 Aralık 2004'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu kararlılıkla Brüksel Zirvesi'nde Türkiye'nin, AB ile müzakerelere başlayabilmek için bir tarih aldığını belirtti.
'Şu an itibarıyla 33 faslın 13'ünü açmış bulunmaktayız' diyen Bağış, şöyle konuştu:
'Süreçte 20 faslın 17'si üzerinde siyasi engel var. 8 tanesi konsey kararı, 6 tanesi Rum Kesimi'nin tek taraflı deklarasyonu... Başkalarının ortaya koyduğu birtakım veto tehditleri nedeniyle siyasi olarak açılamaz noktaya getirmişler. Rahmetli Özal'ın öngördüğü 'Türkiye'ye havlu attırma' çabaları şu anda zirvede. Peki biz bunlara sinirlenip kızıp atıp çıkacak mıyız? Kesinlikle hayır. Anadolu'da güzel bir söz var: Papaza kızıp oruç bozulmaz. Biz halkımızın standardını yükseltmek için bu yola girdik ve bunun için el ele çalışacağız. Geriye dönüp baktığımızda, değerlendirdiğimizde bu kararlılığımızın da ne kadar doğru bir yaklaşım tarzı olduğunu görüyoruz.'
AB'ye ilk başvuru yapıldığı dönem ile bugünkü Türkiye'nin aynı olmadığını, Türkiye'nin hızla büyüdüğünü anlatan Bakan Bağış, 'Ve bu geçici değil, kalıcı, uzun perspektifli bir büyüme. Çünkü bizim nüfusumuz da genç. Arkadan maşallah iyi yetişmiş genç bir nüfus geliyor. Yani bu dinamizm kısa dönemde değil, uzun dönemde etkili. Bu yüzden biz yaptıklarımızı kararlılıkla yapmaya devam edeceğiz' diye konuştu.

-GÜÇLÜ DEMOKRASİ-

Egemen Bağış, bu büyümenin arkasında demokrasinin güçlenmesinin olduğunu, Türkiye'de demokrasi güçlendikçe huzurun arttığını ifade ederek, şunları söyledi:
'Dünyadaki tüm demokrasilerin hepsinin müreffeh olması bir tesadüf değildir. Aklınıza fakir bir demokrasi gelir mi? Demokrasiyi, insan haklarını, ifade özgürlüğünü gerçekten benimsemiş, kuralları içine sindirmiş tüm ülkelerin ekonomik olarak kalkınması bir tesadüf değil. Düşünce özgürlüğü, arkasından yatırım serbestliğini getirir. Hür düşünce, hür teşebbüs, istihdamı getirir.
50 yıl evvel bu ülkede bu demokrasi sürecini başlatan bir başbakan ve iki bakanını bir darbeden sonra idam etme ayıbını taşıyoruz. 30 yıl evvel Kafka, Dostoyevski'nin dünya klasikleri arasında yer alan eserlerini 'komünizm propagandası yapıyor' iddiasıyla toplatıp yakan bir zihniyet vardı. 10 yıl evvel bir belediye başkanının, ders kitaplarındaki bir şiiri okuduğu için hapseden bir zihniyetle karşı karşıyaydık. Ama Türkiye, o Türkiye değil. Çok şükür değişti, gelişti. O belediye başkanı bu milletin iradesiyle Türkiye'nin önderi ve başbakanı oldu. O şehir, İstanbul da Avrupa'da ifade özgürlüğünün en önemli platformu kabul edilen kültürde, sanatta Avrupa'nın başkenti oldu.'

-'TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNUNUN DİYALOGSUZLUK'-

İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi için bir üniversite öğrencisi gibi çalıştıklarını anlatan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Brüksel'e gidip başvuru yaptığımızda bir şeyi fark ettik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş ile o zamanki Valimiz Muammer Bey ile birlikte gittiğimizde şaşıracaksanız ama ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile Valisi birlikte yurt dışına çıkmışlar. Ben o gün orada Türkiye'deki asıl sorunu fark ettim. Bugüne kadar başkan ile vali birlikte ortak bir mesele için yurt dışına gidip tavır koymamışlar. Türkiye'nin en önemli sorununun diyalogsuzluk olduğunu, onu çözersek her şeyi, sorunu çözebileceğimizi o gün anladım. '

-'TÜRKİYE İLHAM KAYNAĞI OLDU'-

Bağış, Türkiye'nin, itibarının artığını, BM Güvenlik Konseyi'ne seçildiğini, birbirleriyle geçinemeyen ülkeleri bir araya getirdiğini vurguladı.
Egemen Bağış, 'Türkiye'nin bu başarısını gören başka uluslar, 'Onlar bizimle aynı değerlere sahip, inançlarımız, yaklaşım tarzlarımız aynı. Ama Türkiye bu kadar huzur içinde olduğuna göre bir şeyi doğru yapıyor olmalı' diyor ve Türkiye'de olan bir şeyi talep etmek için sokaklara dökülüyor. 'Demokrasi, insan hakları, insanca, kardeşçe yaşam' diyor insanlar. Türkiye ilham kaynağı oldu' dedi.
'Tünelin sonunda ışığı görünce Türkiye hızla ilerliyor' diyen Bağış, 'AB birtakım bize sorunlar çıkarmış, falan faslı açmamış.. İster açsın ister açmasın. Biz geriye dönüp baktığımızda son 8 yılda yaptıklarımızı değerlendirdiğimizde, benim de bulunduğum son iki yılda attığımız adımlarla vicdanımız rahat mı? Evet çok şükür elimizden geldiği kadar hızla reformları gerçekleştiriyoruz' diye konuştu.

-BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ-

Bağış, Türkiye'de gazetelere, televizyonlara bakıldığında artık tartışılmayan, konuşulamayan konu kalmadığını belirterek, şöyle devam etti:
'Eskiden düşünmeye korktuğumuz konuları çatır çatır tartışıyoruz. İsteyen istediğini de eleştiriyor. Çok açık net söylüyorum. Dün Avrupa Parlamentosunda Türkiye'yi kendi aklıyla köşeye sıkıştırmak isteyen, üyeliğimize karşı çıkan birtakım Avrupalılar, rapor bahanesiyle yine Türkiye üzerinde kendi seçmenlerine bir selam çakmaya kalkmışlar. O ülkeler bize ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, etnik zenginlikle ilgili ders vermeye kalkmasınlar. Onların zihniyetleri 21. yüzyılda vagonlara insanları doldurup sınır dışı ederken, kendi vatandaşı olan Romanlara ayrımcılık uygularken, benim Başbakanım, Roman vatandaşlarını kucaklayıp ev yapılması için TOKİ'ye talimat veriyor.'
Bağış, 'basın özgürlüğü' adı altında yürütülen 'karalama kampanyasına' dün Başbakan Erdoğan'ın açık ve net cevap verdiğini, 'Tek bir kardeşimiz ifade özgürlüğünün kısıtlanması amacıyla gözaltına alınmışsa onun karşısına biz dururuz' dediğini aktardı. Bakan Bağış, şöyle devam etti:
'Ama herhangi bir mesleğin mensuplarının suç işleme hakkı olamaz. Hiçbir meslek o mesleğin sahiplerine çete kurma, tehdit, şantajla insanları köşeye sıkıştırma hakkını veremez. Bunların da karşısında dimdik bizler hep beraber iktidarıyla muhalefetiyle birlikte dururuz.
İnşallah seçimlerden sonra yine hep birlikte bir başka ortak platformda Türkiye'deki tüm vatandaşlarımızın 'benim' diyebilecekleri bir anayasayı milletimizle birlikte hazırlayacağız. Artık Türkiye'nin siviller tarafından kaleme alınmış, sivil iradeyi temsil eden anayasaya kavuşmasının vakti geldi. Şu andaki anayasamız defalarca değiştirildi ama bir darbe ruhunun esintilerinin bir kısmı gölge gibi üzerinde duruyor. Bunları inşallah hep beraber temizleyeceğiz.'

-'ERGENEKON' SORUŞTURMASI-

Bağış, Avrupa Parlamentosu raportörünün, 'Ergenekon davası, Türkiye demokrasisi ve şeffaflık için mükemmel bir fırsattı ve hala da mükemmel fırsat' dediğini belirterek, şunları söyledi:
'Evet Türkiye'de artık yaş ile kuruyu ayırt etmemiz lazım. Bazen bir kurumun içinde çıkan 3-5 tane yanlış kişi o kurumdaki yüz binlerce insanın imajına zarar verebiliyor. Ama arkadaşlar bizim başka ordumuz yok. Bizim başka, iktidarımız, muhalefetimiz, milletimiz, ülkemiz, vatanımız yok. İçimizde ayrık otlarını hep birlikte temizleyip bu ülke için omuz omuza hep birlikte çalışmak zorundayız.'

-'AVRUPA GADAN ALAM'

Bağış, AB sürecinde Avrupa'nın da Türkiye'den yararlandığını söyledi. Uzun perspektifte AB'nin Türkiye'ye bugünkünden çok daha fazla ihtiyacı olacağını ifade eden Bağış, şunları kaydetti:
'Yaşlı Avrupa'nın, Türkiye'nin dinamizmine ihtiyacı olacak. Enerji krizi yaşayan Avrupa'nın, Türkiye'nin enerji kaynaklarına ulaşmadaki jeopolitik konumuna ihtiyacı olacak. Kendi içinde etnik sorun yaşayan Avrupa'nın İslam ve demokrasi kültürünü 2 yüzyıldan fazla zamandır başarıyla sürdürmüş Türkiye'nin katkılarına ihtiyacı olacak.
Avrupa'nın sorunları olabilir. Ama biz Avrupa'ya Elazığ lehçesiyle 'gadan alam' diyoruz. Biz senin dertlerini alırız merak etme. Türkiye yük olmaya değil yük almaya geliyor. Türkiye Avrupa'nın en dinamik nüfuslarından birine sahip. Türkiye, Avrupa'da ve Ortadoğu'dan yükselen yıldız artık.'

-BASIN MENSUPLARININ SORULARINI YANITLADI-

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bağış, bir basın mensubunun 'Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ziyareti vardı. Sıcak bakılmamıştı. İyi niyetli olmadığı Avrupa basınına yansıdı' sözleri üzerine Bağış, şunları söyledi:
'Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız Sarkozy'e çok net mesajlar vermiştir. Türkiye'nin AB ile ilişkileri oy birliğiyle alınan bir kararla başlamıştır. Ve oy birliğiyle alınan 13 kararla da 13 fasıl başlamıştır. Türkiye'nin AB sürecinin bitmesi için de yine oy birliği gerekir. Yani 27 ülkenin 27'si birden 'Türkiye ile müzakereleri durdurmak, fişi çekmek istiyoruz' demedikçe kimse o fişe elini süremez. 'Cız' der. Sayın Sarkozy, Merkel'e, ona buna kızmayacağız, bizim muhatabımız AB Komisyonudur. Biz bu ortak mekanizmada hukuki temeller çerçevesinde müzakere sürecini sürdürüyoruz.'
Bağış, bir gazetecinin 'Merkel'in, Sarkozy ile ittifak oluşturduğu, üyelik sürecinde tekere çomak sokma sürecinde olduğu söyleniyor' ifadesi üzerine de, 'Bu tekerlek, çomakların hepsini kıracak güçtedir' dedi.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara